'Taşlar Yerinden Oynayacak'

Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen, Şehir Hastanesi’nin hizmete başlamasıyla birlikte taşların yerinden oynayacağını dile getirdi. Şehir Hastanesi eczacıları nasıl etkileyecek? Detaylar haberimizde…

Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen, antibiyotik kullanımları konusunda uyarılarda bulunurken, oda hizmet binalarının da taşınacağı müjdesini Büyükşehir MERHABA okurlarıyla paylaştı.

‘Yeni Binamıza Taşınıyoruz’

Bu yıl içerisinde yeni hizmet binalarına geçeceklerini söyleyen Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen, ‘Hizmet binamız yeterli gelmiyordu. Yakın zamanda yeni binamıza taşınacağız. Yeni yapılan Hastanenin karşısında, toplam kapalı alanı 800 metrekare olan binamızın temelini attık. Tabla betonları bugün yarın dökülecek. İnşallah bu yıl içerisinde taşınacağız. O zaman üyelerimize daha iyi hizmet verebileceğiz. Eczacılarımızın gelip oturabileceği, arkadaş toplantılarını yapabileceği, kütüphanesinden pek çok kaynağa ulaşabilecekleri oldukça donanımlı bir alan olacak. Çayı, kahvesi oturma alanı olan bir lokalimiz olacak. 110 Kişilik bir toplantı salonumuzun yer alacağı binamızda yönetim için de daha büyük olanlar olacak. Bu açıdan mutluyuz. Yeni bina ile birlikte çalışmalarımızı daha kapsamlı olarak yürütebileceğiz’ dedi.

AVANTAJ VE DEZAVANTAJLAR

Şehrimizde yapılan Şehir Hastanesi’nin avantajları da dezavantajları da var. Örneğin hastanenin tek bir yerde olmasının avantajları var. Hastalar başka bölümlere, yerlere gitmek zorunda kalmayacaklar. Ama ciddi dezavantajları da var. Balıkesir giderek büyüyor. Bir yere kanalize etmek çok doğru gelmiyor. Özellikle mesleksel olarak da baktığımız zaman bizim taşları yerinden oynattı. Atatürk Devlet Hastanesi kapanıyor. Atatürk Devlet Hastanesi kapandıktan sonra karşısındaki 14 eczane ne yapacaklarını şaşırdılar. 15 kişi çalışanlarla 100 kişi ne yapacaklarını bilmiyorlar. Türkiye’de bütün hastanelerin karşısında mutlaka eczane vardır. Çünkü bu bütünleşik bir iştir. Eczaneler, medikal malzeme satanlar ve optikler mutlaka hastanelerin karşısında yer alır. Ama şehir hastanesinin karşısında şu an bir tane dükkan yok. Belediyeye ait yerler olduğu söyleniyor. O bina bitmeden belediyemizin buraları imarat edip eczanelere, medikallere, optiklere vermesini istiyoruz. Bunun hazır olması lazımdı. Ayrıca şehir hastanesi de oldukça uzak. Gece hasta olan bir vatandaş oraya nasıl gidecek bilemiyoruz. Ulaşım konusunda gerekli önlemler alınmalı.’ ifadelerini kullandı.

Altın Havan Kazandı

Oda olarak başarılı çalışmalar yaptıklarının altını çizen Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen, ‘Balıkesir Eczacı Odası olarak çalışmalarımız devam ediyor. Ege Eczacılar Birliği’ndeki diğer odalarla birlikte yaptığımız olağan toplantılarımız var. Her ay yaptığımız toplantılarla mesleki sorunları tartışıyoruz. Bunun yanı sıra geçtiğimiz aylarda Edremitli eczacı arkadaşlarımızın hazırlamış oldukları tiyatro oyunları oldukça beğeni kazanmıştı. Turnelere çıkmıştık. Akılcı ilaç kullanımını konu alan tiyatro oyunu, eczacıların oscar’ı denilen Altın Havan Ödülü’nü aldı. Tabi bu da bizi çok mutlu etti. Odamız mesleki çalışmaların yanı sıra sosyal sorumluluk ve sanatsal boyutuyla da öne çıkıyor’ dedi.

Antibiyotik Kullanımına Dikkat!

Akılcı ilaç kullanımının önemine değinen Başkan Özmen, ‘İlacın doğru kullanılmasına dikkat etmek gerekiyor. İlacın belli dozlarla kullanılması gerekiyor. Çünkü ilaçların fazlası zarar. İlaçların düzensiz kullanımında özellikle antibiyotiklerde direnç kazanılması ve hastalığı tedavi etmemesi gibi durumlar söz konusu. Özellikle Türkiye’de akılcı ilaç kullanımı iki nedenle gündeme geldi. Bunlar ekonomik ve tıbbi boyutları oldu. Bu önlemler antibiyotiklerin reçetesiz verilmemesiyle başladı. Etkili olduğunu da söylemek mümkün. Ama beşeri ilaçlar sağlık bakanlığında, hayvanlar için kullanılan ilaçların bir kısmı ise tarım bakanlığında. Yine hayvanlar için kullanılan ilaçların bir kısmı ise sağlık bakanlığında ama ruhsata tabi değil. Böyle olunca da birden çok merkeze yayılıyor. Antibiyotikler bilinçsiz kullanıldığında vücutta direnç oluşturuyor. Direnç oluştuğunda da bu antibiyotikler fayda etmiyor. Bu da dünyanın her yerinde böyledir’ ifadelerini kullandı.

Virüslere Davetiye Çıkarmayın

Antibiyotiklerin hastalık evresinde tamamının belirlenen dozlarla kullanılmasının önemine dikkat çeken Başkan Özmen, ‘Antibiyotik aldığımız zaman içinde 12 tane varsa, 14 tane varsa bitirmemiz gerekiyor. En önemli faktörlerden bir tanesi de o. İyileşip bırakayım denildiği zaman mikrop sersemlemiş olur. Ama gitmez. Tekrar o antibiyotiğe karşı da dirençle gelir. Türkiye’de en çok tüketilen ilaçlar içerisinde Koah ve grip ilaçları var. Tabi özellikle koah ilaçlarının da kullanımının doğru yapılması lazım. Bunun içinde bizim Smart-Eczane diye bir programımız var. Bu dönem 45 eczacımıza eğitim verdik. Onlar da bürokrasiden fırsat bulurlarsa hastalarına yardımcı oluyorlar’ dedi.

‘Balıkesir’de Başarıya Ulaştı’

Bilinçli antibiyotik kullanımı çalışmalarının Balıkesir’de başarılı bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen Başkan Özmen, ‘Biz şimdi reçetesiz antibiyotik verilmemesi yönünde üyelerimize telkinde bulunuyoruz. Balıkesir’de de yüzde 95 oranında başarıya ulaştık. Ama diğer taraftan özellikle tavukhanelerde ve büyükbaş hayvan bakılan çiftliklerde kontrolsüz bir şekilde antibiyotik kullanılıyor. Antibiyotik vurulmuş bir hayvanın en az on gün kesilmemesi lazım. Ama buna uyulmuyor. Dolayısıyla biz yediğimiz tavuk etinde, kırmızı ette bu tür antibiyotikleri istemeden de olsa alıyoruz. Ve bu tür antibiyotik vurulup süre dolmamışken kesilen hayvanların oranı oldukça yüksek. Yüksek dozda antibiyotik kullanmamak lazım. Kullanılırsa kalıntıları olur. Bununla ilgili çalışmayı da gerekli bakanlıklar yapmalı’ ifadelerini kullandı.

‘Gemi Batarsa Hepimiz Batarız’

Referanduma ile ilgili düşüncelerini paylaşan Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Sertaç Özmen şu ifadeleri kullandı, ‘Biz Balıkesir’de ilçelerimiz dahil 450 kişiyiz. 450 Kişinin işlerini yürütebilmek adına 7 yöneticimiz var. Tek başıma ben yetkili değilim. Olmak da istemiyorum zaten. O yüzden biz bütün yetkilerin bir kişide olmasına pek sıcak bakmıyoruz. Bir eczacı arkadaşım, ‘Bütün anahtarları bir kişiye vermeyelim. Kaybederse sokakta kalırız’ demişti. Buna katılıyorum. Bu Cumhurbaşkanımızla ilgili bir şey değil. Cumhurbaşkanımızdır. Saygımız sonsuzdur. Ama ülkenin rejimini, yönetimini bu şekle getirdiğimiz zaman yarın ne olur bilinmez. Gemi batarsa hepimiz batarız. Hani bir söz vardır ya ‘Gemiyi nasıl kullandığın değil, limana nasıl getirdiğin önemlidir’ diye. Ben bu konuda halkın sağduyusuna güveniyorum’ ifadelerini kullandı.