Gündem

BOSNA HERSEK

Avrupa’nın müslüman ve öksüz çocuğu Bosna , tarih boyunca çok kan ve gözyaşı dökmüş, bugün hala yaralarını sarmaya çalışan yorgun bir ülke . 140 yıl önce Osmanlı’nın Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’na karşı kaybettiği bu topraklar , o zamandan beri  Osmanlı himayesindeki refahı aramış fakat bulamamış .  Osmanlı Devleti , Sokullu Mehmet Paşa gibi önemli paşalar çıkaran bu topraklara gözü gibi bakmış , çok yatırımlar yapmış. Günümüzde Boşnak ve Hırvatların oluşturduğu Bosna Hersek Federasyonu ve Sırpların oluşturduğu Sırp Cumhuriyeti olmak üzere iki ayrı alt devletten oluşan Bosna Hersek’in , başkenti Saraybosna gezisine başlamadan önce okuduğum İncir Kuşları (Boşnak bir kızın gerçek hikayesini anlatıyor) adlı roman , şehri gezerken gördüğüm her ayrıntıyı daha iyi kavramamı sağladı. Gri , blok şeklindeki binaların , güzelim müzelerin , katedrallerin , camilerin ,okulların üstüne yapışık binlerce kurşun izi , savaşın acımasız soğuk yüzünü tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererek insanı dehşete sokuyor. Bosnalılar yaşadıklarını unutmamak için bu izleri silmeye direniyor ve  hergün bu gerçekle yüzleşerek acılarını tazeliyorlar sanki .

Saraybosna

Türkiye’den gidenlerin yabancılık çekmeyeceği türden bir başkent Saraybosna . Konuşmalarda ara ara kulağımıza çarpan Türkçe kelimeler , 5 vakit okunan ezan , şehrin merkezi Başçarşı bölgesindeki dükkanların Osmanlı’dan kalma nostaljik halleri , bizim damak tadımızla birebir örtüşen Boşnak köftesi (cevabcici)  , Boşnak böreği (Boşnak böreği için en iyi adres Buregdzinica Bosna ) zaman zaman ülke dışına çıktığımızı unutmamızı sağladı. Ferhadija Caddesi’nin bir yarısı bu şekilde adeta bir Osmanlı yurdu gibi dururken  , diğer yarısı Avusturya – Macaristan tarzı binalara , dev Saraybosna Katedrali ’ ne , modern kafelere ev sahipliği yapıyor . Saraybosna’yı ikiye bölen Miljacka Nehri üstünde bulunan Latin  Köprüsü ’nün , nehir üstündeki diğer köprülerden ayrılan bir özelliği var .  Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip , Saraybosna’yı ziyarete gelen Avusturya Macaristan İmparatorluğu veliahtı  Franz Ferdinand’ı bu köprü üstünde öldürerek , I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olmuş. Nehrin karşı kıyısında bulunan Inat Kuca (İnat Evi ) ise , Boşnak inadının bir temsili olarak verilen bu isimle ziyaretçilerini ağırlıyor. Yöresel tarzda döşenmiş bu güzel mekan , Saraybosna’da akşam yemeği için ideal yerlerden . Bir Cuma namazı sonrası , Başçarşı’daki Gazi Hüsrev Bey Camisi ’ nden ( Mimar Sinan’ın eseri ) sokaklara yayılan misk kokusu , bu kokuyu içine çeken herkese ayrı bir huşu katıyor , şehre sükunet hakim oluyor .

Saraybosna’da görülmesi gereken diğer yerler : Vrelo Bosne (Tabiat Parkı ) , Umut Tüneli , Bijela Tabija (şehri tepeden gören bir Osmanlı Kalesi), Morica Han , Sonsuz Ateş (Ferhadija caddesinin girişinde)  Not : Bir rivayete göre Başçarşı’daki sebilden su içen herkes bu şehre tekrar gelirmiş. Artık içip içmemek , inanıp inanmamak size kalmış .

Mostar

Neretva Nehri kıyısında yer alan Mostar , Hersek bölgesinin başkentidir aynı zamanda. 1566 yılında , Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar Hayreddin tarafından ustaca bir teknikle yapılan Mostar Köprüsü öyle çok beğenilmiş ki , etrafındaki bölge de Mostar olarak anılmaya başlamış. 1993 ‘te savaş esnasında Hırvatlar tarafından yıkılan bu köprünün yıkımıyla ilgili  , dönemin cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç ‘O an insanlıktan nefret ettim ‘ diyerek üzüntüyle karışık öfkesini dile getirmiştir. Türkiye’ nin de dahil olduğu bir çok ülke tarafından toplanan yardımlarla tekrar inşa edilen köprü günümüzde yeniden Mostar’ın simgesi haline gelmiş . Mostar’ a yolu düşenler bu köprüyü ve yıkımdan sonra Hırvatların zafer belirteci olarak Hum tepesine diktikleri devasa haç figürünü görebilirler.

Bir Boşnak Atasözü Der ki  : Na kraju tunela uvijek je svijetlo – Tünelin sonunda her zaman ışık vardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu