ANTİKA DEĞERİNDE KALBURLAR HALA KULLANILIYOR

ANTİKA DEĞERİNDE KALBURLAR HALA KULLANILIYOR

“Deriden elde edilen sırımlarla yapılan Kalbur bugünün antikaları arasında. Ancak hala kullanımda. Sırımın yerini tellerde alabiliyor ancak kaliteli bir kalburdan elde edilen tarhana ve bulgurun tadı da bir başka oluyor”


“Kalburculuk yerini teknolojiye bırakacak”

Yakın zaman öncesine kadar her evin ihtiyacı olan elek, kalbur ve holus gibi aletler, teknolojiye yenik düşen meslekler arasında. Tarımsal üretimin belirleyici olduğu kırsal alanlarda özellikle kış hazırlıkları yapılırken kalburlar vazgeçilmez bir alet. Endüstriyel gıdalar giderek yaşamın tümüne hâkim olmaya başlasa da, nohut, fasulye, bulgur ve tarhana gibi yöresel tahıl ürünleri halen kışa hazırlanan gıdaların başında geliyor. Binlerce yıldır tahıl ürünlerinin ayrıştırılmasında kullanılan elek ve kalbur gibi araçlar türkülere konu olmasının yanında, neredeyse her evin en temel ihtiyacı olarak anılıyordu. Ancak bu köklü zanaatın son temsilcisi Mehmet Demirci mesleğe sahip çıkan benden sonra olur mu bilmem diyerek umutsuz olduğunu söylüyor.

“Günden Güne Değişiyor Kalburlara Bakan Çok Alan Yok”

Kalbur Ustası Mehmet Demirci: ‘’Kalburları kendim yapıyorum, mesleğimi küçüklüğümden beri yapıyorum. Satışlar eskiden iyiydi şimdi az. Millet sosyete oldu ve değişti, satışlar farklı oldu. Kalbur tarhana için alırlardı eskiden. Buğday, arpa, kekik için alan kişiler de vardı ama şimdi sadece tarhanalık alınıyor. Kalbur deriden yapılıyor keçi derisi sırım bunlar. Ben kalburları hakiki tabaktan geçiriyorum, sırımını çıkarıyorum. Deliklerini kendim deliyorum. Tıpkı bir keman çalar gibi, hani keman nasıl çalınıyorsa o şekilde, paletlerim var. En büyük kalbur fiyatı 150 lira. Kalburdan kalbura büyüklü küçüklü fiyatlar değişebiliyor. Önceden kalbura çok ihtiyaç vardı, kullanılırdı şimdi tarih oldu, benden sonra bu işi yapan olur mu bilmem ama sanmıyorum yapan olmaz” Fatma Kara’nın Haberi