Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu
- Hazine ve Maliye Bakanlığı KÖİ Projeleri Daire Başkanı Zeynep Ulaş: - "Başarılı bir KÖİ uygulamasının anahtarı sahiplenmedir. Bu sahiplenme hem siyasi düzeyde hem de kurumsal düzeyde olmalıdır" - Türk Eximbank Proje Finansmanı ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Hatice Ürkmez: - "Afrika'da müteahhitlerimizi ve ihracatçılarımızı destekleme konusunda geçmişte aktiftik, bugün de aktifiz, gelecekte de olacağız. Bu çabalarımızı hükümetimizin Afrika Ortaklık Politikası'yla uyum...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KÖİ Projeleri Daire Başkanı Zeynep Ulaş, "Başarılı bir KÖİ uygulamasının anahtarı sahiplenmedir. Bu sahiplenme hem siyasi düzeyde hem de kurumsal düzeyde olmalıdır." dedi.
Ticaret Bakanlığı ev sahipliğinde, Afrika Birliği koordinasyonunda ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) organizasyonuyla düzenlenen Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu başladı.
Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu ve bu yıl "Türkiye-Afrika İlişkilerini Güçlendirerek Ortak Kazanımları Paylaşmak" ana temasıyla gerçekleştirilen forum kapsamında "Afrika’nın Altyapı İhtiyaçlarının Finansmanı: Afrika’nın Altyapı Gelişimi için Bir Model Olarak Türkiye’nin Yap-İşlet-Devret Deneyimi" paneli düzenlendi.
Burada söz alan Hazine ve Maliye Bakanlığı KÖİ Projeleri Daire Başkanı Zeynep Ulaş, 2010'dan itibaren çok hırslı bir Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) programı benimsediklerini ve ilk projelerinin Avrasya Tüneli Projesi olduğunu belirterek, projenin teknik, fizibilitesi yüksek ve finansman açısından somut olduğunu söyledi.
Yatırımcıların ilgisini çeken projeye hükümetin de destekleriyle başarılı şekilde finansman sağlandığını kaydeden Ulaş, "Bu başarıdan sonra her proje önceki projeden aldığımız derslere göre inşa edildi. Geçtiğimiz dönemde, KÖİ modeliyle ülkemizde finansmanı sağlanan 11 çevre yolu projesini tamamladık." dedi
Ulaş, gelişmekte olan ülkelerin önünde, özel sermaye yatırımlarını çekmek ve mali sürdürülebilirliği korumak olmak üzere iki yönlü bir zorluk bulunduğunu belirterek, "Mali denetim ve risk yönetimini merkezine alan, net ve tutarlı bir KÖİ politika çerçevesine ihtiyaç var. Ayrıca proje hazırlık süreçlerini ve kurumsal kapasiteyi güçlendirmemiz gerekiyor. Başarılı bir KÖİ uygulamasının anahtarı sahiplenmedir. Bu sahiplenme hem siyasi düzeyde hem de kurumsal düzeyde olmalıdır." diye konuştu.
- "Finansman desteğinin yüzde 42'si Afrika'daki projelere yönlendirildi"
Türk Eximbank Proje Finansmanı ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Hatice Ürkmez de Bankanın Türkiye'nin resmi ihracat kredi kuruluşu olarak kredi, garanti ve sigorta hizmetlerini tek çatı altında sunduğunu anımsattı.
Yurt dışındaki projeleri desteklemenin en etkili yolunun, geleneksel ihracat kredi kuruluşu (ECA) programları çerçevesinde geliştirilen çeşitli kredi modelleri olduğunu kaydeden Ürkmez, "Bu program kapsamında Türk müteahhitleri ve ihracatçıları tarafından üstlenilen yurt dışı projelere bugüne kadar yaklaşık 4 milyar dolarlık finansman sağladık." ifadesini kullandı.
Sağlanan desteğin yüzde 42'sinin Afrika kıtasındaki projelere yönlendirildiğini belirten Ürkmez, "Afrika'da müteahhitlerimizi ve ihracatçılarımızı destekleme konusunda geçmişte aktiftik, bugün de aktifiz, gelecekte de olacağız. Bu çabalarımızı hükümetimizin Afrika Ortaklık Politikasıyla uyum içinde sürdürüyoruz." şeklinde konuştu.
- "Her KÖİ altyapı projesi parmak izi gibi"
Kamu-Özel İşbirliği Mükemmeliyet Merkezi Başkanı Eyüp Vural Aydın ise dünyada ciddi bir altyapı boşluğu bulunduğuna dikkati çekerek, "Bütün bu altyapı projelerini ulusal finansmanla sağlayamayız. Dolayısıyla finanse edilebilir projeler bankayla veya finansmanla başlamaz. 'Doğru KÖİ projesini nasıl oluşturabiliriz?' esas soru bu. Öncelikle insanı merkeze koymamız gerekiyor. Ülkenin, vatandaşların ve gezegenin ihtiyaçlarının gözü önünde bulundurmalıyız." dedi.
Geçmişte ülkedeki tüm KÖİ altyapı projelerini yönetmek için yeterli kapasite bulunmadığını anımsatan Aydın, "Deneyerek öğreniyorduk. Ancak aradan 20 yıl geçti, artık 'yaparak öğrenme' dönemi değil, 'paylaşarak öğrenme' dönemi. Dünyanın dört bir yanında örnek alınabilecek başarılı projeler var. Fakat unutmamamız gerekir ki her KÖİ altyapı projesi bir parmak izi gibidir, birebir kopyalanamaz. Ülkelerimizde doğru altyapı projelerini geliştirebilmek için ilkeler belirlememiz gerekir." diye konuştu.
- "Türk girişimciler ve yatırımcılar için Afrika gidilmesi gereken bölge"
Panelde konuşan Brussels-Africa Hub Yürütme Kurulu Başkanı Mouctar Bah, Afrika'nın 3 trilyon dolar tutarında yatırıma ihtiyacı bulunduğunu belirterek, "Büyük fırsatlar mevcut. Dolayısıyla Türk girişimciler ve yatırımcılar için Afrika kesinlikle gidilmesi gereken bir bölge. Sahip olduğunuz tecrübe ve bilgi birikimiyle önemli bir değer katabilirsiniz. Afrika diasporasının bakış açısından, ama aynı zamanda Avrupa Birliği tarafındaki perspektiften de baktığımızda, Türk şirketlerinin uzmanlığıyla hareket edilirse, sermayenin Afrika kıtasına akması ve bu 3 trilyon dolarlık açığın kapanması çok daha kolay olur diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
MozParks Holding Başkanı Adrian Frey de Mozambik'te 10 yıl önce yatırım yapmaya başladıklarını dile getirerek, ilk olarak bir sanayi parkı projesine odaklandıklarını ve 3 milyar doları aşan yatırım gerçekleştirdiklerini söyledi.
Frey, bu yatırımlarının istihdam yarattığını ve hükümetlerinin bu projelerin benzerlerini diğer illerde de görmek istediğini ifade etti. Bunun üzerine 20 farklı geliştirme projesine dahil olduklarını bildiren Frey, zorlukların bu aşamada başladığını söyleyerek deneyimlerini anlattı.
Investment and Management Services Genel Müdürü ve Unreasonable Group'ta Mentor Kevin Louis Neil Obeegadoo da Moritanya'nın, güvenilirlik, mevzuata uyum ve doğru konumlanma açısından güçlü bir platform sunduğunu belirterek, ülkenin itibarlı ve ileriye dönük bir finans merkezi olarak öne çıktığını söyledi.
Obeegadoo, "Bu noktada, Türkiye'nin Moritanya üzerinden Afrika ülkeleriyle işbirliği yapması sayesinde Afrika’da birlikte inşa edebileceğimiz bir ortaklık zemini oluşuyor." dedi.
Ecobank Etiyopya Ülke Temsilcisi ve Üst Yöneticisi (CEO) James R. Kanagwa ise altyapı finansman açığına dikkati çekerek, "Bu sorunu tek başına çözebilecek bir yöntem yok. Hiçbir finans kurumu size bu açığı kapatacak tek bir çözüm sunamaz. Karma bir yaklaşım benimsemek, kıtadaki gerçek potansiyeli ortaya çıkarmamıza ve mevcut değerleri harekete geçirmemize yardımcı olabilir." değerlendirmesinde bulundu.