Denetimli Serbestlikte Yeni Düzenleme: Genel Af Değil, Kapsamlı İnfaz Esnekliği

Türkiye gündeminde uzun süredir yer alan genel af beklentisi, son günlerde Meclis’e sunulan 11. Yargı Paketi ile yeniden tartışılmaya başladı.

Denetimli Serbestlikte Yeni Düzenleme: Genel Af Değil, Kapsamlı İnfaz Esnekliği

Paketin “denetimli serbestlik” hükümleri, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken bazı çevrelerce “örtülü af” olarak değerlendiriliyor. Ancak Adalet Bakanlığı kaynakları, yapılan düzenlemenin genel af niteliği taşımadığını vurguluyor.

Denetimli Serbestlik Ne Getiriyor?

Yargı Paketi kapsamında getirilen değişikliklerle, ceza infaz sisteminde önemli bir esneklik öngörülüyor. Suç tarihinin 31 Temmuz 2023’ten önce olması şartıyla, belirli hükümlüler cezalarının kalan kısmını cezaevi dışında tamamlayabilecek.

Bu düzenlemeden, yaklaşık 50 ila 55 bin hükümlünün yararlanabileceği tahmin ediliyor. Uygulama; terör, örgütlü suçlar ve cinsel istismar gibi ağır suçları kapsam dışında bırakıyor. Yeni sistemle birlikte açık ceza infaz kurumunda en az üç ayını tamamlayan hükümlüler, belirli koşullar altında üç yıl daha erken denetimli serbestliğe geçebilecek.

Genel Af Beklentisi Neden Gündemde?

Toplumda uzun süredir dile getirilen genel af beklentisi, bu düzenleme sonrası yeniden güç kazandı. Sosyal medyada binlerce kullanıcı, paketi “af niteliğinde” değerlendirerek infaz sisteminde köklü bir değişiklik talep etti.
Ancak yetkililer, düzenlemenin bir af değil, infaz rejiminde geçici bir dengeleme olduğunu belirtiyor.

Adalet Bakanlığı yetkilileri, yasanın amacının “cezasızlık değil, topluma yeniden kazandırma” olduğunu vurguladı. Ayrıca bu adımın cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmayı ve infaz sistemini daha etkin hale getirmeyi hedeflediği açıklandı.

Denetimli Serbestlikte 20. Yıl: 461 Bin Hükümlü Toplum İçinde Takip Ediliyor

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Türk Denetimli Serbestlik Sistemi 20. Yıl Uluslararası Kongresi”, Antalya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Eğitim ve Sosyal Tesisleri’nde açılış töreniyle başladı. Kongre, Türkiye’de denetimli serbestlik sisteminin 20 yıllık gelişimini ve geleceğe yönelik hedeflerini masaya yatırıyor.

Türkiye’de Denetimli Serbestlik Sistemi 20 Yaşında

Açılış töreninde konuşan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, sistemin geldiği noktaya ilişkin çarpıcı veriler paylaştı:

“Her geçen gün büyüyen denetimli serbestlik sistemimiz 149 denetimli serbestlik müdürlüğü, 6 bin 362 personel ve bugün itibarıyla 461 bin hükümlü ile gelişimini sürdürmektedir.”

Yıldırım, ceza infaz sürecinin sadece hapishane duvarlarıyla sınırlı olmadığını vurgulayarak, denetimli serbestliğin toplum içindeki yeniden uyum sürecinde oynadığı kritik role dikkat çekti:

“Ceza infaz kurumlarında başlayan infaz süreci hükümlünün tahliyesiyle sona ermemektedir. Asıl süreç bundan sonra başlıyor. Hükümlünün topluma entegrasyon sürecinde en önemli rolü oynayan denetimli serbestlik sistemimiz devreye giriyor ve hükümlüyü sosyal hayat içerisinde adım adım takip ediyor.”

20 Yılda 8,8 Milyon Karar Uygulandı

Genel Müdür Yıldırım, sistemin 2005 yılından bu yana gösterdiği ilerlemeye dair istatistikleri de paylaştı:

2005’ten bugüne 8 milyon 809 bin karar infaz edildi.

3 milyon 790 bin iyileştirme faaliyeti yürütüldü.

1 milyon 510 bin hükümlü, kamuya yararlı işlerde ücretsiz olarak çalıştırıldı.

74 bin 500 hükümlü, elektronik izleme yöntemiyle takip edildi.

Yıldırım, bu verilerin Türkiye’nin ceza infaz sisteminde dünya standartlarını yakalama yolunda güçlü bir adım olduğunu belirtti.

“Açık ve Gelişime Açık Bir Sistem”

Kongrede konuşan HSK 1. Daire Başkanı Turan Kuloğlu, denetimli serbestliğin başarısının temelinde “açıklık” ve “yenilenebilirlik” olduğunu söyledi:

“Bir sistemin başarısını belirleyen en önemli unsur, onun açıklığıdır. Denetimli serbestlik sistemi eleştiri ve önerilerden beslenmiş, uluslararası yeni fikirleri bünyesine katmayı başarmıştır. Bu 20 yıllık serüven, kurumsal olgunluğa doğru atılmış büyük bir adımın göstergesidir.”

“Heyecan Verici Bir Kurum”

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Basri Bağcı da konuşmasında denetimli serbestlik sisteminin devlet ve toplum iş birliğiyle yürütülen güçlü bir yapı haline geldiğini belirtti:

“Denetimli serbestliği heyecan verici bir kurum olarak tanımlıyorum. Hem devlet hem sivil toplumun iş birliğiyle hükümlülere yönelik çok ciddi faaliyetler yürütülmektedir. Bugün ulaşılan 8 milyon dosya, 461 bin hükümlü gibi rakamlar devasa bir yükün başarıyla yönetildiğini göstermektedir.”

Genel Af Beklentisi ve Yeni Düzenleme

Kongreyle eş zamanlı olarak kamuoyunda genel af beklentisi de yeniden gündeme geldi. Meclis’e sunulan 11. Yargı Paketi, denetimli serbestlik uygulamalarını genişleterek yaklaşık 50-55 bin hükümlüye tahliye imkânı tanımayı öngörüyor.

Adalet Bakanlığı kaynakları, düzenlemenin bir “genel af” değil, infazın dışarıda tamamlanmasına olanak veren bir “denetimli geçiş modeli” olduğunu vurguluyor. Terör, örgütlü suçlar ve cinsel istismar suçları ise kapsam dışında bırakılıyor.

“Cezasızlık Değil, Topluma Kazandırma”

Bakanlık yetkilileri, yeni düzenlemenin “cezasızlık değil, rehabilitasyon odaklı” olduğunu belirtiyor. Denetimli serbestliğin, hükümlünün topluma kazandırılması ve yeniden suç işlemesinin önlenmesi açısından en önemli araçlardan biri olduğu ifade ediliyor.

yargı paketi İnfaz serbest denetimli serbestlik
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber