Bigadiçlilerin Asla Söylemediği Ama Hep Düşündüğü 5 Şey

Bigadiçliler konuşmaz, hissettirir. Her lafının altında bir “biz biliriz de demeyiz” havası vardır. Eğer bir Bigadiçli’nin yanında bu 5 maddeyi açarsan, büyük ihtimalle önce sessizce güler… sonra da “he he, aynen” der geçer.

1. “Biz aslında Balıkesir’in en saklı hazinesiyiz ama kimse bilmiyor…”

Bigadiçli, kendi memleketine öyle bir bağlıdır ki; dışarıda reklam yapmaz ama biri laf etsin, anında savunmaya geçer. İçten içe, “İyi ki kimse bilmiyor, yoksa burası da Ayvalık gibi kalabalık olurdu,” diye düşünür ama yüksek sesle söylemez.

2. “Kömürümüz, kaplıcamız, cevherimiz var ama önce bi susalım da kıymeti anlaşılsın…”

Bigadiç, maden zengini bir ilçe. Ama ne reklam ne tantana… Bigadiçli bilir: Toprak bereketli, su sıcak, cevher bol. Ama bu konuları gündeme getirmek yerine "ne gerek var şimdi anlatmaya?" bakışını tercih eder.
Zenginlik sessizlikte saklıdır mottosu buradan doğmuş olabilir.

3. “Yazın burası klimalı şehir gibi oluyor ama nazar değmesin diye sessiz kalalım...”

Evet, yazları Balıkesir’in en yaşanabilir havası Bigadiç’te olur ama biri övse bile Bigadiçli “ya biraz sıcak oluyor canım” diyerek konuyu kapatır. İçinden de “çok da güzel esiyor be!” demeyi ihmal etmez.

4. “Bigadiç tostu underrated, ama hep bize kalsın…”

Bigadiç tostu konusunda bir suskunluk vardır. Sebebi net: Kimse bilmesin, gelip yiyip bitirmesin. Bilen bilir, ama anlatılmaz yaşanır kültürel miras gibi korunur.

5. “Küçük yerin keyfi bir başka ama bunu dışarıya çaktırmayalım...”

Kahvede herkes birbirini tanır, pazarda selam vermeden geçilmez, huzur desen bol… Ama Bigadiçli bu sakinliğin kıymetini bilir ve bunu paylaşırken bile dikkatli olur. Çünkü bilir: Duyulursa herkes buraya taşınır!