Fahri Sağlık

NEDEN GEÇİNEMİYORUZ? -2-

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan “Türkiye Boşanma Nedenleri Araştırması 2014” verilerine göre ülkemizde boşanma nedenleri şöyle sıralanmıştır:

“ Bireylerin boşanmasında en önemli faktör geçimsizlik gelmektedir. Bunu sırasıyla yakın çevre, ilgisizlik ve sorumsuzluk, aldatma, ekonomik sorunlar, şiddet, kötü alışkanlıklar, yaşam tarzı, değerler/hayat görüşü, çocukla ilgili sorunlar, çalışma hayatı, evlilik öncesi eşini yeteri kadar tanımama, hastalık, evlenme yaşı, çocuk sahibi olamamak/istememek, eğitim düzeyi, yaş farkı ve akraba evlilikleri”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2006-2015 dönemini kapsayan 10 yılda Türkiye’de toplam 6.090.212 çift evlendi, 1.151.591 çift de boşandı. Demek oluyor ki son on yılda evlenen her altı çiftten biri boşanmış. 2006 yılında binde 1,35 düzeyinde olan kaba boşanma hızı (belli bir yıl içinde her bin nüfus başına düşen boşanma sayısı) 2015 yılında binde 1,69’a yükseldi, kaba evlenme hızı (belli bir yıl içinde her bin nüfus başına düşen evlenme sayısı) da binde 9,17’den binde 7,71’e geriledi. Bu rakamlar bize gösteriyor ki evlenme hızı geriledi, boşanma hızı arttı. Geçen yıl 131 bin 830 boşanmanın yaklaşık yüzde 97’sinin sebebi “geçimsizlik” olarak kayıtlara girdi.

İlgili Makaleler

“Türkiye Boşanma Nedenleri Araştırması 2014” verilerine göre ülkemizde;

Evlilikte en önemli sorunlar sırasıyla;

Şiddet, kötü alışkanlıklar, yakın çevre, duygusal ilişki, aldatma, ekonomik sorunlar, evlilik öncesi eşini yeteri kadar tanımama, ev içi görev ve sorumluluklar, çocuklarla ilgili sorunlar, çalışma hayatı, değerler, yaşam tarzı, evlenme yaşı, hastalık, çocuk sahibi olamamak, inanç, eğitim düzeyi, yaş farkı ve akraba evliliği gelmektedir.

Araştırmada boşanmış bireylerin evlilikleri süresince hangi konularda sorun yaşadıkları irdelenmiştir. Evliliklerde yaşanan bütün sorunların her zaman boşanmaya gerekçe oluşturmadığı görülmekle birlikte, yaşanan bu sorunların çoğu kez  boşanma nedenleri arasında da yer aldığı görülmektedir.

Boşanmaların baş nedeninin geçimsizlik olduğunu belirtmiştik. Geçimsizliğin ana sebebi de eşler arasındaki iletişim bozukluğudur. İletişim bozukluğunun temel nedeni de kadın ve erkeğin “ben” yaşantısından “biz” yaşantısına geçememeleridir.  Boşanan ya da boşanmaya karar veren birçok çift çoğu kez geçimsizliğe somut bir örnek veremez. Geçimsizlik kısaca “anlaşamıyoruz” dur. Biraz anlayış ve hoşgörü, bir-iki gönül alıcı tatlı söz, tartışmaları önleyebilir, ilişkiyi tazeleyebilir. Birçok evlilik yakınmasında kadınlar eşlerinin ilgi ve sevgisini somut bir biçimde dile getirmesini beklerken, erkekler bunu davranışlarıyla yeterince anlattıklarını ve eşinin bunu anlayamadığını iddia ederler. Konuşulmadığı, karşılıklı jestler yapılmadığı sürece eşlerin birbirlerine olan iyi niyetleri, birbirlerini anlamaları ve anlaşmalarına yetmez.

Evlilikte anlaşabilmek için uzmanların önerilerine hep beraber kulak verelim:

–   Sevinci de, üzüntüyü de eşinizle paylaşın.

–   Çiftler enerjilerini hayıflanmalarda tüketmek yerine neler yapacaklarına harcamalıdır.

  • Geçmişe dönük pişmanlıklar, suçlamalar ve kırgınlıklara set çekilmeli, bugüne ve yarına yönlenmelidir.
  • İlk hedefiniz mutlu olmak değil, mutlu etmek olmalıdır. Eşinizi mutlu ettikçe bu mutluluk size de yansıyacaktır.
  • Gönüllerinizi birbirinize açın.
  • Hatasız kul olmaz. Kimsenin kusursuz olmayacağını bilerek eşinizi güzel, iyi, doğru yönleriyle sevin, kötü ve yanlış yönlerini hoşgörün.
  • Eşinizin kişiliğini hedef alacak tarzda kötülemeyin. Hatalarını eleştirin ancak horlayıcı, aşağılayıcı, küçümseyici tavırlardan kaçının.
  • Sevgi ve övgü sözcüklerinde cimri olmayın.
  • Eşinizi başkalarıyla kıyaslamayın.
  • Tartışın ama tartışmayı yıkıcı değil, yapıcı kılın.
  • Tüm davranışlarınızda size yapılmasını istemediğiniz davranışları siz de başkasına yapmayın ilkesini uygulayın.

Geçen haftaki yazımda vurguladığım gibi sevginizin kördüğüm gibi olması dileklerimle huzur ve  mutluluklar niyaz ederim. Gelecek haftaki yazımda yüce Allah izin verirse Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünnetin bu konulardaki öğütlerine yer vermeye çalışacağım. Sağlıcakla kalın.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu