Üç sanat bir arada

Üç mesleği de aynı anda yürütüyor.

28 yıldır mobilya sektörünün içinde olan Kemal Özdemir, marangozluk, döşemecilik ve terzicilik olarak üç mesleği birden yaptıklarını ifade etti. Mobilya sektöründe de bir çırak sıkıntısının yaşandığını dile getiren Özdemir, “Yılların ustalık ve bilgi birikimi ile koltuk döşeme, mobilya tamirat ve imalatı yapıyorum. Ben de bu mesleği çıraklık zamanlarında öğrendim. Şu anda yetişen bir nesil ben göremiyorum. Burada tek başıma çalışıyorum. Çırak yok. Eleman sıkıntısı yaşıyorum” dedi. Ayrıca koltuk kumaşı seçimi konusunda ip uçları veren Özdemir, leke tutmayan ve kolay temizlenebilen koltuk kumaşlarının ön planda tutulması gerektiğini söyledi.

“Şu anda her şey sunileşti”

Malzeme tedariki konusunda zorluk yaşadıklarını belirten Özdemir, “1989 yılında bu mesleğin içine girdim. 1996 yılında da kendi iş yerimi açtım. Müşterilerimin zevkine uygun olarak oturma grubu, mutfak köşe takımı, josefin koltuk, sedir koltuk, puf koltuk, sandalye ve çekyat çeşitleri gibi mobilya imalatı, özel mobilya tasarımı, imalatı ve tamiri yapıyorum. Eski koltukları yeniliyoruz. Müşterinin aklına gelen her modelin imalatını yapabiliyorum. Mesleğimin zorlukları elbette var. Her şeyden önce bir emek var. Bunun haricinde malzeme tedarikinde sıkıntı yaşıyoruz. Eskiye nazaran malzemeler daha sağlıksız. Şu anda her şey sunileşti. Ağaç kadar sağlıklı ürün yok. Eskiden koltuk iskeletleri hep ağaç olurdu. Şimdi sunta ya da daha basit ürünlerden yapılıyor. Ağaç olan koltuklar artık tamamen tarihi eser konumunda olmuş oldu” şeklinde konuştu.

“El emeği tamamen bitti”

Özdemir, “Müşteriler eskiye daha fazla rağbet görüyor. Aile büyüklerinden kalma koltukları kaplatmaya gelen müşterilerim çok. Örneğin çok eski berjer tarzı koltukları olanlar, bunları bedeli bile belli olmadan yeniletmek istiyorlar. Bu da bir hatıra mahiyetinde. Önceden vatandaşlar bir ihtiyaç için, kullanmak amaçlı ürünler tercih ederlerdi. Şimdi ise tam tersi. Hatıra olarak kalsın mahiyetli kaplatıyorlar. Anısı olduğu için insanlar daha çok tercih ediyor. Bunun yanında eskiden el oyması denen bir sistem vardı. Onlar da artık bitti. Şimdi ağacı bile makineler oyuyor. O yüzden işçilikler bitti. El emeği tamamen bitti. Biz artık montajcılık yapıyoruz” dedi.

“Daha sağlıklı”

Vatandaş yeni mobilya mı almalı yoksa size mi gelip yenileme, yüz değiştirme işlemi yapmalı sorumuza Kemal Özdemir, “Fiyat olarak hazır mallar ile bizim tamirat yada imalat arasında fiyat farkının olmadığı anlar oluyor. Eskiden yerli ürünler vardı. Şimdi her şey ithale döndü. Sünger aşırı pahalandı. Haftada bir zam geliyor. Kumaşların yüzde 90’ı hepsi ithal. Dolar bazında ürünler olduğu için sıkıntılarımız çok. Bu da tamirat konusunda fiyat artmasına sebep oluyor. Bugün en düşük bir şekilde koltuk tamiri yapayım desen 2 bin ile 3 bin arası. Bunun yanında aynı fiyata mağazalardan da bulabilme şansları var. Fakat şöyle bir ayrıntı var. Bizim yaptığımız daha sağlıklı. Tamire gelen bir ürün ağacı da çürümemiş ise bizden çıktıktan sonra bir ömür boyu kullanılabilir” cevabını verdi.

“Kartela sisteminde çeşit bol”

Mobilya sektöründe kumaşlar hakkında da bilgi veren Özdemir, “Biz burada imalat da yapıyoruz. Bize malzeme ağaç olarak girer, koltuk olarak çıkar. İskeletimizi de kendimiz yapıyoruz, döşemesini de. Tüketiciye hazır bir şekilde teslim ediyoruz. Müşterilerime elimden geldiği kadarıyla her konuda yardımcı oluyorum. Bazen fiyat için iş yerimize gelemeyenler oluyor. Bunun için teknolojinin de yardımıyla telefondan resmini çekip gönderiyorlar. Ben de maliyetinin ne kadar olacağını söyleyebiliyorum. Kumaşlar zaten kartela bazında. Daha çok kir göstermeyen kumaşlar tercih ediliyor. Eskiden bütçemizin yettiği kadarıyla top bazında kumaş alırdık. Müşterilere o şekilde hizmet verirdik. Şimdi öyle bir sistem kalmadı. Kartela sisteminde çeşit bol. Müşteri hangisini istiyorsa ölçüsünü alıyoruz. Kod numarası ile gönderiyoruz ve istediğimiz anda elimizde oluyor. Mobilya şekillerine ve özelliklerine göre kumaş seçimi değişebiliyor. Ayrıca her cebe göre kumaş bulunuyor” dedi.

“Marangozluk, döşemecilik ve terzicilik”

Üç mesleği de aynı anda yürüttüklerini dile getiren Özdemir, “Bizim sektörde aynı anda 3 meslek vardır. Marangozluk, döşemecilik ve terzicilik. En zor olan da terzicilik kısmıdır. Kalıp çıkartıp terzilik yapmak daha zordur. Koltuğu yapıyoruz ama kalıbını çıkartıyoruz. Kumaşını diktiğimizde 1 santim büyük olsun potlaşma yapar. Dikkat, sabır hem de özen gerektiriyor. İnsanlar da bunu anlaması gerekiyor. Üzerinde gerçekten çok fazla emek var. Kimsenin malını kötülemiyorum ama hazır mağazalarda kampanyalı ürünler bence çok sağlıksız ürünler. Haftada 2 kere buraya koltuk kolu, ayağı ya da kasası kırılan vatandaşlar geliyor. Bunlar günde çok üretim yapan firmaların ürünleri. Bu tarz ürünler bence çok özensiz yapılıyor. Bunların iskeleti konusunda, dikiş ve döşeme konusunda dikkat edilmiyor. Ama ambalajlı ürün olduğu için ilk başta çok güzel ve cazip gözüküyor. İşimizi yaparken baştan sona iskelette, döşemesinde, kumaşında, süngerinde bunların her şeyini ayıklayarak yapmak zorundayız. Ancak bu şekilde kaliteyi yakalayabiliriz” şeklinde konuştu.

“Çırak sıkıntısı var”

İşlerinin iyi olduğunu söyleyen Özdemir, “İşlerimiz çok şükür iyi. Allah devletimize zeval vermesin. Ben Cebimde çok para olmasını istemiyorum. Tüketicide para olursa onlar bize gelir. Allah müşterilerimize bol para versin. Onlarda olacak ki bize gelecekler. Ayrıca yenilik çok önemli. Esnaf olarak kendimizi yenilemediğimiz sürece biz yok oluruz. Ben burada sadece tamir yapmıyorum. İnsanların isteğine göre büro koltuğu da burada oluyor, kafeterya koltuğu da oluyor. Ama bu işte hep ben tamir yapacağım dersen bu işte de yok olup gidersin. Ben halimden memnunum. Bir şikayetim yok. Tek sıkıntım eleman bulamamak. Ben de bu mesleği çıraklık zamanlarında öğrendim. Şu anda yetişen bir nesil ben göremiyorum. Burada tek başıma çalışıyorum. Çırak yok. Eleman sıkıntısı yaşıyorum. Elimde bitirmem gereken ürünler var. Gece gündüz demeden onları bitirmek için uğraşıyorum. Yanımda çalışan ve mesleği öğrenmek isteyen bir elemanın olsa 2 günde bitecek olan işi 1 günde bitirebiliriz. Genel olarak her sektörde yaşanan bir çırak sıkıntısı var ” dedi.

“Leke tutmayan ve kolay temizlenebilen”

Koltuk kumaşı seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Özdemir, “Öncelikli olarak koltuk modeline göre leke tutmayan ve kolay temizlenebilen koltuk kumaşlarının ön planda tutulması gerekir. Ayrıca seçilen renkler de önemlidir. Açık renkli koltuk seçiyorlarsa kolay temizlenebilen özellikte olan kumaşları tercih etmeleri gerekir. lekeyi çabuk bırakan ve kolay temizlenebilen kumaş türleri seçilmelidir.

Özellikle çocuklu ailelerin koltuk kumaşı seçiminde saten koltuk kumaşları temizlik adına kesinlikle uzak durmaları gerekir” ifadelerine yer verdi. Merhaba Haber Merkezi

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber