Sındırgı Depremlerinde Volkanik İzler Mi Var?
Sındırgı ve Simav’da yaşanan binlerce sarsıntının arkasında yalnızca fay hatları mı var, yoksa yer altındaki magma mı etkili oluyor?
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, Balıkesir’in Sındırgı ve Kütahya’nın Simav ilçelerinde son dönemde artan sismik hareketliliği değerlendirdi. Karaoğlu, bölgedeki depremlerin yalnızca tektonik etkenlerle değil, magmatik hareketlerle de ilişkilendirilebileceğini belirterek, bunun “hibrit sistem” olabileceğine dikkat çekti.
Volkan sismolojisi üzerine çalışan Karaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sındırgı ve Simav çevresinde 20 bini aşkın sarsıntı kaydedildiğini, bunların bir kısmının bilinen fay hatları üzerinde gerçekleşmediğini söyledi. Bu durumu alışılmışın dışında olarak nitelendiren Karaoğlu, “Santorini ve çevresindeki volkanik hareketlere benzer bir tablo görüyoruz” dedi.
Bölgedeki sarsıntıların tektonik kuvvetlerle açıklanamayacağını vurgulayan uzman, “Miyosen dönemine ait volkanik faaliyetlerin bulunduğu bölgelerde magma etkisi ciddi şekilde test edilmelidir” ifadesini kullandı.
Karaoğlu, magma hareketlerinin yer altındaki kırık sistemleri boyunca ilerleyerek hem dikey hem yatay çatlaklar oluşturabileceğini, bunun da küçük çaplı depremlere yol açabileceğini söyledi:
“Depremler, tektonik ve magmatik etkenlerin karışımı hibrit bir sistem sonucu meydana gelmiş olabilir. Magma zorluyor, su ve akışkanlar da fay sistemlerini harekete geçiriyor.”
Prof. Dr. Karaoğlu, bölgedeki hareketliliği incelemek üzere jeofizik çalışmalar yürütecek bir bilim ekibi kurduklarını belirtti.
“Sındırgı ve Simav’da iki farklı alanda eş zamanlı depremler görülmesi, yalnızca tektonik kuvvetlerle açıklanamaz. Magma sokulumunu ciddi şekilde test etmemiz gerekiyor.”
Karaoğlu, depremlerin ana motor gücünün yüzeye yakın magma hareketleri olabileceğini vurguladı.