Hayırlı haber istedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Balıkesir’de yapmış olduğu toplantıda iş adamlarına, sanayicilere, muhtarlara, sivil toplum örgütlerine, vakıf ve dernek başkanlarına, parti üyelerine ve çok sayıda vatandaşa seslendi.

“Demokrasiyi geliştirdik”

Gala yaşam merkezinde yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu, “Benim gibi düşünmeyen bir insana kızamam. O farklı düşünebilir. Ben de farklı düşünebilirim. Siyasi partilerin varlık nedeni de zaten budur. Ama birbirimizi demokrasi içinde saygı ile dinlemeliyiz. Halkın hakemliğine her zaman için başvurmalıyız. Bu anayasa değişiklikleri görüşülürken toplumun değişik kesimlerinden bize dendi ki neden anayasa mahkemesine başvurmuyorsunuz diye. Neden? Gazi Mustafa Kemal’in Amasya tamimi aklımıza geldi. Amasya’da derki, ‘ milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’. Bir halkın kaderini bir mahkeme belirlemesin dedik. O milleti oluşturan vatandaşlar belirlesin istedik. Sandığa gidilir ve demokrasimize sahip çıkılır. Başımıza bir adam seçelim. Eline de bir uzun sopa verelim. Kim konuşursa kafasına vursun. Bu da bir yöntem ve rejimdir. Adı tek adam rejimidir. Bu rejimi özlüyorsanız ‘ Evet’ oyu kullanacaksınız. Hayır bu doğru değildir biz demokrasi istiyoruz diyorsanız onurla, gururla gidilir ‘Hayır’ oyunun altına mührünü vuracak. Bu kadar basit. Demokrasi sadece benim, CHP’liler, MHP’liler, AK Partililer , DP’liler, için değil, hepimiz için geçerlidir. Hepimiz demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Demokrasiye sahip çıktığımız sürece Türkiye’nin dünyadaki itibari artacaktır. Şu gerçeği hiç kimse unutmasın. Gazi Mustafa kemal Atatürk 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti kurduğunda bütün İslam devletleri hepsi cumhuriyeti tercih etti. Fas, Tunus, Cezayir, ırak, İran, Suriye hepsi cumhuriyeti kabul ettiler. Bütün bu Müslüman az gelişmiş ülkelerin tamamı da dahil Türkiye’yi hep örnek aldılar. Demokrasiyi geliştirdik. Tek partili hayattan çok partili hayata geçtik. Dünyada örneği yoktur. Bir siyasi parti kendi iradesi ile çok partili hayata geçmiştir. Bu da bizim demokrasimizin en temel kurallarından birini oluşturur” dedi.

“Bu onur hepimizin onuru olacaktır”

Kılıçdaroğlu, “Bu referandum Türkiye’nin kaderi ile olan bir referandumdur. Türkiye’nin geleceği ile ilişkilidir. Her ortamda söylerim 12 Eylül 1982 anayasası oylanırken İstanbul Fikir Tepe’de gidip bir ilkokulda oy kullandım. O tarihte o anayasa değişikliğine hayır oyu verdim. Bugün çocuklarıma torunuma diyorum ki ben o darbe anayasasına hayır oyu vermiştim. Ve bunun onurunu ve gururunu taşıyorum. Şimdi her birinizin vatandaş, yurttaş olarak sorumluluğu var. Sadece kendinize, Balıkesir’e, Türkiye’ye karşı değil. Türkiye’nin itibari için her birinizin sorumluluğu var. Anahtarı ‘hayır’ oyunda yatıyor. Sandığa gidip bu anayasaya hayır dediğimiz zaman evlatlarımıza ve torunlarımıza şu mesajı vereceğiz. Büyük baskılar yaptılar. Muhtarların, vatandaşların, STK’ların, Esnafların, sanayicilerin üzerinde büyük baskılar yaptılar. Gidin evet oyu kullanın diye. Çocuğunuza, Torununuza ‘Ama ben direndim, seni düşündüm. Senin geleceğini düşündüm. Tüm baskılara rağmen ‘hayır oyu kullandım. Sana güzel bir Türkiye bırakmak için’ diyeceksiniz. Bu onur hepimizin onuru olacaktır” dedi.

“80 milyonun ortak paydası”

Cumhurbaşkanlığı makamının 80 milyonun ortak paydası olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yapılan değişiklik ile cumhurbaşkanlığı makamı aynı zamanda bir partinin de genel makamı olacak. Bir partinin genel başkanı da aynı zamanda cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanlığı makamı çok önemli mi? Evet bizim tarihimizde, kültürümüzde, devlet anlayışımızda da çok önemlidir. Çünkü cumhurbaşkanlığı makamı hepimizin 80 milyonun ortak paydasıdır. O makam Türkiye’yi temsil eder. Türkiye cumhuriyetini temsil eder. O makama hepimiz saygı gösteririz. Çünkü bayrağı temsil eder. Arabasında Türk bayrağını taşır. Yurt dışına giderken Türkiye cumhuriyeti devletini temsil eder. Bir partinin genel başkanı olursa Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil edebilir mi? 80 milyonu temsil edebilir mi? Yoksa sadece kendisine oy veren partililerinin mi cumhurbaşkanı olur? Tarafsızlık önemlidir. Çünkü tarafsız olduğu zaman mahkemeye hakim tayin edebilir. Hiç kimse tarafsız bir cumhurbaşkanına neden tayin ettin diye özel bir suçlama getiremez. Ama bir partinin genel başkanı mahkemeye hakim tayin ederse orada adalet yıkılır: Adalete gölge düşer. Adalet çok önemlidir. Devleti devlet yapan adalettir. Hak, hukuk ve adalet kavramı bütün inançların ve bütün düşüncelerin en temel ve belirgin özelliğidir. Adalet mülkün yani devletin temelidir. Bir bilgenin dediği gibi adalet kutup yıldızı gibidir. Yerinde sabit durur ama bütün kainat onun etrafında döner. Adalet bu kadar soylu bir kararadır. Şimdi biz adaleti mahkemeye siyaseti bulaştırıyoruz” dedi.

“Liyakatı çökertmez mi?”

Kılıçdaroğlu, “Gün slogan atma günü değil, gün memleketi düşüneme günüdür. Bayrağı, vatanı, milleti düşünme günüdür. Bunun bir parti ile alakası yok. Bugün a partisi olur yarın b partisi. Bunun bir kişi ile de alakası yok. Bu gün a kişisi olur yarın b kişisi. Bütün yetkileri bir kişiye verdiğimiz zaman o kişinin yarın ne yapacağını kimse kestiremez. Hepimizin düşünmesi lazım. Ülkücüsü, milliyetçisi, demokratı, liberali, sosyal demokratı, hepimiz düşüneceğiz. Bu ülkenin geleceğinden hepimiz sorumluyuz. 80 milyon vatanseverdir. Vatanımızın geleceği için oturup karar vermek zorundayız. Öyle bir yönetim tarzı geliyor ki, bir kişi öyle yetkiler ile güçlendiriliyor li parlamentonun elindeki yetkileri alıp bir kişiye veriyoruz. Devletteki liyakat sistemini de o bir kişi belirleyecek. Kimin müsteşar, genel müdür, müftü, emniyet müdür, vali, kaymakam, hakim olacağını TBMM belirler. Ama bu kuralları tamamen tuzla buz ediyoruz. Meclisten alıyoruz bu yetkileri isterse dayısının oğlu ilkokul mezunu herhangi birini herhangi bir bakanlığa müsteşar olarak atayabilecek. Bu devlette liyakatı çökertmez mi? Çökertir. Bunun bir parti ile bir kişi ile alakası yok. Bu bir memleket sorunudur. İşi ehline verin diyor mübarek kitabımız. Bilene teslim edeceksiniz. Ben ressam , doktor olamam. En son yapılan büyüme tanımı, küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir. Her işin uzmanı olmak zorundadır. İşi ehline vermeyi bırakıyoruz her türlü yetkiyi veriyoruz. Al Türkiye cumhuriyeti devletini, al 80 milyonu tepe tepe kullan diyoruz. Buna razımızınız? Tabiki de Hayır” dedi.

“Balıkesir Türkiye’nin en önemli kentlerinden birisidir”

Balıkesir’in sıradan bir kent olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Balıkesir’in Kuvaiye Milliye tarihinde önemli bir yeri vardır. Sıradan bir kent değildir. Tarihi, kültürü, birikimi, ekonomi ile Türkiye’nin en önemli kentlerinden birisidir. Ama en önemlisi milli kurtuluş savasında gösterdiği yararlılıktı. Biz TBMM neden önemsiyoruz. Çünkü milli kurtuluş savaşını yöneten meclistir. Kıbrıs barış harekatını yöneten, 15 Temmuz darbe girişimini püskürten meclistir. Bu kadar önem verdiğimiz bir meclisten yetkileri alıyoruz. Biz demokrasi içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Görüş farklılıkları olabilir, kimlikleriz farklı olabilir, farklı bölgelerde yaşıyor olabiliriz. Ama bir arada , birlikte yaşamak istiyoruz. Bu kızımınız adı Türkiye. Bu kızımız geleceğim için hayır diyor. 23 Nisan 1920’de meclis açıldı. Açıldığı günü bana bayram olarak armağan ettiler. Meclisin açılışı benim bayramımdır. Çünkü o meclis benim geleceğimdir diyor. Benim meclisime dokunmayın diyor. İşte biz meclisi bunun için önemsiyoruz” dedi.

“Atatürk herkesin önderiydi”

Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk için de tek adamdı diyorlar, asla ve asla tek adamlığa soyunmadı. Erzurum Sivas kongrelerinde tek adam değildi. Komutanlık yetkisini TBMM’sinden alıyordu. Mustafa Kemal Atatürk herkesin önderiydi. Tek adama yetki verirsek hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmaz. Celal Bayar’ın kızı 94 yaşındaki Nilüfer Gürsoy diyor ki; “Getirilmek istene değişiklik cumhuriyetimizin demokrasimizin temel değerlerini sasıyor” Hani CHP’li söylüyor deseler hayır. Merkez sağın ne cumhuriyet, ne demokrasi ne de Atatürk ile hiçbir sorunu yoktu” dedi.

“Alanya’da esnaf turist duasına çıkıyor”

Alanya’da esnafın turist duasına çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “ Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Görüş farklılıklarımız olabilir. Siyasi partilerimiz de farklı olabilir. Huzur içinde, kardeşçe, barış içinde yaşamak istiyoruz. Ülkemizin üzerine toz gölge düşmesin istiyoruz. Dünyada da itibarı olsun, itibarlı bir Türkiye olsun istiyoruz. Dünya ile kavga etmeyelim istiyoruz. Son 2 buçuk yıldır tek adam rejimi var. Bir tek komşumuz bile kalmadı. Alanya’da esnaf turist duasına çıkıyor. Turist gelsin diye. Ben de diyorum ki sizi bu hale getirenlere ders vereceksiniz” dedi.

“Söz konusu vattansa gerisi teferruattır”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Sizlere büyük görev düşüyor. Bana da görev düşüyor. Ben dilimin döndüğü kadar görevimi yapıyorum. 12, 24, 36, saat bu ülke, bayrağım, vatanım için çalışacağım. Hiçbir ayrım yapmıyorum. Söz konusu vattansa gerisi teferruattır. Sizden yüksek bir hayırlı haber bekliyorum. İşçisi, kadını, erkeği, köylüsü, yaşlısı, genci hep birlikte vatanımıza sahip çıkalım. Bayrağımıza, demokrasimize, TBMM’ne sahip çıkalım ve yolumuza devam edelim” diyerek sözlerine son verdi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber