Kemik Erimesi Fark Edilmeden İlerleyebilir
Nev Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Cüneyt Bozhan, "sessiz hastalık" olarak tanımlanan osteoporozdan korunmak için dikkat edilmesi gerekenler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
"Osteoporoz, erken dönemde belirti vermeden ilerleyerek kemik
yoğunluğunun azalmasına ve kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden
olabiliyor. Sessiz seyreden bu hastalık, ilerleyen dönemde omurga
çökmeleri, boy kısalması ve kamburluk gibi ciddi sonuçlara yol
açabiliyor" diyen Nev Sağlık Grubu
Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Cüneyt Bozhan, "sessiz
hastalık" olarak tanımlanan osteoporozdan korunmak için dikkat
edilmesi gerekenler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
"40 yaş sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler mutlaka kemik
ölçümü yaptırmalı" uyarısında bulunan Nev Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji
Bölümü’nden Op. Dr. Cüneyt Bozhan, osteoporozun erken evrede
belirti vermediğini ancak ilerlediğinde ciddi sağlık sorunlarına
yol açabileceğini vurguladı.
"Sessiz seyreden bir hastalık"
Op. Dr. Cüneyt Bozhan, osteoporozun kemik yoğunluğundaki aşırı düşüş sebebiyle kemiklerin kırılgan yapıya dönüşmesi olduğunu söyledi. Bozhan, "Süngerimsi kemik içerisindeki boşluklar artarak yoğunluğu azalmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalmasına bağlı erken dönemde bir belirti olmaz. Osteoporoz arttıkça omurga içerisinde kırık oluşumuna bağlı çökme, boy kısalığı, kamburlaşma (kifoz) ve dengesiz duruş, kemiklerin küçük bir travmada ya da kendiliğinden kırılması oluşabilir. Osteoporozda kemik yapımı, kemik yıkımına yetişemediğinden kemik erime süreci başlar" dedi.
"Risk faktörleri göz ardı edilmemeli"
Osteoporoz risk faktörlerine dikkat çeken Bozhan, "Yetersiz
kalsiyum, fosfor ve D vitamini alımı, ileri yaş, menopozda olmak,
cinsiyet hormonlarındaki düşüklük, steroid ilaç kullanımı, sigara
ve alkol kullanımı, hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir" ifadelerini
kullandı.
Teşhisin konulmasında kemik yoğunluğunun ölçülmesi gerektiğini
vurgulayan Bozhan, "En güvenilir yöntem DEXA’dır. Bu nedenle
menopoz sonrası ve 50 yaş üstü erkekler hekime başvurarak kemik
ölçümü yaptırmalıdır" diye konuştu.
"Tedaviyle kemik kaybı kontrol altına alınabilir"
Tedavi sürecine de değinen Bozhan, "Hastanın hekim tarafından etraflıca değerlendirilmesi, DEXA ölçümünde düşüklük tespit edildiğinde tedavi olarak vitamin ve mineral destekleri, sağlıklı beslenme planı oluşturulması gerekmektedir. En yaygın osteoporoz ilaçları bifosfonatlardır. Tedavi için diğer seçenek monoklonal antikor ilaçlardır. Hormon ilişkili terapiler de tedavide kullanılır. Özellikle menopoz sonrası östrojen destekleri kadın doğum uzmanına danışılarak kullanılabilir" dedi.
"Erken tanı hayat kalitesini koruyor"
Yaş ortalamasının erkeklerde 75, kadınlarda 80 olduğunu hatırlatan Bozhan, "Ülkemizde osteoporoz karşımıza daha çok çıkmaktadır. Bu nedenle hekime özellikle 40 yaş sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler DEXA ölçümü için başvurmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.