Karesi’de İmar Krizi: Akbıyık’ın Halk Bank Şubesini Mühürlemeye Çalıştığı Ortaya Çıktı
Karesi’deki yapı kayıt belgesi ve kat mülkiyeti uygulamaları neden krize dönüştü? Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’ın keskin tavrı tartışma yaratırken, krize yol açan uygulama gerçekten yasal mı?
Karesi
Belediyesi’nde son dönemde yaşanan imar ve kat mülkiyeti
krizi, yeni bir boyut kazandı.
Belediyenin “kat mülkiyetine konu bir bağımsız bölümün, alınan yapı
kayıt belgeleriyle birden çok bağımsız bölüme ayrılması” işlemine
yönelik tartışmalı uygulamaları, kamuoyunda yankı uyandırdı.
İddiaya göre, bir vatandaşın Karesi Belediyesi’ne yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine başlayan süreçte, vatandaş şehirdeki benzer uygulamaları örnek gösterip şikâyetçi oldu. Bu şikâyet sonrası Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’ın talimatıyla belediye ekipleri çok sayıda iş yerinde mühürleme girişiminde bulundu.
Halk Bank Şubesi de Listede
Edinilen bilgilere göre,
mühürleme listesine Balıkesir’deki Halk Bank şubelerinden biri de dâhil
edildi. Banka yetkililerinin hukuki yollara başvurduğu ve
mahkemeden “yürütmeyi
durdurma” kararı aldığı ileri sürüldü.
Bu gelişme, kent genelinde aynı durumda olan birçok işletme ve
vatandaş arasında ciddi endişe yarattı.
Yasal Durum Ne Diyor?
Uzmanlara göre,
“alınan yapı kayıt
belgesi ile bir bağımsız bölümün birden fazla bölüme
ayrılması” belirli şartlar sağlandığında
mümkündür.
Ancak bu işlemin yapılabilmesi için şu koşulların yerine
getirilmesi gerekir:
-
Ana gayrimenkulde kat mülkiyeti kurulmuş veya buna elverişli hâle getirilmiş olmalı.
-
Mimari tadilat projesi hazırlanıp onaylanmalı, arsa payları yeniden düzenlenmeli.
-
Tüm kat maliklerinin muvafakati alınmalı.
-
Yapı kayıt belgesi tek başına yeterli olmayabilir; ek ruhsat ve izinler gerekebilir.
-
Tapu sicilinde tescil işlemleri tamamlanmalıdır.
İmar mevzuatında yer alan “yetkide paralellik” ilkesi gereği, bir idari işlemin tesisinde izlenen usulün, işlemde yapılacak değişikliklerde de aynen uygulanması gerekir. Bu çerçevede, yapı kayıt belgesine dayalı bölme veya birleştirme işlemleri de tüm maliklerin rızasıyla yürütülmelidir.
“Eşitlik İlkesine Aykırı Uygulamalar” Tepki Çekiyor
Karesi Belediyesi’nin son
dönemdeki uygulamaları, özellikle ticari alanlarda faaliyet
gösteren esnaf ve yatırımcılar tarafından “hukuksuzluk” olarak
değerlendiriliyor.
Altıeylül Belediyesi’nde benzer işlemler sorunsuz yürürken,
Karesi’deki tutumun keyfi ve siyasi gerekçelere dayandığı öne
sürülüyor.
Kent Estetiği Komisyonu’nun
kararlarının “kişiye göre değiştiği” iddiaları, eşitlik ilkesine aykırılık
tartışmalarını beraberinde getirdi.
Bazı iş insanlarının “hükûmet yanlısı” olduğu gerekçesiyle
işlemlerinin geciktirildiği, belgelerin bekletildiği ve siyasi
baskı altında bırakıldıkları iddia ediliyor.
Zamanlama Manidar: Denetim Sonrası Görevden Almalar
Sayıştay denetimlerinin hemen
ardından Fen İşleri ve
İmar Müdürlerinin görevden alınması, kamuoyunda dikkat
çekti.
İddialara göre, geçici kabul ve iskân başvuruları siyasi saiklerle
sümen altı edilirken, bazı müteahhitlerin ve kooperatiflerin
“kazanılmış hak” elde etmemesi için dosyalar bilerek
bekletiliyor.
Vatandaşlar, Karesi’de imar süreçlerinin keyfî biçimde işletildiğini, şikâyet masasına bırakılan dilekçelerin ve yapılan telefonların sonuçsuz kaldığını söylüyor.
Hukuki Dayanak
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 1.
maddesi, tamamlanmış yapılarda bağımsız mülkiyet
kurulabileceğini ve ileride yapılacak yapılarda irtifak hakkı tesis
edilebileceğini düzenliyor.
Uzmanlara göre, bu madde kapsamında yapılan uygulamaların idari
keyfiyetle değil, hukuki
ölçütler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor.
Sonuç: Kriz Büyüyor
Karesi’deki imar ve kat
mülkiyeti tartışması, her geçen gün daha geniş bir kesimi
etkiliyor.
Vatandaşlar, hukuka uygunluk ve eşitlik ilkelerinin korunmasını
talep ederken, belediyeden krizi çözmeye dönük somut adımlar
bekleniyor.