Türkiye COP31’e Başkanlık Edecek
Türkiye, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi ve iklim politikalarında attığı güçlü adımların ardından COP31’e ev sahipliği ve başkanlık hakkı kazanarak, 196 ülkenin liderini buluşturacak küresel iklim diplomasisinde belirleyici bir role yükseldi.
Bakan Kurum’dan COP31 Paylaşımı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin gelecek yıl ev sahipliği ve başkanlığını üstleneceği COP31 Taraflar Konferansı ile ilgili önemli bir paylaşım yaptı. Kurum, Türkiye’nin son 21 yılda attığı çevresel adımların COP31 başkanlığıyla taçlandığını vurgulayarak, ülkenin artık “iklim politikalarına yön veren küresel bir aktör” konumuna geldiğini belirtti.
COP31 Başkanlığına Giden Yol: 2004’ten 2025’e Uzanan Süreç
Türkiye’nin iklim diplomasisindeki yükselişi 2004 yılında BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (BMİDÇS) taraf olmasıyla başladı.
2016’da Paris Anlaşması’nın imzalanması, 2021’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi, iklim mücadelesini yeni bir aşamaya taşıdı.
Son iki yılda Türkiye, COP31 ev sahipliği için yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Brezilya’da 5 gün süren kritik müzakereler sonucunda Türkiye, konferansın ev sahipliğini kazanarak önemli bir uluslararası başarı elde etti.
COP31: Türkiye İçin Jeopolitik ve Diplomatik Bir Kazanım
Dünyanın en büyük iklim platformu olarak kabul edilen COP toplantıları, 196 ülkenin katılımıyla iklim politikalarının belirlendiği küresel zirveler niteliği taşıyor.
Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacak olması, hem uluslararası görünürlüğü hem de iklim diplomasisindeki ağırlığını artıracak.
COP31’de sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, karbon piyasalarının işleyişi ve Paris Anlaşması’nın uygulama kuralları yeniden şekillenecek.
Türkiye'nin İklim Politikalarında Dönüm Noktaları
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı önemli adımlar şöyle sıralanıyor:
Paris Anlaşması ve Ulusal Katkı Beyanları
Türkiye, 2022’de COP27’de güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanını sunarak 2030 için azaltım hedefini yüzde 21’den yüzde 41’e yükseltti.
2025’te açıklanan İkinci Ulusal Katkı Beyanı ile 2035 yılı itibarıyla 466 milyon ton CO₂ eşdeğeri azaltım taahhüt edildi.
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi
2053 hedefi doğrultusunda enerji, ulaşım, sanayi, yapılar ve tarım gibi sektörlerde dönüşümü destekleyen politikalar oluşturuldu. Türkiye’nin ilk İklim Şurası ile 217 tavsiye kararı belirlendi ve iklim eyleminin yön haritası ortaya kondu.
Türkiye’nin İlk İklim Kanunu Yürürlükte
9 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren İklim Kanunu, sera gazı emisyonlarının azaltımı, uyum faaliyetleri, denetim mekanizmaları ve kurumsal yapıları bir araya getirerek Türkiye'nin iklim mücadelesinde en kapsamlı düzenleme oldu.
Bu kanun, Türkiye’ye COP31 başkanlığı yolunda önemli bir ağırlık kazandırdı.
Adaylık Yarışı: Türkiye–Avustralya Diplomasisi
Türkiye’nin COP31 adaylığı 2022’de COP27’de duyuruldu. WEOG grubunda Türkiye ile birlikte aday olan Avustralya ile yaklaşık iki yıl süren dostane bir müzakere süreci yürütüldü.
Bakan Kurum’un Avustralya ve Azerbaycan yetkilileriyle yürüttüğü mekik diplomasisi, COP30 sırasında Brezilya’da yapılan görüşmelerle final aşamasına geldi.
Sonuçta taraflar uzlaşarak COP31 başkanlığının Türkiye'ye verilmesi kararlaştırıldı. Avustralya ise “Müzakereler Başkanı” rolüyle sürece teknik destek sağlayacak.
COP31 Dünya Liderlerini Türkiye’de Ağırlayacak
Zorlu diplomasi trafiği sonrası Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede dünyanın en kritik organizasyonuna ilk kez ev sahipliği yapma hakkını kazandı.
196 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, çözüm önerilerini, iklim taahhütlerini ve yeni yol haritalarını Türkiye’de tartışacak.
Türkiye, COP31 dönem başkanlığında gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler arasında köprü rolü üstlenerek daha adil, kapsayıcı ve etkili bir iklim diplomasisi yürütmeyi hedefliyor.