Dünyadan HaberlerGörüntülü HaberlerGündemİlçe Haberleri

38 YIL SONRA YENİDEN

BALIKESİR’in Sındırgı ilçesinde 1980 yılında plastik ve cam ürünlerin artması sonrası gelir elde edemediğini için toprak çömlekçilik tezgahını kapatan 82 yaşındaki Yalçın Akkayalı, sosyal girişim projesiyle mesleğini gelecek nesillere aktarmak için yeniden tornasını döndürmeye başladı.


Sındırgı’da Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat ve Turizm Derneği’nin girişimiyle Avrupa Birliği ve Avustralya Büyükelçiliği’nin desteği ile oluşturulan proje kapsamında 1980 yılında toprak çömlekçilik mesleğini bırakarak işyerini kapatan Yalçın Akkayalı (82), 38 yıl sonra yeniden torna başına geçti. Akkayalı şimdi ilçede hayatta kalan son ustası olarak toprak çömlekçilik mesleğini işsiz kadınlara öğretiyor. 38 yıl önce plastik ve cam eşyaların artmasıyla toprak çömlek, bardak, testi, tabak gibi ürünlerin satışının azalması ile mesleği bıraktığını söyleyen Akkayalı, şimdi yeniden tornasını döndürmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Toprak çömlek sanatının şimdilerde hediyelik eşyalara artan ilgi nedeniyle yeniden rağbet görmeye başladığını belirten Akkayalı, mesleğini gelecek nesillere aktarmak istiyor.

 

 ‘ÇAMURDA DOĞDUĞUMUZDAN YENİDEN İŞE BAŞLADIK’

Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat ve Turizm Derneği’nin başlattı proje ile mesleğe dönmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Akkayalı, “Biz çamurda doğduğumuzdan teklif gelince hemen geldim. Gençler beni yeniden tazeledi. Bir kız bir oğlan öğretmen çocuğum var. Onlarda çocukken yapıyorlardı bu işi ama artık kendi meslekleriyle uğraşıyorlar. Bu yaşın sahibiyim, hiç çırak yetiştiremedim. Şimdi Allah nasipse kızımız benim ilk çırağım olacak. Bu mesleği gençlere de tavsiye ediyorum. çocuk oyuncağı gibi. Eğlenceli ve zevkli. Çamur ile oynuyorsun. Mühim olan tornada yapabilmek.” şeklinde konuştu.

‘İNSANI TERAPİ EDEN BİR SANAT’

Proje Koordinatörü olan Muhammet Asil Çetin, projeyi Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat ve Turizm Derneği olarak Avusturalya Büyükelçiliği’nin desteği ile başlattıklarını söyledi. Toprak sanatının unutulmaya yüz tutmuş bir sanat olduğunu belirten Çetin, “Aslında Yağcıbedir kültürü halısında da olduğu gibi tamamen doğadan beslenen bir kültürdür. Bu toprakların insanları halısında ipini koyunyününden boyasını bitki kökünden üretiyorsa kabını, kaçağına da doğal topraklardan üretiyormuş.” şeklinde konuştu. Devrim Derin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu