Balıkesir Merhaba Gazetesi

AĞA-BEYLERİN KAPI GICIRTISI

AĞA-BEYLERİN KAPI GICIRTISI
01 Nisan 2015 - 20:01

Genel

Bir var bir yok dedirten hizmetlerin bir bir sıralandığı ülkelerin yanında bizim ağanın misafirperver uşakları çevreyi kuşatarak gözlerini bağlayıp ağaya misafirperverliği de unutturmuş. Misafirliğe gidenlerin yüzüne bakmayan ağa için bir kaftan biçilmiş…

Her kapı gıcırtısında arayan ve elleri titreyen, gözleri uykuda sonu toplantıda biten gel git ler başa çok işler açmakta fakat bilinmemekteymiş. Ama er geç …. meydanında her şey görülecek kirli çıkılardan dökülecek sözcükler ve kağıt parçacıkları masalardan yolculuğa çıkacak gibi hazırlanacakmış. Ağa sessizliğini korumakta kararlı ve halkın isteklerine şimdilik ’Eveeeet’ demekle devamını getirememekle yetinir olmuş. Ağanın kapısından giriş yok! diyen kendini de bu kapıda unutmuş!

Kızgınmış, öfkeliymiş kimi zamanda öfkesine yenilerek konuşmaktaymış. Ama dedik ya yerin kulağı varmış. Kentin zengini yüksek bir göreve verilmiş. Görev verilmiş ama yüksek görevin yüksek beklentileri de olurmuş. Ama bu konuda da bizim dağ fare doğurmuş.

Bulundukları yerde açılıp kapanan bir kapı gıcırtı yapar. Bu gıcırtıdan hareketle kentin seçkinlerinden biri kapıyı göstererek ‘kapı gıcırdıyor’ koltuk sallanıyor demiş. İhtiyaç nedir diye sormuşlar. Seçkin cevap vermiş “Grese ihtiyaç var!” Bizim seçkin bir değil iki değil şehrin çok seçkinleri olduğu için bir diğeri de hemen konuşmaya girerek hem grese (yağlanmaya)hem de bize ihtiyaç duymalarına ihtiyaç var’ demiş.

**BİR ANEKTOT

KOLAYI VAR

İmparatorluk dönemi şairlerinin en esprililerinden biri olan şair Haşmet’in (18. yy.) kendine göre aptalca işler yapanların adını kaydettiği gizli bir defteri varmış. Kim ahmakça, akılsızca bir iş yapsa adını oraya işlermiş.

Haşmet’in böyle bir defter tuttuğundan haberdar olan padişah (3. Mustafa) bir yolunu bulup bu defteri elde etmiş. Padişah zevk ve merakla bu defteri karıştırırken, aptalca işler yapanların listesi demek olan bu defterde kendi adına da rastlamış. Hemen şair Haşmet’in huzuruna çıkarılmasını emretmiş. Şair karşısına çıkınca vakit kaybetmeden paylamaya başlamış:

– Bu ne küstahlık! Sen nasıl oluyor da benim adımı böyle aptallar listesine kaydediyorsun?

– Efendimiz sakin olunuz, izah edeyim. Siz geçenlerde baş seyise yüklü bir para vererek cins bir Arap atı almaya gönderdiniz. O kadar parayla Arabistan’a gönderilen kimse artık geri döner mi? Bunun için sizin adınız da orada bulunuyor.

– Peki, ya baş seyis geri dönerse?

– Kolayı var efendimiz, sizin adınızı siler onunkini yazarız.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.