1.Balıkesir Kitap Fuarı’nda Finlandiya Eğitim Modeli dikkat çekti
‘‘Finlandiya Eğitim Modeli” hakkında bilgiler veren Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü mezunu eğitimci Aytuna Yamaç gerçekleştirdiği söyleşide Finlandiya Eğitimi ile ilgili bilinmeyenleri aktardı. Neden Finlandiya’ya gittiğini, bir eğitimci olarak ‘’Finlandiya Eğitim Modeli’’ni neden ülkemizle bütünleştirmek istediğini bütün detaylarıyla anlatan Yamaç, aslında Türkiye’deki öğrencilerin Finlandiya Eğitim Modeli’ne ne kadar uygun olduğunun vurgusunu yaptı.
1.Balıkesir Kitap Fuarı kapsamında söyleşi gerçekleştiren Aytuna Yamaç, fizik öğretmenliğinin yanı sıra eğitim danışmanlığı da yaparak yurt dışına çıkmak isteyen öğrencilere yol gösteriyor.
Yamaç, “Sadece Finlandiya’dan bahsetmek istemiyorum bugün bir umuttan bahsetmek istiyorum.’’ sözleriyle eğitim modelinin bir ülkenin gelişimi için ne kadar önemli olduğunu dile getirdi.
“ÖĞRENEMEYEN ÖĞRETMENLER, ÖĞRENEMEYEN ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİYOR”
Türkiye’nin, Finlandiya Eğitim Modeli’ne entegre edilmesi için öncelikle yaşam standartlarının değişmesi gerektiğini belirten Yamaç, ‘‘Finlandiya’da yapıtaşları çok temel değerler üzerine kuruluyor. Finlandiya’da öğretmenler o kadar güzel yetiştiriliyor ki mezun olduktan sonra ben sana güveniyorum istediğini yapabilirsin deniyor. Bizde ise sisteme güvenmiyor, öğretmenleri mezun olduktan sonra tekrar sınava sokuyor. Bizde güvenin yerini korku, gelişimin yerini de kontrol almış. Öğretmenler kontrol edilmek isteniyor. Durum böyle olunca da öğretmenler öğrenemiyor, öğrenemeyen öğretmenler de öğrenemeyen öğrenciler yetiştiriyor.
Ben Finlandiya’ya gittiğimde değişimin büyük büyük masalarda, büyük büyük insanlarla olmadığını gördüm. Günümüzdeki öğrencilerin yüzde altmışı var olmamış bir mesleği yapacaklar. Bu yüzden eğitmeni, öğretmeni yeniden tasarlamak gerekir. Öğrenciler sistemi reddediyor. Şu an öğrencilerin dikkatini çekebilmek için sadece sekiz saniyemiz var. Finlandiya’da kurumun iyiliğini düşünmezler ülkenin iyiliğini düşünürler.
Finlandiya eğitim sisteminin en önemli noktası basitleştirmektir. Çok küçük yaşta kız öğrenciler de oğlan öğrenciler de odun kesmeyi ve dikiş dikmeyi öğrenirler. Biz bunu zaten çok önceden yapıyorduk. Köy Enstitüleri aslında tam olarak da bunu yapıyordu. Eğer biz bu sisteme devam edebiliyor olsaydık belki de Finlandiya bizim eğitim sistemimizi örnek alacaktı. Yurtdışına giden öğrenciler bedenen ülkelerine dönmeseler de bir fikir olarak ya da bir değişimin başlangıcı olarak ülkelerinin değişimi için katkı sağlıyor.’’ diyerek aslında eğitim modelinin uygulanma sürecinin sanıldığı kadar zor olmadığını da dile getirdi.
FİNLANDİYA EĞİTİM SİSTEMİ SINAVLARA HAZIRLAMAZ HAYATA HAZIRLAR
Basitleştirerek öğretmenin en iyi ve kalıcı öğrenme yolu olduğunu söyleyen Yamaç, ‘‘Öğretmenlere o kadar güveniliyor ki öğretmenler isterlerse sınavı istedikleri yerde yapma hatta sınav yapmama hakkına sahiptir. Çok yoğun teknoloji kullanılır. Disiplin diye bir kelimenin eğitim ile bağdaştırılması söz konusu bile değildir. Öğrenciye güven vardır. Ders dinlemek istemezse onun ders dinlemeye hazır olmadığına inanılır ve öğrenci özgür bırakılır. Aynı şekilde öğretmenler de herhangi bir sebep belirtmeden okula gelmeyebilirler. Bu sadece eğitim sektöründe değil diğer sektörlerde de geçerlidir. Bizde ne yazık ki hasta olduğunuz zaman suçlu gibi hissettirilir.
Finlandiya’da bir öğretmen hasta olduğu zaman kurum dışı bir yerden yedek öğretmen getirtilerek öğretmenin yokluğu telafi edilir bizde ne yazık ki aynı kurumdan başka bir öğretmen gelmeyen öğretmenin yerine geçiyor böylece diğer öğretmenin de iş yükü artıyor.’’ dedi.