Üç Kız Kardeş
İyi Bir İnsan Olmak, Çocuğunun Bahçesine Diktiğin Bir Ağaç Mıdır? Mutlu Son Dedikleri, Yaşarken Görmesek De, Diktiğimiz O Ağacın Bizden Sonrakilere Kalan Meyvesi Mi? |
Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç
kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları
Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak
kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların
hayallerini kurarlardı.
Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında
geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının
acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin
göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla
gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en
korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip
toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu.
Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada?
Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp
geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan,
eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir
mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe
dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu…