'Yazmanın Büyüsüne Kapıldım'
Balıkesir’in en genç yazarlarından olan Gülnur Gündoğan, yazmaya başladığı ve Mayıs başında okurla buluşacak olan kitabı öncesi Büyükşehir MERHABA’nın sorularını yanıtladı.
Yazar Gülnur Gündoğan ile birlikte sanat ve edebiyata dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Uçsuz bucaksız kelimeler deryasında yüzen son derece nazik ve güleryüzlü bir yazar Gülnur Gündoğan. Kitaplarında kullandığı dilin sadeliğini ve ahengini davranışlarında da görmek mümkün. İlk kitabını üniversite yıllarındayken çıkaran Gülnur Gündoğan, 2011 yılında yayınlanan ilk kitabı ‘Aşk Beni Bulur’ adlı romanından sonra 2014 yılında ‘Gül ve Sevda’ romanını yayınlamıştı. Gülnur Gündoğan son olarak ‘Seninle İyiyim’ isimli deneme ve şiir kitabını yayınlamıştı. Genç yazarın dördüncü kitabı ise yazılmaya başlanmışken, Mayıs başında okurları keyifli hikayeler bekliyor.
‘Balıkesir’de Kültür Canlanıyor’
Balıkesir’de kültür, sanat faaliyetlerinin arttığını söyleyen Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Balıkesir’de vatandaşlarımız kültürel faaliyetleri boş işlermiş gibi görüyorlar. Bunlar istenmeyen ve fuzuliymiş gibi algılanıyor. Halbuki öyle değil. Tüm bu faaliyetler insanların ruhunu doyuruyor. Günlük stresleri ve koşuşturmayı bir kenara bıraktırıp daha sakin bir mola oluyor. Kültürel faaliyetlerin Balıkesir’de olmadığını söyleyenlere de pek inanmıyorum. Sivil Toplum Kuruluşları ve Belediyeler ellerinden gelenler ölçüsünde güzel etkinlikler ortaya koyuyorlar. Bu anlamda isteyen herkese imkan tanınıyor’ ifadelerini kullandı.
Hayallere Adım Adım
Yazmaya lise yıllarından itibaren başladığını söyleyen Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Ben yazmaya lise yıllarımdan itibaren başladım. İlk kitabım 2011 yılında yayınlandı. Yazmaya başladığım yıllardan itibaren en büyük hayalim başarılı bir yazar olmaktı. Bunun için adımlar attım. Kitaplarım yayınlandı. Belli bir okur kitlem oluştu. Bundan sonraki hedefim, hatrı sayılır kitap fuarlarında yer bulabilmek. Kitaplarımın daha geniş bir okur kitlesine ulaşmasını sağlamak’ dedi.
‘Yazmaktan Vaz Geçmeyin’
Yazmayı seven gençlere de önemli ipuçları veren Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Yazmak bambaşka bir yetenek ve en iyi ifade biçimi. Yazmak benim için tarifsiz bir dünya. Yazı içerisinde kendi öykülerimde oluşturduğum karakterler benim için yaşıyorlar. Onların maceralarını şekillendirmek bile olağanüstü güzellikte. Yazanlar ve yazmanın hissettirdiklerini yaşayanlar beni anlayacaklardır. Ben yazmaktan hiç kopmadım. Herkese de mutlaka yazmalarını ve pes etmemelerini dilerim. Bu bahşedilmiş en güzel yetenek’ ifadelerini kullandı.
‘Edebiyatta Herkese Yer Var’
Edebiyat tarihinde pek çok dönem olduğunu belirten Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Benim en sevdiğim dönem genellikle Servet-i Fünun ve Cumhuriyet’in ilk yılları oldu. O dönemde yaşanan tüm zorluklar edebiyatın içine sığınılarak atlatılmış. O dönem edebiyat kucaklayıcı ve özgün eserler vermiş. Elbette edebiyatın her çeşidi çok güzel. Çünkü edebiyatta herkese yer var’ dedi.
‘Mutsuzluğun Nedeni Okumamak’
Toplumda süregelen mutsuzluğun kaynağının okumamak olduğunu söyleyen Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Toplumumuzda son dönemde herkeste bir gerginlik hali ve mutsuzluk var. Bunun nedeni gerçeklerle fazla başbaşa kalmamız ve hayatı daha çok zor olarak yaşamamız. Bu gibi sorunları aşmak için benim formülüm okumak. Belli dönemlerde okuyarak gerçeklerden uzaklaşmak gerekir. Bu ruhumuzu biraz daha dinginleştirip, kendimizi dinlememizi sağlar. Küçük şeylerden bile mutsuz olup, gerginleşebiliyoruz. Tahammülsüzleşmeye başladık. Bunu aşmamız ve biraz daha huzura ermemiz için okumamız gerekiyorTarihi dönemlere baktığımızda en bastırılmış dönem Servet-i Fünun dönemi. O yıllarda da toplumsal çalkantılar, huzursuzluklar ve bunalımlar görülmüş. Ama o dönemde insanlar edebiyata sığınarak atlatmışlar bu zor yılları. Servet-i Fünun böylelikle gelişmiş’ ifadelerini kullandı.
Yeni Kitapta Hikayeler Yer Alacak
Kitaplarından bahseden Yazar Gülnur Gündoğan, ‘Aşk Beni Bulur romanım benim ilk göz ağrım. Bu kitabım aşkı arayan bireylerin halini anlatıyor. Aşkla başlayan bir evliliğin sonraki dönüşümünü anlatıyor. Kitabın sonlarına doğru okuyucuyu gizemli bir maceraya sürüklüyorum. ‘Gül ve Sevda’ romanımda ise platonik bir aşk anlatılıyor. Masum ve safiyane bir aşk yer alıyor. Bu romanımdaki tarzım Mehmet Rauf’un ‘Eylül’ romanıyla aynı tarzda. Servet-i Fünun döneminin safiyane aşklarını yazdım. Şimdi ise yazmayı sürdürdüğüm yeni romanımda hikayelere yer vereceğim. Birbirinden güzel hikayeleri okurlarımla buluşturacağım’ dedi.
Serap Tetik Acar