Bel Ağrısı Kader Değil

“Vücudunuz size zarar vermek değil, sizi korumak istiyor”

Bel ağrısı, hayatında en az bir kez herkesin kapısını çaldığı bir sorundur. Kimi zaman sabah kalkınca hissedilir, kimi zaman bir yük kaldırırken ya da uzun süre oturunca başlar. Ne yazık ki birçok kişi bu durumu “yaşlandım, artık kaderim” diye kabullenir. Oysa bel ağrısı bir kader değil, vücudun bize gönderdiği bir uyarıdır.

Belimiz, omurlar, diskler, kaslar ve bağlardan oluşan hassas bir denge sistemidir. Bu dengeyi bozan yanlış duruş, uzun süre oturmak, hareketsizlik, fazla kilo, uygunsuz egzersiz veya stres gibi her etken zamanla ağrıya neden olur. Aslında ağrı, vücudun “beni fark et, yanlış giden bir şey var” demesidir. Bu sinyali ciddiye alıp nedenini bulursak, çoğu bel ağrısı kalıcı hale gelmeden düzelir.

Bel ağrısının en sık nedeni iltahaplı olmayan mekanik kaynaklı ağrılardır. Bunlar genellikle kas ve lif kökenlidir, ciddi bir hastalık değildir. Ancak ağrıyla birlikte bacakta uyuşma, güçsüzlük veya idrar tutamama gibi belirtiler varsa mutlaka bir fizik tedavi hekimine başvurmak gerekir. Çünkü bu durumda sinir basısı ya da fıtık gibi daha ileri bir durum söz konusu olabilir.

Bel sağlığının temeli doğru duruş, düzenli egzersiz ve kas dengesinin korunmasıdır. Masa başında çalışanlar her 30-40 dakikada bir kalkıp birkaç dakika yürümelidir. Otururken bel boşluğunu desteklemek, çok yumuşak yataklardan kaçınmak ve ağırlık kaldırırken dizleri bükmek basit ama etkili önlemlerdir.

Egzersiz ise belin en güçlü ilacıdır. Düzenli yapılan yürüyüş, yüzme, pilates ve karın-bel kası güçlendirme egzersizleri, omurgayı korur, ağrıyı azaltır ve yeni atakları önler. Ancak her egzersiz herkes için uygun değildir; en doğrusu bir fizik tedavi doktoru rehberliğinde kişiye özel bir program uygulanmasıdır.

Ağrı kesiciler yalnızca geçici rahatlama sağlar. Oysa amaç, ağrının nedenini bulmak ve ortadan kaldırmaktır. Uzun süre yatak istirahati de artık önerilmez; hareketsizlik kasları zayıflatır, iyileşmeyi geciktirir.

Unutmayalım: Bel ağrısı bir hastalık değil, bir mesajdır. Vücudunuz “duruşunu düzelt, beni ihmal etme” diyor. Bu mesajı duymak ve gereğini yapmak sizin elinizde.

Bugün atacağınız günde 20 dakika yürüyüş, doğru oturuş, birkaç germe hareketi gibi küçük adımlar gelecekte büyük sorunların önüne geçebilir. Bel ağrısı kader değildir; doğru bilgi, doğru hareket ve bilinçli yaşamla tamamen kontrol altına alınabilir.
Unutmayın ki vücudunuz size zarar vermek değil, sizi korumak istiyor.

Hastalıkları yalnızca tedavi etmek değil, doğru bilgiyle önlemek de mümkündür. Bu amaçla, tarafımdan kurulan Fizik Tedavi Eğitim Polikliniğinde hastalarımıza sadece tedavi değil; bel ve boyun sağlığı, doğru egzersiz, beslenme, osteoporoz, kireçlenme ve yaşam alışkanlıkları konularında bilimsel eğitimler verilmektedir.

Burada her hastaya, kendi yaşına, kilosuna ve sağlık durumuna uygun kişisel egzersiz ve yaşam planı hazırlanır.

Amaç; hastaların ağrısız, aktif ve bilinçli bir yaşam sürmesidir.

Siz de bel ve eklem sağlığınızı korumak, doğru egzersizi öğrenmek ve yaşam kalitenizi artırmak istiyorsanız, Eğitim Polikliniğimize bekleriz.

Unutmayın: Bilgi en güçlü tedavidir, çünkü doğru bilgi, kalıcı sağlığın başlangıcıdır.

bel ağrısı sağlık hastalık
SON DAKİKA HABERLERİ

Prof. Dr. Nilay Şahin Diğer Yazıları