PABUCUNU ATTIM DAMA!
Ticari hayatın yanında sosyal hayata da düzen getiren “Pabucunu Attım Dama” sözü bir döneme damgasını vurmuş ve ticari hayata renk katmıştır. Ekonominin hareketli ve durgunluğunu sağlayabilecek güce sahip bu sözle birlikte iş’in kalitesi ve güveni de beraberinde gelirmiş. Peki Günümüzde ayakkabı Ustaları, Çırakları yada Ayakkabı Boyacıları, Lostracılar bu sözü ne kadar tanıyor dersiniz ?
Yürürken ayağımıza geçirdiğimiz o ayakkabıların imalatını yapan,
boyasını atan, Ayakkabı Ustaları, günümüzde yitirilen El
Sanatçılarından. Balıkesir’de de sayıları oldukça azalan Ustalar
arasındaki 35-40 yıllık esnaf ve Sanatkar Balıkesir’deki
ayakkabıcılığı ele aldı. “Pabucunu attım dama” deyimini kendince
yorumladı.
Ayakkabı ve Çarıkların Ustabaşıları, Çırakları bir döneme damgasını
vuranlar. Günümüzde ayakkabı imalatçılığı yapan kişi sayısı oldukça
az. Ayakkabı Tamircileri ise kendilerine ayrılan “ayakkabı
tamircileri” çarşısında hizmet vermeyi sürdürüyor.
PABUCUNU DAMA ATTIM
“Pabucunu dama attım” Bu deyimi duymayanınız yoktur. Günlük hayatta sıkça kullandığımız bu deyim Osmanlı döneminde bulunan Lonca Teşkilatı, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu. Bir mal alan ve aldığı malın kusurlu olduğunu görenler bunu Lonca Teşkilatına şikayet ediyordu. Teşkilat, durumu değerleniyor eğer şikayet eden kişi haklı bulunuyorsa mal iade ediliyor ya da yenisiyle değiştirmesine olanak sağlanıyordu. Bu uygulamanın yapıldığı mesleklerden biri de ayakkabıcılıktı. Eğer tüketici aldığı ayakkabıda kusur buluyorsa bunu şikayet ediyordu. Kötü yapılan pabuç ibret-i alem olsun diye ayakkabıcının çatısına atılıyordu. Halk dama atılan pabucu görüyordu ve ona göre alış-veriş yapıyordu.
DEDEDEN TORUNA TORUNDAN OĞULA GEÇEN EL SANATÇILIĞI
Balıkesir’de İş Bankası önünde kurulan küçük el çantaları ile
uzun zamandır hatırlanan ayakkabı boyacıları geçtiğimiz yıllarda
kendilerine Belediye tarafından kurulan Lostra ile hizmet vermeyi
sürdürüyor. Pek çok Balıkesirlinin ayağına el uzatan o eller,
ayakkabıları parlatıyor ve uzun süre bakımını sağlıyor.30 yılı
aşkın süredir ayakkabı boyacılığı yaptığını ifade eden Murat Altan
Ayakkabı Boyacılığının el sanatı olduğunu belirterek MERHABA’ya
şöyle konuştu: “ Lostra da, 7 kişiydik 5 kişi kaldık.30 yıldan
buyana bu işi yapıyorum. Bu meslekte benden daha eskiler var. Dede
oğul torun 4-5 kuşaktır buradayız biz. Burası üstün Nitelikli
Ayakkabı Bakım Merkezi burası. Ben diyorum ki; ‘Bu işi severek
yapacaksın’ Severek yaptığınızda herşey daha güzel olur. Teknoloji
ilerliyor Bizimde işimizde değişiklikler var tabi ki.”
Bugüne dek pekçok anısı olduğunu belirten Ayakkabı boyacısı
Lostracı Murat Altan hiç unutmadıklarım diyerek özellikle “Çorabımı
Boyama” diyenlerin kendilerinde bıraktığı izi şöyle anlattı: “ El
sanatı bu iş. Çorap boyamıyoruz. Çoraplarımı boyama diyenler
oluyor.Bazen özellikle boyama diyenin çorabı boyanıyor.Onları
unutamıyorum.Boyanmayacaksada dikkati oraya veriyorsunuz
boyanıyor.Bu arada meslek değişti, yaşam değişti. İnsanlar değişti.
İnsanlar herşeyi günümüzde rahat bulduğu için artık mutlu
olamıyorlar. Eskiden kazanılan parada yetiyordu Şimdi zor.5 TL’ye
10TL’ye ve 7 TL’ye ayakkabı boyuyoruz. 3 çeşit model var. Günde 15
tane boyadığınızda bu size yeter.Pabucunu attım dama sözünü ben
şöyle değerlendiriyorum :’ Abimle birlikte 3 kardeşiz. Her gelen
boyayı eline alır diğeri geride kalır. Pabucunu atmış oluruz dama.
Ben böyle düşünüyorum.’
ŞÜKÜR ELHAMDÜLİLLAH AZDA OLSA YETER
Ayakabıçılar Çarşısında hem ayakkabı imalatını yapan sayılı kişiler hem de tamircileri kanaatkar. Kendileri için açılan Ayakkabıcı Tamircileri Çarşısında kıt kanaat geçinen Tamirci esnafı buna da şükür diyor. Ve kaybolmaya yüz tutmuş meslekler için söylenen her söz gibi aynı cümleler bu çarşıda da söyleniyor. Usta olarak biz gittik mi yerimizi dolduran olmaz. Bu işte para artık yok…
ÜÇ AL İKİ ÖDE’YE KANIYORLAR
İbrahim Koçman: “İşlerimiz normal. İdare ediyoruz.43 Yıllık ayakkabı tamirciliği mesleğini yürütüyorum. Çırak olarak başladım. Usta olarak bu işte şuan çalışıyorum. Bu meslek insanı büyüten bir meslek değil. Olduğunuz yer de kalırsınız. Buraya kadar. Eskiden haftalık 3bin TL kazanırdık. Şimdi o günler yok. Birde ayakkabılarda değerini yitirdi. Eskiden aldığınız para da yeter ki İnsanlar da kanaatkârdı. 3 Al 2 Öde kampanyalarıyla ayakkabı satıyorlar. İlk aldığı ayakkabının içine Aldığı diğer ikisinin parası zaten koyuluyor ama insanlara cazip geliyor Üç al 2 öde deyince. Ayakkabı Tamircileri Çarşısında 3kişi ayakkabı kalıbından ayakkabı yapıyor diğerleri ise tamirci. Ayakkabıcılık tehlikeli ve zor bir meslek aslında. Zımparası, yapışkanı vb. var. İnsanlarla muhatap oluyorsunuz. Bu Çarşıda 18 kişi kaldı. Günümüzde Ayakkabı Tamiri için daha çok geliniyor.”
“DAMA ATMA İŞİNİ İYİ YAP” DEDİ BİR TOKAT SALLADI
Mustafa Usta: Ben emekliyim artık bu işi yapmıyorum. Bazen arkadaşları ziyarete geliyorum. Bu iş ölü. Şimdi insanlar tamir etme yerine gidip yenisini alıyor. Ayakkabılar kalitesiz. Ucuz etin suyu kara olur. Sağlığını düşünen yok. Özellikle gençler eziyet çekiyor. Güzel olacağım,hergün farklı giyeceğim diye yamtiri yamtiri yürüyor. Eskiler güzeldi. Pabucunu attım dama derlerdi ben Ustamdan duyardım bu sözü. Bizi iyi yetiştirdi. Babamda imalatçıydı. İşini iyi yapmazsan İş seni bırakır Sen değil derdi. İyi Yapmazsan Ayakkabıyı Dama atılırmış eskiden o damda görenler o dükkana girmezmiş. Benim hep ilgimi çekerdi. Bi gün Ustama bizim dükkanın damı yok nereye atacağız dediydim. Bir tokat yedim Oda bana yetti. Ayakkabıyı dama atacağına İşini iyi yap dediydi…ÖZEL RÖPORTAJLAR: Kamil Akyürek Foto: Muzaffer Karakoyun