AS VE ÜST İLİŞKİLERİNDE DİKKAT ETMEK GEREKİR

Hani bir söz vardır büyük büyüklüğünü küçükse küçüklüğünü bilmeli. Bu söz saygı ve sevginin birlikte yürüyeceği güzllikleri getirir. Birde as ve üst ilişkilerinde çalışanlar her zaman kendi üstlerinin karar verici merci olduğunu unutmamalılar. Çalışan çalışan olduğunu, müdür müdür olduğunu unutmadan hareket etmeli. