ÜÇ MUM YANSIN BAKIR KAPLAR KALAYLANSIN

Yaşlılar iyi bilir. “Bu odada üç mum yansın, Bakır kaplar kalaylansın, Uyuyan gönlüm uyansın, Ah ana beni eversene” adlı “Ah Ana Beni Eversene” Türkü vardı. Türküde geçen bakır kapları kalaylayan Kalaycılar da bir bir yok oluyor. Balıkesir’de dükkanında Kalaycılık yapan 2 Kalaycı kaldı. Günümüzde Kalaycılar, yetiştirecek Çırak bulamıyor. Türk kültürünün bir parçası olan Kalaycılık artık tarihe karışıyor. Balıkesir merkezde Kalaycılık mesleğini dükkanında sürdüren 2 Esnaf kaldı.

Şehirlerde sayıları birkaç taneyi geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda hiç yapılamayacağını söylüyor. Tarihçesi milattan önce 3000’li yıllara dayanan kalay bunca senedir insanlığa gelir sağlayan bir element olarak bilinir. Yüzyıllardır Türk kültürünün bir parçası olarak bilinen kalaycılık mesleği ise günümüzde yok olmak üzere.

Teknolojiye yenik düştü

Gelişen teknoloji ile birlikte, bakır eşyanın yerini krom, çelik ve alüminyum, seramik mutfak ürünleri aldı.

Bilindiği gibi bakır mutfak eşyaları, üzerlerindeki kalayın soyulmasıyla birlikte zehir saçabiliyor. Bu nedenle de kalaylanmak zorunda. Bundan yaklaşık 25 yıl öncesine kadar Kalaycılar ve kalaycılık mesleği revaçtaydı. Gelişen teknoloji ile birlikte, bakır eşyanın yerini krom, çelik ve alüminyum alışımlı mutfak ürünleri aldı. Kalaycılık, önceki yıllarda seyyar olarak da yapılıyordu. El arabaları ve at arabalarıyla Köy Köy, Mahalle Mahalle gezen Kalaycılar, zamanla kentlerin ücra köşelerindeki dükkanlara kapandı.

Kalaycı olacak diye korkuyorlar!

Balıkesir’de 45 yıldır Kalaycılıkla geçimini sağlayan Mustafa Öğrenci, Balıkesir’deki iki Kalaycıdan biri.

Hiç kimsenin çocuğunu Kalaycı çırağı yapmak istemediğini, bu nedenle de Çırak bulamadığını anlatan Öğrenci, çırak yetişmemesinden dolayı kendisiyle birlikte bölgede kalaycılık mesleğinin yok olacağını söyledi.

Artık antika gözüyle bakılıyor

İtfaiye binası arkasındaki sokakta metruk bir binada kalay atölyesi bulunan Öğrenci, eskiden odun ve kömür ateşinde yapılan kalayın, gelişen teknoloji ile birlikte tüp ateşinde yapılmaya başlandığını söyledi.

45 yıldır Kalaycılık mesleğini yaptığını anlatan Öğrenci, “Artık çırak yetişmiyor. Kalaycılık bitti. Eskiden kaplar bakırdı ve kalaylanmak zorundaydı. Uzun zamandır teknoloji nedeniyle çelik, demir, krom, alüminyum alışımlı mutfak ürünleri satılıyor ve bakır mutfak gereçleri tarihi eşyalar kapsamına geçti. Antika gözüyle bakılan bu gibi kapları kalaylatıyorlar ve süs eşyası olarak dekor amaçlı kullanıyorlar” dedi. Günümüzde şehirden ve Köylerden kalaylatmak üzere kap ve kacak geldiğini anlatan Öğrenci “Ara sıra bize kalay işleri çıkıyor” Şimdilik geçimimi bu işle sağlamaktayım” diye konuştu.

Kalay nasıl yapılıyor

1960’lı yıllardan sonra Alüminyum alışımlı paslanmaz mutfak gereçleri ortaya çıktı ve kalaycılık mesleği, o günden günümüze ilgi düşüşe geçerek şimdilerde tükenme noktasına geldi. İŞKUR tarafından da meslek grupları arasına alındığı bilinen Kalaycılığın püf noktaları ise oldukça ilginç.

İlk olarak kalaylanacak kabın örs veya çekiç yardımıyla bozuk kısımları tamir ediliyor. Ezik yerleri düzeltiliyor, kırıklara ise kaynak yapılıyor. Daha sonra bu kaplar, Kalaycı Çırağı tarafından kum ve kömür parçaları ile temizleniyor. Kalaycı Çırağı kararan yerleri tekrar parlatıncaya kadar ovuyor. İşin bu kısmını genellikle çıraklar üstleniyor. Çırak, parlatacağı kabın üzerine ince kum ve kömür parçalarını ve bu parçaların üzerine de bir telis parçası koyuyor. Yapılan bu iş ile kabın temizlenmesi sağlanıyor.

Ateşin harı demirin hası kalaylanınca güzel

Ocaktaki ateşin harlanması için körüğün çevrilmesi gerekiyor. Kalaycılıkta kullanılan körükler, tek veya iki kollu olup, gövdesi deriden yapılanların yanı sıra, kol gücüyle döndürülen demir pervaneli bir hava üfleyici vantilatör örneği olan körükler de mevcut. Bu şekilde temizlenen kap ocakta ısıtılıyor. Isınan kap, üzerine kalayın tutması için toz nışadır (kimyasal bir madde) atılıyor. Yeterince ısınan ve üzerine nışadır sürülen kaba kalay biraz değdiriliyor. Kalay, bu haliyle kabın üzerinde eriyik halde bulunuyor. Bu haldeki kalay bir pamuk yumağı ile kabın her tarafına dağıtılıyor. Bu işleme, kalay yapılacak kabın tüm yüzeyi kaplanıncaya kadar devam ediliyor ve kap soğutulduktan sonra kalay işlemi tamamlanıyor.Özel Haber: Cengiz Güner

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber