CHP PARTİ MECLİSİ ÜYESİ YILMAZ BALIKESİR’DE OLACAK
CHP 24/25/26. Dönem Milletvekili ve PM Üyesi İlhan Cihaner ile CHP 25/26. Dönem Milletvekili ve önceki dönem PM Üyesi Necati Yılmaz Cumartesi günü çeşitli temaslarda bulunmak üzere Balıkesir’de olacak.
37. KURULTAYA GİDERKEN GELECEK İÇİN BİZ GRUBU BİLDİRİ YAYINLADI
Gelecek İçin Biz Grubu, 25-26 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan CHP 37. Kurultay’ı öncesinde bir bildiri yayınladı. Bildiride şu görüşlere yer verildi: “CHP, bütün iddialarını yitirerek çürüyen iktidar karşısında dayanışmacı, katılımcı ve üretken bir siyaset anlayışını savunmalıdır. Ülkemizin aydınlanma, emek, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin tüm kazanımları, bu kez de “AKP gömleğini çıkardık” diyenlerin ayakları altına serilemez! Oldubitti koşullarda yapılacak kurultayımızda, bugünkü yıkımın sorumlularıyla ‘uyumlu’ çalışacak kadroların seçilmesine izin vermeyelim.”
Bildiri şöyle:
Cumhuriyet Halk Partimizin 36. Kurultayı öncesi “geçmişi biz
kurduk, geleceği de biz inşa edelim” çağrısıyla çıkmıştık yola.
Saray rejiminin yarattığı eşitsizliklere, adaletsizliğe,
yoksulluğa, baskıcı, yönetim anlayışına, hukuksuzluğa, savaş
tezkerelerine verilen desteğe, seçim hilelerine, parti içi
antidemokratik uygulamalara, dokunulmazlıkların kaldırılmasında
alınan tutuma, Yenikapı mitinginde iktidarla yan yana durmaya,
mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayıldığı 16 Nisan referandum
sonucunun sessizce kabul edilmesine karşı çıkmıştık.
“Siyasetsizleştirme” politikalarının karşısında CHP’nin tarihi
sorumluluğunun, AKP faşizmini aşarak, Türkiye’yi laik, özgür,
demokratik bir sosyal hukuk devleti olarak ayağa kaldırmak olduğunu
haykırmıştık!
Salgınla birlikte küresel kapitalizmin yarattığı doğa yıkımı ve
eşitsizlikler karşısında, bir kez daha herkesin “aynı gemide”
olmadığı görüldü. Salgından en çok ezilenler, emekçiler, işsizler,
güvencesizler, yoksullar, göçmenler etkileniyor. Egemenler ise
sorumluluk almak bir yana insanların korkularını, daha baskıcı ve
kontrolcü bir yönetimi dayatmak için kullanmaya çalışıyorlar. Ancak
dünyanın dört bir yanından yükselen protestolar, insanlığın
otoriter yönetimler altında geleceksizliğe, yalnızlığa ve ırkçılığa
hapsolmak istemediğini gösterdi.
Ülkemizde hukuksuz görevden almalar, tutuklamalar ve kayyum
uygulamaları ile yurttaşlarımızın neredeyse üçte birinin seçme-
seçilme hakkı gasp edildi. Bu koşullarda yerel yönetimlerden
siyasal iktidara ulaşma imkanı kısıtlanmış durumda.
Siyasetin, hukukun ve demokrasinin yeniden inşasının bütün yükü,
halka ve yerel yönetimlerin omuzlarına yüklenemez. Halkın
çaresizliğine çare, seçeneksizliğe seçenek, güvensizliğine güven,
umutsuzluğuna umut olacak siyaset, CHP içerisinden yükselecek.
Bizler cesaretle demokrasiyi, barışı, eşitliği ve özgürlüğü
savunacağız!
İktidarın, siyasetin kalan son kurumlarını, dayanışmayı ve
toplumsal muhalefeti yok etmesine izin veremeyiz. Ülkemizin ve
partimizin sürüklendiği “şimdi sırası değil” siyasetsizliğini
birlikte yıkalım. İktidarın kendiliğinden çöküşü beklenerek siyaset
yapılamaz. Siyaset; daha kapsayıcı, demokratik, eşitlikçi,
özgürlükçü bir cumhuriyetin inşası için mücadele etmeli, bu
memleketin çocuklarına, bu ülkede eşit, özgür ve mutlu
yaşayabileceklerine dair güven vermelidir! Başka Sivasların
yaşanmadığı, çatışmaların ve toplumsal acıların son bulduğu barış
dolu bir gelecek sunabilmelidir.
İşte tüm bu koşullarda 37. Kurultayımızı yapacağız. Bu süreçte
şu iki soru tartışılmalıdır:
1- Rejimin dayattığı ve çerçevesini çizdiği merkez sağ bir
siyasetle mi devam edeceğiz, yoksa çağa uygun bir sol siyaseti mi
kuracağız?
2- Mevcut anti demokratik yönetim anlayışını mı onaylayacağız,
yoksa demokratik bir örgüt ve parti yönetimi anlayışını mı hayata
geçireceğiz?
Bugün yaşadığımız derinlikli ekonomik, toplumsal ve siyasal
krizlerin nedeni olan sağ politikalarla üretken bir gelecek inşa
edilemez. Gezi’de, Adalet Yürüyüşü’nde, Hayır kampanyasında, yerel
seçimlerde halkın taşıdığı değişim umudunu bu politikalarla gerçeğe
dönüştüremeyiz!
Geleceği, eskimiş siyasi figürler ve politikalar ile inşa edemeyiz.
İçine düştüğümüz “ne derler” ve “siyasetsizlik” sarmalından ancak
“ötekilerin” umudunu örgütleyebilecek yeni ve dinamik bir siyaset
anlayışıyla çıkabiliriz.
Bizler demokratik bir CHP olmadan demokratik bir Türkiye’nin
kurulamayacağını ısrarla savunuyoruz. Partimizin gençlerin,
kadınların, yoksulların, işsizlerin, geleceksizlerin, halkın bütün
ezilen kesimlerinin sesi olmasını istiyoruz. Tam da bu nedenle “CHP
için demokrasi, Türkiye için demokrasi” diyoruz!
CHP, bütün iddialarını yitirerek çürüyen iktidar karşısında
dayanışmacı, katılımcı ve üretken bir siyaset anlayışını
savunmalıdır. Ülkemizin aydınlanma, emek, eşitlik ve özgürlük
mücadelesinin tüm kazanımları, bu kez de “AKP gömleğini çıkardık”
diyenlerin ayakları altına serilemez! Oldubitti koşullarda
yapılacak kurultayımızda, bugünkü yıkımın sorumlularıyla “uyumlu”
çalışacak kadroların seçilmesine izin vermeyelim.
Cumhuriyeti kuran partimizin devrimci geleneği, Cumhuriyeti
yeniden inşa edecek ve rejimi demokratikleştirecek güçtedir!
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokratik bir örgüt ve yönetim
anlayışıyla, ülkemizin ise Atatürk devrimlerini ve kurucu değerleri
sahiplenen sol bir siyasetle başarıya ulaşacağına inanıyoruz.
Kurultayımıza giderken gelecek mücadelemizi birlikte
yükseltelim.
Bu değerler ışığında siyaset yapan bir CHP, Türkiye’nin de
geleceğini değiştirecektir.
Ülkemizin birikimine güveniyoruz. Biliyoruz ki milyonlar özgürlüğü,
eşitliği, laikliği, barışı ve demokrasiyi ayağa kaldırmaya
hazır.
Şimdi sıra bizde.
Geçmişi biz kurduk, geleceği de biz inşa edelim!