Lucid Rüya Nedir?
Bilinç ve uyku hâlinin melez bir durumu olduğunu gösteren rüya durumu oldukça merak konusu. Lucid rüya nedir? Nasıl Geliştirilmektedir? İşte detaylar..
İnsanların yarısı, hayatlarında en az 1 adet lucid rüya görür. Bu, öylesine keyifli bir deneyimdir ki pek çokları bunu tekrar yaşamayı dört gözle bekler. Lucid rüya nedir? Nasıl geliştirilmektedir? İşte tüm detaylar burada..
Lucid Rüya Nasıl Ortaya Çıkar?
Bazı insanlar, uykuları sırasında uyanıkken sahip oldukları bilincin bazı yönlerini “rüya içinde yeniden uyandırarak”, kendi rüyaları sırasında farkındalık yaşama yeteneğine sahiptir. Hatta bu kişiler hayal dünyasında kontrolü ele alabilir ve kasıtlı hareket edebilirler. İşte buna, lucid dream denir.
Derin uyku halinden çıkarken beyin dalgaları da değişmeye başlar ve gittikçe uyanık haldeki beyin dalgalarımıza benzer. Ayrıca uykunun rüya görüldüğü kısım olan ve uykunun yaklaşık üçte birini kapsayan bu evreye REM uykusu denir. Uykunun 4 evresinden ikisi oluşturan derin uyku evrelerinden çıkarken beynin tüm bölgeleri tekrar etkinleştirilmez. Bu yüzden derin uykudan REM uykusuna geçişte beynin bölgelerine seçici bir etkinleştirme uygulanmaktadır.
Ayrıca, uyanık olduğumuzda beynin tüm nöromodülatör beyin sapı sistemleri etkin haldeyken, uyuduğumuz anda bunların bazıları etkisizleştirilir. Bilinen başlıca nöromodülatörlerden bazıları serotonin, norepinefrin, dopamin ve asetilkolindir. Bu nöromodülatörler; bilişsel işlevleri, dikkati, ruh halini düzenleyen moleküllerdir. Bununla birlikte REM uykusuna geçtiğimizde norepinefrin ve serotonine ev sahipliği yapan iki sistem tamamen kapatılmaktadır. Bu durum, beyin kimyasında değişikliğe sebep olarak, zihnimizin REM uykusu esnasındaki bilgi işleme süreçlerini etkiler. Örneğin, locus coeruleus bölgesindeki nöronlar, dikkatli olma ve karar verme süreçlerinde kilit rol oynamaktadır.
Beyin, Rüyada Olduğunu Nasıl Fark Eder?
Çok sayıda araştırmadan elde edilen sonuçlar rüyada gerçek olmayan uzuvlarımızı gerçekmiş gibi algıladığımızı göstermektedir. Aslında bu durum sadece rüyada değil gerçek hayatta bile olmaktadır. Bir deneyde, bir kişinin sırtı sıvazlanıyor ve bu esnada kişinin vücudu kendisine ayna vasıtasıyla gösterilmektedir. Katılımcıya bulunduğu yeri söylemesi telkin edildiğinde vücudunun aynadaki yansımasını gösterilmektedir. Katılımcının beyni asıl vücudunu değil aynadaki vücudunu kendi vücuduymuş gibi algılamaktadır.
Rüyalarda da buna benzer olaylar yaşanmaktadır. İmgeler ve bunların içindeki yerler bilincimiz tarafından gerçek gibi algılamaktadır. Rüyada vücudumuzu göremeyiz ama hissederiz. Prekuneusu kullanmadan vücudumuzun rüya sahnesindeki yerini tespit ederiz. Prekuneus sadece fiziksel vücudumuzun gerçek hayatta uzaydaki yerini tespit etmemiz için gereklidir. Rüyalarda resimler fiziksel vücudumuzun yerini alır. Kısaca gördüğümüz vücut resmi beyin tarafından vücut gibi algılanmaktadır.
Lucid Dream Sırasında Duygular Kontrol Ediliyor mu?
Kontrollü rüyanın başka bir özelliği de rüya gören kişinin rüyada uyanıkken olduğu kadar iyi bir mantıklı düşünme yeteneğine sahip olmasıdır. Kontrollü rüyada kişiler, duygularını düzenleme yeteneklerine de sahiptir.
Bir araştırmada katılımcılara onlarda farklı duygular uyandıracak kişilerin yüzlerinin fotoğrafları gösterilmiştir. Ayrıca olumlu ve olumsuz duyguların ortaya çıkmasına sebep olan bu fotoğraflar gösterildikten hemen sonra kişiler kısa bir süre uyumuştur. Bu kısa süreli esnasında REM uykusuna geçen katılımcılar olumlu duygu uyandıran yüzleri, REM uykusuna geçemeyenlerden daha iyi tanımışlardır. Araştırma, REM uykusuna geçemeyen kişilerde olumsuz duyguların daha fazla oluştuğunu ve REM uykusunun olumsuz duyguları işlemede yardımcı olduğunu göstermektedir.
Sonuç Olarak
Günlük hayatta fark etmediğimiz nesnelerin rüyadaki sanal dünyamıza girmesi yeni fikirlerin doğuşuna olanak sağlamaktadır. Ayrıca tarih boyunca birçok bilimsel ve sanatsal ilham, rüya sırasında deneyimenmiştir.
Aristo ve Plato, uyuyan kişinin beyninin bazı kısımlarından kapanmasından ziyade, farklı olduğuna inanmışlardır. Görünen o ki beyin, uyku sırasında nörokimyasını ve dinamiğini değiştirerek, farklı bir beceriye erişmektedir. Bu bakımdan “rüya görmek”, aslında duygusallıkla ve yaratıcılıkla örüntülü bir düşünce şekli olarak da görülebilir. Özellikle rüya bilinci, bizi gerçeklikle sınırlandırılmış dünyadan alıp, bizim yarattığımız imge ve öykülerin olduğu başka bir dünyaya götürmektedir. Rüyalar, bize içinde barındırdıkları orijinal perspektifleri ve yaratıcılığı gerçek dünyaya taşıma imkânı vermektedir.
Daha fazlası için tıklayınız.
www.gazetemerhaba.com’a aittir.