'O ZAT KULLANILIYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz tek millet olacağız. Bizde Türkçülük, Kürtçülük, Lazcılık, şuculuk buculuk yok. Bizde tek millet var, tek bayrak var, paçavralar filan önümüze gelmesin. Bayrağımız belli. Tek vatanımız var. Vatanımızı bölmeye çalıştılar fırsat vermedik, vermeyeceğiz. Tendürek’ten tutun Cudi’de Gabar’da teröristleri gömdük, gömüyoruz ve gömeceğiz. Benim halkımın refahını, huzurunu bozanlar şunu bilsinler ki karşılarında bizi bulacaklar. Şehitlerimiz, gazilerimiz bu vatan millet için şehit oldular, gazi oldular. Şimdi de bu birliğimizi koruyalım. Irkçılık yaparsak bir yere varamayız. Tek devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti’nden başka devlet yok. Bu çatı altında yarınlara gideceğiz. Bizi bölemeyecekler, ezanımızı susturamayacaklar. Aramızdaki sevgimizi yok edemeyecekler” şeklide konuştu.
Yerel seçimlerde seçilen belediye başkanının Ağrı’da durmadığını
söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de müdahale ettik kayyum
atadık. Bizim derdimizle dertlenecek belediye başkanlarına,
bakanlara ihtiyacımız var bunu böyle bilelim. Terörle dayanışma
içinde olandan hizmet olmaz” diye konuştu.
“Hayvancılıkta sıkıntı var deniyor, Ağrı tek başına hayvancılık
konusunda sıkıntıyı çözebilecek kapasiteye sahip” diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yerde terör varsa bırakın dışarıdan
gelen yatırımcıya yatırım yapmayı, oranın kendi insanlarını bile
yerinde tutamıyoruz. İş adamlarımız artık buralara da gelip
yatırımlarını yapacaklar. Ağrı da birçok şehrimiz gibi terör
kurbanıdır. Niye Ağrı Dağı’na bu insanlar çıkamıyor korkuyor, ama
bu terör belası ortadan kalkmış olsa sadece Ağrı Dağı için on
binlerce insan buraya turist olarak gelir. Yine Tendürek Dağı. Bir
kısır döngünün içine düşmüştür. Yatırımcı gelmiyor. Geçmişte
Ağrı’yı teslim alan zehirleyen bölücülük virüsünü vücudumuzdan
atmanın zamanı gelmiştir. Terör belası ortadan kalkmış olabilse
Ağrı Dağı için bile binlerce turist gelir. Gönlüm bu duruma asla
razı değil. Şimdi yeni bir hamleyle işsizliğin üstünden gelmek
istiyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzeyimizden güneyimize ülkelerin ve halkların nasıl paramparça edildiğini görüyorsunuz” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yularını şu ve bu yabancı güce teslim etmiş hiçbir yapının bu ülkeye hiçbir faydası yoktur. Benim Kürt kardeşlerimin bölücü zihniyetli partilere ihtiyacı yoktur. Kürt kardeşlerimiz diledikleri gibi işlerini yapıyorlar. Israrla Kürt kardeşlerimizi tahrik etmenin adı ırkçılıktır. Bu ülke, bu vatan, bu devlet hepimizin aksini düşünen herkes karşılarında önce bizi bulur. Suriye’de faaliyet gösteren PYD-YPG sanıyor musunuz ki Kürt kardeşlerimin hayrı için çalışıyor. Suriye’de yıllarca kimlik dahi verilmeyen Kürt kardeşlerimin haklarını elde etmedikleri zaman bizzat şahsım Esed’e karşı savundum. DAEŞ’i kim kurdu, silahlandırdı, ülkeyi kim ateşe verdiyse PYD’yi de onlar kurdu, onlar yönetiyor. Suriyeli kardeşlerimizin bir tek dostu vardır o da Türkiye’dir. Çukur eylemleriyle bir deneme yaptılar devletimiz bu bölücülere hak ettikleri dersi verdik. Artık geleceğimize çok daha güvenli bakabiliyoruz. Ermenistan özellikle diasporanın etkisiyle ülkemizle dostluk kanallarını kapalı tuttuğu için dışarıda kalmıştır, kalmaya da devam edecektir. Gürcistan, Türkiye ve Batı dünyası ile bir köprü vazifesi yaparak kendisine aydınlık bir gelecek inşa etmiştir. Bize dost olan kazanır, düşman olan kaybeder. Oyun bozanlık eden asla Türkiye olmamıştır. Müttefiklik hukukunu ihlal eden biz olmadık. Bugün de Suriye’de Irak’ta yaşadığımız sıkıntıların nedeni iki yüzlü davranılmış olmasıdır. Biz de buna rıza gösterdiğimiz için hedefe koydular. Türkiye Irak’taki Suriye’deki kardeşlerinin yaşadığı zulümlere sırtını dönebilir mi? Türkiye’de kardeşi kardeşe kırdıran bu zalim düzenin sürmesine rıza gösterebilir mi? ABD’de bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bunu FETÖ ile yapmaya çalışıyorlar. Bu oyuna bizi getiremeyeceksiniz bunu böyle bilin. Ülkemizde elde edemedikleri neticeye ayrı tezgah aynı senaryo aynı malzemeyle ulaşma çabasındalar. Hepsi Türkiye’yi diz çöktürmeye amaçlamaktalar. İstedikleri kadar uğraşsınlar başaramayacaklar. Bu millet oynanan oyunu gayet iyi biliyor. Ana muhalefetin başındaki zat aynı amaçla kullanılıyor. Bu oyunların hiçbiri birbirinden farklı değildir.”