Merkez Bankası Faiz Kararı
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 8,50’de bıraktı. Merkez Bankası piyasalara yön verecek faiz kararı metnini de paylaştı. Deprem bölgesinde ekonominin beklenenden hızlı toparlandığını belirten TCMB, enflasyon üzerindeki etkisinin yakından izlendiğini kaydetti.
Piyasaların merakla beklediği faiz kararı açıklandı. TCMB Para Politikası Kurulu nisan ayı olağan toplantısında politika faizini yüzde 8,50’de tutma kararı aldı. Merkez Bankası ocak ayını pas geçti. Bunun ardından şubat ayında faizi yarım puan düşürerek yüzde 8,50’ye çekmişti. Mart ayında faizde değişiklik yapılmamıştı.
Ankete katılan 23 ekonomistin 19’u faizin yüzde 8,50’de sabit kalmasını bekliyordu. Bununla birlikte ekonomistlerden 4’ü faizde 50 baz puanlık indirim öngörüyordu.
Merkez Bankası’nın Karar Metni
Kurulun karar metninde şu ifadeler mevcut. İfadelerde, “Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleştirmiştir. Buna rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmektedir. Bununla birlikte birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu gözlenmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmıştır. Ancak uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir.
Finansal Piyasalar Üzerindeki Etki
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslar arası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiştir. Ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Bununla birlikte takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikle eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.
“Deprem Bölgesinde Faaliyet Beklenenden Hızlı Toparlandı”
Ancak asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Devamında öncü göstergeler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermektedir.
Liralaşma Stratejisi
Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyretmekte. Turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Devamında kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirtmiştir. Bununla birlikte, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek. Ayrıca fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşullarını oluşması önceliktir.
“Depremin Enflasyon Üzerindeki Etkileri Yakından İzleniyor”
Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlandı. Bununla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.
“Tüm Araçlar Kullanılmaya Devam Edecek”
Son olarak TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Dahası fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar olumlu etkileyecek. Ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi de etkileme gösterecek. Finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir. Devamında uygun zemin oluşacaktır” dedi.