Bakan Albayrak: Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor. Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor.” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, CNN Türk yayınında
gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ekonominin kur algısıyla ölçülmeye çalışıldığını aktaran Albayrak,
kurun eski dönemlere kıyasla ekonomiyi daha az etkilediği bir
sürecin yaşandığını söyledi.
Albayrak, kurun ekonomiyi daha az etkilemesi için ülkede bir
ekonomik dönüşüm yaşandığını belirterek, kurdaki hareketliliğin 2
yıl önce de bu seviyelerde olduğuna dikkati çekti.
Kurun seviyesinin değil, rekabetçi olup olmamasının önem taşıdığına
işaret eden Albayrak, “Kur indi çıktı. Son 1 hafta 15 gündür
6’lardan 7’lere çıktı. İner çıkar. Burada esas konu şu. Finansal
güvenlik ve ekonomik altyapı noktasında Türkiye tüm bu
dalgalanmaları kontrollü şekilde yönetiyor. Güçlü altyapıya sahip.
Kur bugün çıkar, yarın iner.” dedi.
Türkiye’nin 2 sene öncesine göre kırılganlıklara karşı çok daha
güçlü olduğunu vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti:
“Dünya da salgın nedeniyle öyle bir dönemde ki, dünya tarihinin en
büyük ekonomik krizi yaşanıyor. Bu manada Türkiye, dünyadaki bütün
ülkelere kıyasla en az etkilenen ülkelerden bir tanesi. Borsa
performansıyla pozitif ayrışıyor. Birçok ülke düşmeler yaşamış
Türkiye daha iyi noktada. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin
kur performansına bakalım. Yüzde 30’lar, 20’ler, 15’ler seviyesinde
para birimlerin değer kaybetmiş. Türkiye yüzde 17, yüzde 19
seviyesinde etkilenmiş. Büyümede ikinci çeyrekler açıklanıyor, pek
çok ülkede büyük daralmalar yaşanıyor. Türkiye, inşallah ikinci
çeyrek performansıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az
etkilenen ülkelerden birisi olacak. Bu ay büyüme açıklanacak. Mayıs
ve haziran rakamları hızlı toparlanmayı ortaya koymuştu, ikinci
çeyrek bu anlamda da pozitif olacak. Dünyada en hızlı normalleşen
ve en hızlı toparlayan ülkelerden birisi olacağız.”
Albayrak, ekonomiye yönelik “batıyor” söylemlerine de tepki
göstererek, “Ekonomisi batan bir ülke bütün alanlarda bu kadar
güçlü performans ortaya koyabilir mi? Bakan olduğumdan beri her gün
‘battık’ deniyor. ‘Battık’ lobisi gezi döneminde de vardı.
Psikolojik olarak algı yaratmaya çalışıyorlar. Anadolu’dan geri
dönüşler alıyorum, dönüşler bu şekilde değil.” ifadelerini
kullandı.
Ekonomiye yönelik eleştiriler yanında bir de kötü niyetli algı
operasyonları bulunduğuna işaret eden Albayrak, şunları
kaydetti:
“Bunların etkileme güçleri her geçen gün azalıyor. Bu bir milli
bağımsızlık mücadelesi. Ekonomik anlamda bir milli bağımsızlık
modeli ortaya koyduk. İki senedir kıyamet bunun için kopuyor.
Türkiye ekonomi modelini değiştirdi, artık eski modelden çıkıyor.
Eski model yüksek faiz, düşük kur ve ithalata bağımlı ekonomi
modeliydi ve bu artık sürdürülebilir değil. Benim derdim ekonominin
kırılganlıkları noktasında daha güçlü rekabet edebilir olması,
istihdamı ve üretimi önceliklemesi. Üretim ve ihracata dayalı
dönüşümde, çok önemli paradigma değişikliği var. Bu değişiklik
siyasi olarak da daha iddialı pozisyona taşıyacak. Ak Parti
iktidarı siyasi bağımsızlık mücadelesi ve bunun bedeli olarak
farklı ekonomik mücadeleler veriyor. Siz ne kadar ekonomik olarak
bu bağımsızlığı ortaya koyarsanız, siyasi olarak da kendi
kararlarınızı alırsınız.” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendiren Albayrak, “Birileri
Doğu Akdeniz’i parsel parsel uluslararası şirketlere paylaştırırken
biz ne yapacağız, oturacak mıyız? Sonra Akdeniz’de ayağımızı suya
atamayacak noktaya geleceğiz. Egemenlik ve bağımsızlık noktasında
böyle birşey olabilir mi?” diye konuştu.
Albayrak, kura ilişkin soru üzerine ise “Küresel sermaye
hareketlerinden ve küresel iklimden kaynaklı süreçlerden Türkiye,
her ülke kadar etkileniyor. Fazla değil ve eskisine göre çok daha
az etkileniyor. Türkiye her geçen gün daha da güçleniyor ve
güçlenecek. Türkiye her anlamda bağımsızlık mücadelesi veriyor.
