Balıkesir’in Bu Köyünde İsmi Olan Değil, Lakabı Olan Tanınıyor
Balıkesir'de ilginç bir köy! Bu köyde kimse birbirini ismi ile çağırmıyor ve ismi ile tanımıyor...
Balıkesir’in Bu Köyünde İsmi Olan Değil, Lakabı Olan Tanınıyor
Balıkesir’in Sındırgı ilçesine bağlı Pürsünler Mahallesi’nde ilginç bir gelenek dikkat çekiyor. Türkiye'de 1934 yılında yürürlüğe giren Soyadı Kanunu’yla birlikte çoğu bölgede unutulan lakap kullanımı, bu kırsal mahallede halen günlük yaşamın merkezinde yer alıyor.
Lakapsız Kimse Yok
250 haneli, yaklaşık 400 kişinin yaşadığı Pürsünler Mahallesi’nde neredeyse herkes bir lakapla tanınıyor. Kimliklerde yazmasa da bu lakaplar, bireylerin gerçek yaşamda tanınmasını sağlıyor. Mahalle muhtarı Mustafa Tekel’e göre, “Pürsünler’de lakapsız kimse yok.”
Lakaplar Nesilden Nesle Aktarılıyor
Mahallede kullanılan lakaplar genellikle dededen toruna geçiyor. Aile lakapları kuşaktan kuşağa aktarılırken, bazen de kişisel özelliklere veya yaşanmış olaylara göre yeni lakaplar türetiliyor. Bu lakaplar, zamanla aile adı gibi anılır hale geliyor.
İşe Göre Değil, Olaya Göre Lakap
Lakaplar çoğu zaman kişinin mesleğine göre değil, başına gelen bir olaya ya da bir benzetmeye göre veriliyor. Örneğin, “Çaycı” lakabı, çay satan birine değil; çocukken çaya düşen birine takılmış. “Boyalı” lakabıysa saçını boyayan birine arkadaşlarının takılmasıyla doğmuş.
Zıtlık ve Mizah Dolu Lakaplar
Pürsünler'de lakaplar bazen bir kişiliğin zıttı olarak da verilebiliyor. Çok esmer olan birine “Pamuk”, alkol kullanmayan ama fiyakalı giyinen birine “Berduş” lakabı takılmış. Bu yaklaşım, köy kültüründe yerleşik olan ince mizah anlayışını da yansıtıyor.
Aynı İsimde Dört Kişi, Dört Farklı Lakap
Mahallede aynı isme sahip birçok kişi, lakapları sayesinde birbirinden kolayca ayırt edilebiliyor. Örneğin, “Mustafa Durmuş” adını taşıyan dört kişi köyde “Satır”, “Camcı”, “Bakkal” ve “Tanker” olarak biliniyor. Resmî işlemlerde isim ve soyadı kullanılsa da köylüler birbirini lakapla tanıyor.
Kadınlar da Lakapla Anılıyor
Sadece erkekler değil, kadınlar da eşlerinin ya da baba evinden gelen lakaplarla anılıyor. Bu lakaplar genellikle evlilikten sonra değişiyor. Örneğin, gençliğinde “Kabakçıların Meryem” olarak bilinen bir kadın, evlendikten sonra eşinin ailesinin lakabını alıyor.
Soyadı Kanunu Gelse de Gelenek Sürüyor
1934 yılında İsviçre örneği temel alınarak çıkarılan Soyadı Kanunu, resmiyette dini ve sosyal unvanların kaldırılmasını, nüfus işlemlerinin kolaylaşmasını amaçladı. Ancak Pürsünler gibi bazı kırsal bölgelerde, sosyal hayatta lakap geleneği yaşamaya devam ediyor.
Anlık haberlerden haberdar olmak için bizi sosyal medyadan takip etmeyi unutmayın!