24 Yıl Kurduğu Hayali Balıkesir’de Gerçekleştirdi
Balıkesir’de Sanatla Büyüyen Bir Hayal: Hacer Çağlayan, 24 yıllık hayalini Balıkesir’de gerçekleştirdi.

24 Yıl Kurduğu Hayali Balıkesir’de Gerçekleştirdi
Hacer Çağlayan, 24 yıllık hayalini Balıkesir’de gerçeğe dönüştürdü. Balıkesir’de kurduğu çini atölyesinde sanatseverleri ağırlamaya başladı.
Çini sanatını yaşamının merkezine koyarak Balıkesir’de bir atölye açan Hacer Çağlayan, sanata olan tutkusunu gençlerle ve kadınlarla paylaşıyor. Konya doğumlu olan Çağlayan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çini sanatına gönül verdi. Uzun yıllardır bu sanatı icra etmenin hayalini kuran Çağlayan, 2021 yılında Balıkesir’e taşınarak bu hayalini gerçekleştirdi.

Küçük Yaşlardan İtibaren Sanatla Büyüdü
Hacer Çağlayan, sanatla tanışmasının çocukluk yıllarına dayandığını ve özellikle doğa ile iç içe büyüdüğünü belirtiyor. “Çini sanatına olan ilgim, çocukluğumda doğaya olan sevgimle başladı,” diyen Çağlayan, üniversite yıllarında bu ilginin çini sanatına dönüşmesiyle kendini bu alanda geliştirdi. Çağlayan, çini sanatını, desenlere olan ilgisinin bir sonucu olarak bulduğunu ifade ediyor.
Bir Hayalin Gerçekleşmesi
Balıkesir’e taşındıktan sonra, yıllardır düşündüğü çini atölyesini açma fikrini hayata geçiren Çağlayan, “Neden şimdi olmasın?” diyerek bu serüvene ilk adımını attı. Atölyesinin ilk adresi olan Milli Kuvvetler Caddesi’nden, şu anki yeri olan Gazi Osmanpaşa Mahallesi 205. Sokak’a taşınan Çağlayan, burada gençler ve sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Çağlayan, “Balıkesir’e taşındığımda hayalim burada gerçeğe dönüştü” dedi.
Kadınlar ve Gençler İçin Sanat
Çağlayan, sanatın özellikle kadınlar ve gençler için büyük bir önem taşıdığına dikkat çekti. Çağlayna, “Sanat insanın ruhunu iyileştirir” diyerek, kadınlara ve gençlere sanata yönelmeleri çağrısında bulundu. Kadınların sanata ilgi göstermesinin toplumsal açıdan önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, “Bir kadın mutlu olursa ailesi de mutlu olur. Sanat, hem kendimizi bulmamıza hem de çevremizi olumlu etkilememize yardımcı olur” dedi.
Çini Sanatını Yaşatmak
Çini sanatının kültürel bir miras olduğunu belirten Çağlayan, bu mirası genç kuşaklara aktarabilmenin önemine de değindi. Çağlayan, “Çini, bizim kültürümüzün bir parçasıdır. Bu yüzden atölyemde gençlere ve sanata gönül veren herkese bu mirası aktarmak istiyorum.” dedi. Çağlayan, çini sanatını “geçmişimizi geleceğe taşıyan bir köprü” olarak nitelendirdi.

Toprağın Ateşle Buluşması
Çağlayan, çini eserlerinin yapım sürecini şöyle anlatıyor: “Toprak yoğruluyor, presleniyor, ardından bisküvi dediğimiz ilk pişirim yapılıyor. Sonra zımparalanıyor, desenleniyor ve sıraltı çalışmasıyla renklendiriliyor. Sır denilen camsı çamurla kaplandıktan sonra 940 derecede fırında pişiriliyor. İşte o ateşte çiçek açan desenler ortaya çıkıyor. Bu, toprağın ateşle buluşması aslında.”
Sanatseverler İçin Açık Kapı
Hacer Çağlayan, Gazi Osmanpaşa Mahallesi’ndeki atölyesinde sanata gönül vermek isteyen herkesi davet etti. Çağlayan, “Kapım her sanata gönül vermek isteyene açık. Burada çiniyi, tornayı, toprağı şekillendirmenin sırlarını paylaşıyoruz. Bu sanatı yaşatmak ve öğretmek en büyük amacım” diyerek atölyesinin kapılarını tüm Balıkesirlilere açıyor.
Haber: Buse Tuncay