Aşırı kalori alımının iklim krizine etkileri
Bilim insanları, gereksiz yere tüketilen gıdanın ekolojik etkisini araştırdı ve oldukça şaşırtıcı sonuçlara ulaşıldı. Yemek atıkları günümüzde oldukça...
Bilim insanları, gereksiz yere tüketilen gıdanın ekolojik
etkisini araştırdı ve oldukça şaşırtıcı sonuçlara ulaşıldı. Yemek
atıkları günümüzde oldukça konuşulan bir konu haline geldi ve böyle
olması hiç şaşırtıcı değil. Gıda israfı bir ülke olsaydı, iklim
krizini etkilemesi açısından ABD ve Çin’in ardından üçüncü sırayı
alırdı. Project Drawdown’da başkan yardımcısı ve araştırma
direktörü olan Chad Frischmann, “Gıda israfını azaltmak, küresel
ısınmayı tersine çevirmek için yapabileceğimiz en önemli şeylerden
biri” diyor.
Yemek atıkları hakkında konuştuğumuzda, tarladan tüketicinin çöp
tenekesine, herhangi bir noktada israf edilen yiyeceklerden söz
ediyoruz. Bu utanç verici derecede saçma ve üzerine düşülmesi
gereken bir sorun. Birleşmiş Milletler, her yıl zengin ülkelerin
222 milyon tona ulaşan gıda atığı oluştururken fakir ülkeler
arasında yer alan Sahra Altı Afrika’nın yıllık gıda üretiminin 230
milyon ton olduğunu paylaştı.
Çok fazla yemenin insan sağlığı için kötü olduğunu biliyoruz, ancak
gezegen için de kötü mü? Cevap, tartışmasız “evet”. Bilim
insanları, “Düşüncemiz, fizyolojik ihtiyaçların üzerinde yenen,
obezite olarak tezahür eden yiyeceklerin, atık olarak görülmesi
gerektiği yönünde.” şeklinde konuyu ifade ediyor. Frontiers in
Nutrition’da yayınlanan araştırmaya göre direkt gıda atığı (bir
başka deyişle artık olarak tarladan çatalımıza herhangi bir noktada
atığa dönüşen gıda) aslında aşırı kalori alınan beslenmenin
oluşturduğu atığa kıyasla oldukça masum kalıyor. Yazarlar, son on
yılda, batıda ve gelişmekte olan ülkelerdeki obezite yükünün iki
katından fazla arttığına dikkat çekiyor: WHO, 1,9 milyardan fazla
yetişkin ve beş yaşın altındaki 41 milyon çocuğun fazla kilolu veya
obez olduğunu tahmin ediyor. “1974’ten beri diyetlerin enerji
içeriği %50 arttı, kişi başına günde 1.400 kcal veya yılda 150
trilyona ulaştı. Bu görüşe göre obezite durumu çevre için önemli
bir maliyet teşkil ediyor.”
Bunu göz önünde bulundurarak, obezitenin ekolojik etkisini
hesaplamak için Metabolik Gıda Atıkları adı verilen yeni bir indeks
yarattılar. Bu indeks, aşırı vücut yağına yol açan gıda miktarını
ve karbon, su ve toprak ayak izi olarak ifade edilen çevre
üzerindeki etkisini ölçüyor. Araştırmada bulunan en önemli
sonuçlar, dünyada aşırı kilo ve obezite ile ilişkili Metabolik Gıda
Atıkları’nın genel etkisinin 140,7 gigaton gıda atığı olması ve
Avrupa, Kuzey Amerika ve Okyanusya’nın su, toprak ve karbon ayak
izleri açısından en yüksek ekolojik etkiye sahip olan yüke öncülük
etmeleri. Frontiers Science News’de açıklandığı gibi, “Dünyanın
metabolik gıda atığını büyütmenin 240 milyar ton karbondioksit
eşdeğeri üretmesi bekleniyor. Bu, insanoğlunun, son yedi yılda
yaktığı fosil yakıtlardan salındığı miktara eşit.”
Araştırmacılar, “Obezite ile ilişkili metabolik yiyecek atığının
azaltılması, insan sağlığının iyileştirilmesi yoluyla dengesiz
beslenme düzenlerinin ekolojik etkisinin azaltılmasına katkıda
bulunacaktır” şeklinde görüşlerini özetliyorlar. Yazarların dünya
çapında obezite salgınının, artan gıda kullanılabilirliği ve
pazarlamasının“ itici etkisinin ”olduğuna dair önerisi ile
birlikte, düzgün işlemeyen bir gıda sistemi hakkında daha fazla
kanıt ekliyor. Gıda endüstrisinin daha sorumlu olması gerekiyor;
sadece bizi öldürmekle kalmıyorlar, gezegeni de mahvediyorlar.
Kaynak: TreeHugger