9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü'nde uzmanlar, sigaranın sağlık üzerindeki etkilerine ve sigara içmeyenlerin dumanına maruz kalmasının yarattığı tehlikelere dikkat çekiyor.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Turgut Öztutgan, her yıl 40 binden fazla sigara içmeyen yetişkin ve 400 bebeğin pasif içicilik nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtti.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Turgut Öztutgan, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü öncesi sigaranın zararlarına dikkat çekti. Öztutgan, her yıl 40 binden fazla sigara içmeyen yetişkin ve 400 bebeğin pasif içicilik nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayarak, sigaranın akciğer kanseri, KOAH ve kalp hastalıkları gibi birçok ciddi rahatsızlığa yol açtığını belirtti.
Sigara Bağımlılığının Fizyolojik ve Psikolojik Etkileri
Sigara bağımlılığını, nikotinin beyinde yarattığı kimyasal değişiklikler sonucu kişide hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılığın gelişmesi olarak tanımlayan Dr. Öztutgan, bu durumun kişilerin sigara içmeden kendilerini rahat hissetmemesi ve bırakma girişimlerinde başarısız olmalarıyla karakterize olduğunu ifade ediyor.
Dr. Öztutgan, sigaranın sağlık üzerindeki etkileri hakkında ise
şu bilgileri paylaşıyor:
“Sigara kullanımı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH),
akciğer kanseri, kronik bronşit gibi hastalıkların önde gelen
nedenidir. Sigara, damarların daralmasına ve tıkanmasına neden
olarak kalp krizi ve inme riskini artırır; yüksek tansiyona sebep
olabilir. Başta akciğer kanseri olmak üzere, ağız, gırtlak,
pankreas ve mesane kanserlerine neden olur. Sigara içmek insülin
direncini artırarak Tip 2 diyabet riskini yükseltir. Katarakt ve
yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi göz hastalıkları riski artar.
Bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara yatkınlığı
artırır. Ayrıca eklem iltihabına yol açarak romatoid artrit riskini
yükseltir.”
Türkiye’de Sigara Kullanımı ve Elektronik Sigara Trendleri
Türkiye’de sigara içme oranı, 2000’li yıllarda yüzde 30’un
üzerinde iken, tütün kontrol programlarının etkisiyle 2012’de bu
oran yüzde 27’ye gerilemişti. Ancak, Avrupa Birliği İstatistik
Ofisi’nin güncel verilerine göre, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında
en fazla sigara içilen ikinci ülke konumunda bulunuyor. Dr.
Öztutgan, özellikle genç nüfus arasında elektronik sigara
kullanımının artış gösterdiğine dikkat çekiyor:
“Genç nüfus arasında elektronik sigara kullanımı artıyor.”
Sigara Bırakma Yöntemleri
Sigara bağımlılığının zorlu bir süreç olduğunu belirten Dr.
Öztutgan, sigarayı bırakmanın mümkün olduğunun altını çiziyor ve bu
konuda etkili yöntemleri şu şekilde sıralıyor:
“Farmakolojik tedavi kapsamında, nikotin replasman ürünleri olan
nikotin sakızı ve bantları ile bağımlılığın üstesinden gelmede
etkili olan ilaçlar kullanılabilir. Davranışsal terapi ise
psikolojik destek, motivasyonel görüşmeler, grup terapileri ve
sigara bırakma klinikleri aracılığıyla sürece katkı sağlar. Ayrıca
destek hizmetleri de önemli bir rol oynar. ALO 171 Sigara Bırakma
Hattı, bilgi ve rehberlik sunarken, mobil uygulamalar ve çevrim içi
kaynaklar da sigarayı bırakma sürecinde destekleyici araçlar olarak
kullanılabilir.”
Akciğer Kanseri Riski ve Sigara İçmenin Zararları
Sigara içmenin akciğer sağlığı üzerindeki etkilerini anlatan Dr.
Öztutgan, sigara içenlerde akciğer kanseri riskinin 15 ila 30 kat
fazla olduğunu belirtiyor:
“Kısa vadeli zararlar; öksürük, nefes darlığı, bronşlarda tahriş ve
iltihaplanma ile akciğer fonksiyonlarının düşmesiyken (örneğin, FVC
ve FEV1 değerlerinde azalma); uzun vadeli zararları arasında KOAH
ve amfizem gibi kronik solunum hastalıkları, akciğer kanseri riski
(sigara içenlerde 15-30 kat artış), solunum yollarında geri dönüşü
olmayan yapısal hasarlar bulunur.”
Sigara Bırakmanın Pozitif Etkileri
Sigara içmenin bırakanlar üzerinde olumlu etkiler yarattığını
belirten Dr. Öztutgan, sigara bırakıldıktan sonra vücutta
gerçekleşen iyileşmeleri şu şekilde sıralıyor:
“Sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra kalp atış hızı ve kan basıncı
normale döner; 24 saat sonra kalp krizi riski düşmeye başlar; 2 ila
12 hafta sonra akciğer kapasitesi ve kan dolaşımı iyileşir; 1 yıl
sonra koroner kalp hastalığı riski yarıya iner; 10 yıl sonra
akciğer kanseri riski önemli ölçüde azalır; 15 yıl sonra kalp krizi
riski, sigara içmeyen biriyle eşit hale gelir.”
Pasif İçicilik ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Pasif içiciliğin, yani sigara içmeyen bireylerin sigara dumanına
maruz kalmasının sağlık üzerindeki etkilerine değinen Dr. Öztutgan,
her yıl 40 binden fazla sigara içmeyen yetişkin ve 400 bebeğin
pasif içicilik nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtiyor. Pasif
içiciliğin, özellikle kalp hastalıkları, inme ve akciğer kanseri
gibi hastalıkların riskini artırdığını ifade ediyor:
“Yetişkinlerde pasif içicilik, koroner kalp hastalığı riskini
artırır; inme riskini yükseltir ve akciğer kanserine yol açabilir.
Çocuklarda ise pasif içicilik solunum yolu enfeksiyonları (zatürre
ve bronşit) riskini artırır; orta kulak enfeksiyonlarına neden
olabilir; astım atağı sıklığını ve şiddetini artırır; Ani Bebek
Ölümü Sendromu (SIDS) riskini yükseltir.”
Pasif İçicilikten Korunma İçin Farkındalık Artırılmalı
Dr. Öztutgan, pasif içicilikten korunmak için alınması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor:
“Kapalı alanlarda sigara içiminin yasaklanması büyük önem taşıyor. Eğitim kampanyaları ile okullarda ve medyada farkındalık çalışmaları yapılabilir. Yasal düzenlemelerle kapalı alanlarda tütün kullanımı tamamen yasaklanabilir. Toplum destekli projeler, örneğin “Duman-Sız Evler” gibi girişimlerle farkındalık oluşturulabilir. Ayrıca, sağlık hizmetleri kapsamında pasif içiciliğin zararlarını azaltmaya yönelik sağlık taramaları düzenlenebilir.”