Olduğundan daha fazla değerli paranız olursa, ithalat cenneti
olursunuz. Kimse üretmez, herşey dışardan gelir. Şimdi Türk lirası
çok daha rekabetçi.” ifadesini kullandı.
“Yılı 2008 krizinden daha iyi kapatacağız”
Türkiye’nin sıcak paraya ihtiyacı olmadığına işaret eden
Albayrak, pandeminin Türkiye’yi hedeflerinden alıkoymadığını,
sadece etkilediğini söyledi.
Ülkenin hızlı şekilde yola koyulacağını aktaran Albayrak, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Pandemi olmasaydı, yüzde 5 büyüme, enflasyon ve cari denge
hedefleri başta olmak üzere hedeflerimizin bir çoğunu çok rahat
tutturacaktık. Şimdi bir kısmında sapma olacak. Bu sürecin dünyada
çoğu ülkeyi bu konuda etkileyeceğini gösteriyor, pandemi ülkemizde
de enflasyonu 1-2 puan etkileyebilir. Tahminlere baktığımızda yüzde
8-9, 11-12 arası bir enflasyon beklentisi oluştu piyasada. Bugün
bütün bunlara, küresel etkilerine rağmen, 4 ay boyunca sıfır gelir,
iş yerlerinin kapalı olmasına rağmen yılı da en kötü çeyreğimizi de
2008 krizinden daha iyi kapatacağız. Görüşler, bu yaşananların
büyük buhrandan da çok daha büyük kriz olduğu yönünde.”
Albayrak, reel yatırımlar açısından sermaye hareketlerinin henüz
normalleşmediğini bildirerek, “Ancak Türkiye pozitif ayrışacağı
için bu yatırımcıları daha fazla çekmeye talip olduğu güçlü bir
döneme giriyor.” dedi.
Büyümedeki öngörüsünün sorulması üzerine de Albayrak, “Türkiye
ikinci çeyrekte dünyadan daha az etkilenecek, üçüncü çeyrek
toparlanma, dördüncü çeyrekle birlikte birçok yabancı kuruluşun
yüzde 5 küçülecek tahmininin aksine, iddia ediyorum, yine
yanılacaklar. Biz pozitif ayrışacağız. Tahminler eksi 2 ile 1 arası
tahmine doğru gidiyor. Dünya ortalamasından çok daha iyi. Yine
orada da pozitif ayrışacağımız bir yıl.” ifadesini kullandı.
Albayrak, haziran, temmuz ve ağustos aylarındaki bazı verilerin
toparlanmanın başladığını gösterdiğine dikkati çekerken, “İhracat,
PMI, güven endeksleri, sanayi endeksi, vergi gelirleri, kapasite
kullanı toparlanmanın güçlü şekilde başladığını gösteriyor. Virüsün
etkisi normalleşme sürecinde atılan her adım bize pozitif
yansıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Para basılması taleplerine de tepki gösteren Albayrak, ” ‘Para
basın’ diyorlardı ki intihar, bu oyuna girmedik. Anlı şanlı
insanlar para basalım diye twitler attılar. En büyük tuzak. Para
bassaydık yüzde 25-30 enflasyonu konuşurduk. Faizler kaç olurdu o
zaman.” dedi.
“İhtiyaç olursa küçük dokunuşlar yaparız”
Albayrak, ağustos ayı itibariyle piyasanın hızlı şekilde
normalleşmeye doğru gittiğini belirtierek, ihtiyaç olması halinde
kendilerinin de küçük dokunuşlar gerçekleştirececeğini söyledi.
Kısa çalışma ödeneğinin de bu süreçte normalleşme desteğine
dönüştüğünü aktaran Albayrak, bu dönemde hazırlanan istihdam
paketinin ise Meclis’in yoğunluğundan yasalaşamadığını
anımsattı.
Albayrak, ikinci dalga beklentilerine yönelik olarak da “Dünyada
hiçbir ülkede ekonominin tamamen kapanma söylemi yok.Gelecek ne
gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız lazım.”
dedi.
Türkiye’nin Gezi olaylarından beri bir mücadele verdiğine de
dikkati çeken Albayrak, “Bu mücadelenin öncesi de var. O süreçten
bugüne ülkenin başındaki lideri başta olmak üzere ülkeyi esir
almaya yönelik operasyonlarla karşıya kaldık. Berat Albayrak çok
farklı süreçlerde rol oynadı çok insanın ayağına bastı. Konu
ülkenin menfaatiyse sonuna kadar hepsi bir tarafa mücadele vermek
bizim boynumuzun borcu. Taşın altına elimizi değil, bedenimizi
koyacağız. Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak.
Dolayısıyla bağımsızlığın bir bedeli var. Bizim ecdadımız bu bedeli
sayısız defa ödedi. Bu ülkenin menfaatinden başka yere Rabbim
döndürmesin.” değerlendirmesinde bulundu.