Eğitim Hakkı Parası Olanın Ayrıcalığına Dönüştü
-Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe: “Eğitim Hakkı Parası Olanın Ayrıcalığına Dönüştü” -Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, 2025-2026 eğitim öğretim yılının ekonomik kriz gölgesinde başladığını söyledi. “Veliler servis, kırtasiye ve kantin ücretleriyle boğuşuyor. Eğitim anayasal hak olmaktan çıktı, ekonomik bir yük haline geldi.” dedi.
Balıkesir – Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, yeni eğitim öğretim yılının büyük bir ekonomik sıkıntı içinde başladığını belirtti.
Efe, “Velilerin yükü her geçen gün ağırlaşıyor. Eğitim artık fırsat eşitliği değil, gelir düzeyine göre ayrışan bir sistem haline geldi.” dedi.
“Velilerin omuzlarındaki yük dayanılmaz hale geldi”
Efe, okulların açılmasıyla birlikte ailelerin ekonomik baskı altında olduğunu vurguladı:
“Servis ücreti, kayıt parası, kırtasiye ve kantin masrafları
velileri zorluyor.
Asgari ücretle geçinen bir ailenin bu giderleri karşılaması
imkânsız. Eğitim anayasal bir hak iken bir ayrıcalığa dönüştü.
En iyi okul, en yakın okul olmalıdır; ama çoğu öğrenci evinden uzak, servisle okula gidiyor. Bu da hem zaman hem ekonomik yük anlamına geliyor.”
“Sınıflar kalabalık, okullar yetersiz personelle ayakta”
Efe, sınıf mevcutlarının 40’ı aştığını, okulların personel eksikliğiyle mücadele ettiğini belirtti:
“1500 öğrencinin eğitim gördüğü 3-4 katlı binalarda yalnızca bir
kadrolu temizlik görevlisi bulunuyor.
Güvenlik açığı ise velilerin omzuna kalmış durumda. Bu tablo,
eğitimdeki kalitenin neden düştüğünü açıkça gösteriyor.”
“Sorunları çözemeyenler modeli değiştiriyor”
Efe, sistem değişikliklerinin eğitimin niteliğini değil, karmaşasını artırdığını söyledi:
“Eğitimin içeriğini düzeltemeyenler çözümü model değişikliğinde
arıyor.
4+4+4 sisteminin mimarları şimdi de 2+2, 3+1 gibi yeni dayatmalarla
çocukları ve öğretmenleri yeniden belirsizliğe itiyor. Sorunun
kaynağı olanlar sorunu çözemez. Eğitim adım adım paralı hale
getiriliyor. Parası olan okuyor, olmayan çocuk işçi ya da çocuk
gelin oluyor.”
Efe, öğretmenlik mesleğindeki istihdam krizine de değindi:
“Bir milyon öğretmen çalışıyor ama bir o kadar da atanmayı
bekliyor.
Üniversiteden mezun olup diploma alan bir öğretmen adayına, ‘Uygun
görmedim, öğretmen olamazsın’ denilemez.
Eğitim fakültesini başarıyla bitiren herkes öğretmenlik hakkına
sahiptir.”
“Özel okul sayısı artıyor, eşitlik yok oluyor”
Eğitimdeki kalite düşüşünün, velileri özel okullara yönelttiğini ifade eden Efe, bu durumun fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığını söyledi:
“Eğitim kalitesi düştükçe özel okul sayısı artıyor. Bu da gelir düzeyine göre eğitim ayrımını derinleştiriyor.
Eğitim-İş olarak biz laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Eğitimi siyasetin ya da ideolojilerin aracı haline getiren her girişime karşı duracağız. Aydınlık bir gelecek, ancak Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda yürüyerek mümkündür.”