1840’tan Gelen Mesaj: Balıkesir’de Taşlar Bile Konuşuyor!

Balıkesir’in merkezinde, modern binaların gölgesinde kalan Kuva-yi Milliye Müzesi bahçesi, sessiz ama güçlü bir şekilde kentin binlerce yıllık geçmişini anlatıyor.

1840’tan Gelen Mesaj: Balıkesir’de Taşlar Bile Konuşuyor!

Balıkesir’in en işlek noktalarından biri olan Anafartalar Caddesi’nde, kalabalığın ortasında sessizce duran bir tarih hazinesi var: Kuva-yi Milliye Müzesi. Dışarıdan bakıldığında sıradan bir bina gibi görünse de müzenin bahçesi, ziyaretçilerini binlerce yıl öncesine götüren kalıntılarla dolu.

Yağ Küplerinden Mezar Taşlarına

Müzenin bahçesinde sergilenen kalıntılar arasında devasa yağ küpleri dikkat çekiyor. Günümüzde dekoratif bir unsur gibi algılansa da, bu küpler bir zamanlar bölgenin ticaret ve üretim hayatında önemli yer tutuyordu. Bahçede ayrıca farklı dönemlere ait sütun parçaları ve mezar taşları da yer alıyor. Her biri, Balıkesir’in tarih boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yaptığını sessizce anlatıyor.

Konağın İçinden Müzeye Uzanan Yol

Kuva-yi Milliye Müzesi’nin binası da başlı başına bir tarihi yapı. 1840 yılında, Karesi Sancağı Defterdarı Giridizade Mehmet Paşa tarafından konak olarak inşa edilen yapı, dönemin mimarisini ve şehirdeki yaşam tarzını yansıtıyor. Bugün, bu konak milli mücadelenin simgelerinden biri haline gelmiş durumda.

Binlerce Yıllık Süreklilik

Müze bahçesinde sergilenen arkeolojik ve etnografik eserler, Balıkesir’in tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar kesintisiz bir yaşam alanı olduğunu gözler önüne seriyor. Eserler, bulundukları yerlere ve dönemlerine göre kronolojik biçimde yerleştirilmiş. Bu düzen, ziyaretçilerin hem görsel hem de tarihsel bir yolculuk yapmasına olanak tanıyor.

kuvayi milliye müzesi
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber