İki Keklik Türküsünün Acıklı Hikayesi!

Balıkesir'in meşhur türkülerinden biri olan İki Keklik türküsünün ardında yatan hikaye nedir? Hikayesi gerçek mi? İşte detaylar...

İki Keklik Türküsünün Acıklı Hikayesi!

Balıkesir’in Edremit ilçesinin Güre Köyü’ne ait olan “İki Keklik” türküsü, halk müziğinin en hüzünlü eserlerinden biri olarak, anne sevgisi ve evlat acısını en derin şekilde anlatan bir ağıttır. Bu türkü, sadece aşkı değil, savaşın acımasız yüzünü ve kaybedilen bir evladın acısını da yansıtır. Peki, “İki Keklik” türküsünün gerçek hikayesi nedir?

Hikaye Gerçek Mi?

Evlat Acısının Ardındaki Gerçek Hikaye

Türkünün hikayesi, Balıkesir’in Edremit ilçesinin Güre Köyü’nde geçmektedir. Köyün kahvecisi Mehmet Şevket Efendi ve eşi Şöhret Hanım, oğlu Zekeriya’nın askere gitmesini hiç istememiştir. Ancak, Zekeriya Sarıkamış’a gitmek zorunda kalır ve o da Enver Paşa’nın komutasındaki askeri birliğe katılır. Şöhret Hanım, oğlu askerlik görevini yaparken oğlunun güvenliğinden endişe duyar. Zekeriya, Sarıkamış’ta karların arasında görev yaparken, bir gün dondurucu soğuklar ve fırtına nedeniyle zor durumda kalır. Çetin kış koşulları ve kuvvetli rüzgarlar, askerlerin ilerlemesini engellerken, Zekeriya da bir kuyuyu fark etmeyerek içine düşer ve hayatını kaybeder.

Bir Annenin Acısı: Kekliklere Dökülen Gözyaşları

Zekeriya’nın şehit olduğunu öğrenen Şöhret Hanım, evladının kaybı nedeniyle büyük bir yıkıma uğrar. Duyduğu derin acıyı dile getirebilmek için, tarlasında dolaşan kekliklere bakarak ağıtını yakmaya başlar. Oğlunun anısına yakılan bu hüzünlü türkü, “İki Keklik Bir Kayada Ötüyor” şeklinde halk arasında dilden dile aktarılmaya başlar. Kekliklerin ötüşüyle birlikte, bir annenin acısı ve evladına duyduğu derin sevgi yankı bulur. Bu türkü, bir bakıma bir ağıttır; zeytin ağaçlarıyla dolu Balıkesir topraklarının bir evladını kaybeden bir annenin yasını anlatan bir eser olarak, halk müziğinin önemli parçalarından biridir.

Türkülerin Gerçeği

Halk Arasında Hala Anılıyor

“İki Keklik” türküsü, sadece Balıkesir’in Edremit ilçesinin değil, aynı zamanda Türkiye’nin halk müziği kültürünün en dokunaklı örneklerinden biridir. Gerçek bir olaydan ilham alarak oluşturulan bu türkü, evlat acısı, aşk ve kayıpların derin izlerini dile getirir. Zekeriya’nın hikayesi, halk arasında hala anılmakta ve bu türkü yıllardır insanlar tarafından söylenmeye devam etmektedir. Bu eser, aynı zamanda halk müziğinin ve bölgenin kültürel mirasının değerli bir parçasıdır.

Gerçek Olaydan Ilham Alındı

İki Keklik Türküsünün Sözleri

İki keklik bir kayada ötüyor
İki keklik bir kayada ötüyor
Ötmede keklik derdim bana yetiyor
Aman, aman yetiyor
Ötmede keklik derdim bana yetiyor
Aman amman, yetiyorr
Annesine karada haber gidiyor
Annesine karada haber gidiyor
Yazması oyalı kundurası boyalı
Yar benim aman aman, yar benim
Uzunda geceler yar boynuma
Sar benim aman aman, sar benim
İki keklik bir dereden su içer
İki keklik bir dereden su içer
Dertlide keklik dertsizlere dert açar
Aman amman, dert açar
Dertlide keklik dertsizlere dert açar
Aman amman, dert açar
Buna yanık sevda derler tez geçer
Buna yanık sevda derler tez geçer
Yazması oyalı kundurası boyalı
Yar benim aman aman, yar benim
Uzunda geceler yar boynuma
Sar benim aman aman, sar benim

Yazması oyalı kundurası boyalı
Yar benim aman aman, yar benim
Uzunda geceler yar boynuma
Sar benim aman aman, sar benim

Haber Merkezi

Balıkesir’in Edremit yöresine ait “Edremit’in Gelini” türküsünün altında o hikaye yatıyor!

edremit balıkesir şehit kayıp aşk halk müziği iki keklik türküsü evlat acısı AGİT Güre Köyü Şöhret Hanım Zekeriya halk müziği kültürü Balıkesir türküsü
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber