Her yaşam ayrı ayrı detayda saklı
Okuduğum güzel bir hikâyeyi paylaşmanın ötesinde bugün pek çoğumuza insanlığı hatırlatırcasına vuracak bu satırlar. Cümlelerin içinde bir eğitimcinin...
Okuduğum güzel bir hikâyeyi paylaşmanın ötesinde bugün pek
çoğumuza insanlığı hatırlatırcasına vuracak bu satırlar. Cümlelerin
içinde bir eğitimcinin güzelliği ve bir öğrencinin pırıl pırıl
kalbi var. Empati yeteneğinin kaybolmaya yüz tuttuğu ve
önyargıların ön sıralarda yer aldığı günümüzde çokta umutsuz
olmamak gerekiyor diyerek umutla bakmak gerekiyor geleceğe. Zira
sadece kendimiz için değil yarınları bırakacağımız çocuklarımız
içinde düşünmek gerekiyor bugünü.İşte okuduğum hikayenin içinde yer
alan o değişim…
Birinin hayatında fark yaratmak
Okulun ilk gününde 5. sınıfın önünde dururken, öğretmen çocuklara
bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, öğrencilerine baktı ve
hepsini ayni derecede sevdiğini söyledi. Ancak bu imkânsızdı, çünkü
on sırada oturduğu yerde bir duvar kenarına dayanmış ismi Mustafa
olan bir erkek çocuk vardı. Bayan Meliha bir yıl önce Mustafa’yı
izlemişti ve diğer çocuklarla iyi oynamadığını, elbiselerinin kirli
olduğunu ve sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemişti. İlave
olarak Mustafa tatsız olabiliyordu. Bu öyle bir noktaya geldi ki,
Bayan Meliha onun kâğıtlarını büyük bir kırmızı kalemle
işaretlemekten, kalın çarpılar (x ) yapmaktan ve kâğıdın üstüne
büyük “F” (en düşük derece) koymaktan zevk alır oldu. Bayan
Meliha’nın okulunda, her çocuğun geçmiş kayıtlarını incelemesi
gerekiyordu ve Mustafa’nın kayıtlarını en sona bıraktı. Ancak, onun
hayatını gözden geçirdiğinde, bir sürpriz ile karşılaştı.
Mustafa’nın birinci sınıf öğretmeni söyle yazmıştı: Mustafa gülmeye
hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temi yapıyor ve
çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli. İkinci sınıf
öğretmeni söyle yazmıştı: Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf
arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir
hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evdeki yasamı mücadele
içinde gediyor.? Üçüncü sınıf öğretmeni şöyle yazmıştı: Mustafa’nın
annesinin olumu onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en
iyisini yapmaya çalışıyor, ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer
bazı adımlar atılmazsa evde ki yaşamı yakında onu etkileyecek.
Mustafa’nın dördüncü sınıf öğretmeni söyle yazmıştı: “Mustafa içine
kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla
arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor. Bunları okuyunca, Bayan
Meliha problemi kavradı ve kendinden utandı. Öğrencileri ona güzel
kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde
bile çok kotu hissediyordu. Mustafa’nın hediyesini alıncaya kadar
bu böyle devam etti. Mustafa’nın hediyesi bir marketten aldığı
kalın, kahverengi ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı. Bayan
Meliha onu diğer hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu. Bayan
Meliha pakette taslarından bazıları düşmüş yapma elmas taşlı bir
bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkarınca
çocuklardan bazıları gülmeye başladı. Ama o bileziğin ne kadar
güzel olduğunu haykırdığında çocukların gülmesi kesildi. Bileziği
taktı ve parfümü bileklerine surdu.
Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için kaldı.
Öğretmenim bu gün aynı annem gibi kokuyordunuz. Çocuklar gittikten
sonra, Bayan Meliha en az bir saat ağladı. O günden sonra, okuma,
yazma ve aritmetik öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, çocukları
eğitmeye başladı.