Cuma Hutbesinin Konusu: Merhamet Eğitimi
Diyanet İşleri Başkanlığı, 21 Kasım 2025 Cuma hutbesinin konusunu “Şiddetin Çaresi: Merhamet Eğitimi” olarak duyurdu. Hutbede, insanın değerine vurgu yapılarak ailede, toplumda ve dijital ortamda şiddetin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği belirtildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 21 Kasım 2025 tarihli Cuma hutbesinde “Şiddetin Çaresi: Merhamet Eğitimi” başlığını ele aldı. Hutbede, insanın “dokunulmaz bir değere sahip olduğu” vurgulanırken, aile içinden toplumsal ilişkilere ve dijital mecralara kadar hiçbir alanda şiddetin meşrulaştırılamayacağı belirtildi.
Hutbe metninde merhametin İslam’ın temel ahlâki öğretilerinden biri olduğu hatırlatılarak, bireylerin “sevgi, saygı ve şefkat diliyle yetiştirilmesi” gerektiği ifade edildi. Diyanet, özellikle aile içi ilişkilerde sabır ve anlayışın güçlendirilmesinin, toplumsal huzurun temel taşı olduğuna dikkat çekti.
Dini rehberlik çağrısı niteliği taşıyan hutbe, toplumun her kesimini merhamet kültürünü yaygınlaştırmaya davet etti.
Hutbenin tamamı:
Muhterem Müslümanlar!
İnsan, yeryüzünün en değerli varlığıdır. Her türlü saygıya
layıktır. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeksizin her
insanın canı mukaddestir. Dolayısıyla kimden gelirse gelsin, kim
maruz kalırsa kalsın ve gerekçesi ne olursa olsun şiddetin hiçbir
çeşidi kabul edilemez. İster ailede, ister sosyal hayatta, isterse
dijital mecralarda söz, tutum ve davranışlarla hiç kimseye zarar
verilemez, kimsenin şeref ve haysiyetine dil uzatılamaz. Peygamber
Efendimiz (s.a.s), Müslümanı şöyle tarif etmektedir: “Müslüman,
elinden ve dilinden insanların güvende olduğu kişidir.”
Aziz Müminler!
Şiddetin sıradan bir hal aldığı, akran zorbalığının her geçen gün
yaygınlaştığı, insanların birbirleriyle kavgalarını sosyal medyada
paylaşmayı marifet saydığı; sokakta, toplu taşımada ve trafikte mal
ve can emniyetinin hiçe sayıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Alkol,
kumar ve uyuşturucu madde gibi bağımlılıklar, kötülüklere sevk eden
dijital oyunlar, yanlış örneklerle kirlenen ekranlar maalesef
şiddetin günden güne yayılmasına zemin hazırlamaktadır. Oysa şiddet
hiçbir sorunu çözemez. Aksine sevgiyi bitirir, insanı
yalnızlaştırır, toplumu çürütür. Nitekim ümmeti olmakla şeref
duyduğumuz Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in hayatında şiddetin
izine dahi şahit olunmamıştır. O, “Kıyamet gününde azabın
şiddetlisini görecek olanlar, dünyadayken insanlara şiddet
gösterenlerdir” buyurarak şiddetin ve zulmün asla karşılıksız
kalmayacağını haber vermiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Şiddetin çaresi merhamet eğitimidir. Allah’ın bizlere emaneti olan
çocuklar; inancı, iyiliği, merhameti, sevgi ve saygıyı ilk olarak
ailesinden öğrenir. Bu münasebetle “Rabbinin yoluna hikmetle ve
güzel öğütle davet et…” ayet-i kerimesini rehber edinen her anne
baba; çocuklarının yüreklerine dokunmalı, başlarını okşamalı,
onları Allah’a iyi bir kul, çevrelerine faydalı bir insan olarak
yetiştirmeye gayret göstermelidir. Bir çocuk için, ilim ve hikmet
yolculuğundaki en önemli kişilerden biri de öğretmenlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s), eğitim ve öğretim gibi kutsal bir
vazifeyi yürütenlere; “İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel
edenlerin kazandıkları kadar ecir verilir…” müjdesini vermektedir.
Zira öğrencilerine ahlak ve edebiyle, şefkat ve merhametiyle rol
model olan her bir öğretmen toplumda fazilet ve erdemin
teminatıdır.
Değerli Müminler!
Şiddetin gölgesini hayatımızdan uzaklaştırmak için; gönüllerimize
muhabbeti, evlerimize ve okullarımıza merhameti hâkim kılalım.
Kalbimize düşen öfke kıvılcımlarını rahmet yağmurlarıyla
söndürelim. Evlatlarımızın yüreğine sevgi, saygı, anlayış ve
paylaşmanın tohumlarını serpiştirelim. Unutmayalım ki, bir çocuğun
zihnine işlenen güzel bir söz, gönlüne yerleştirilen merhamet ve
muhabbet yarının huzur dolu dünyasına dikilmiş bir fidan
olacaktır.
Bu vesileyle merhamet eğitiminde bizlere rehberlik eden anne ve
babamızı, öğretmenlerimizi, hocalarımızı ve Kur’an muallimlerimizi
hayırla yâd ediyoruz. Hutbemizi, Allah Resûlü (s.a.s)’in şu
uyarısıyla bitirmek istiyorum: “İnsanlara merhamet etmeyene Allah
da merhamet etmez.”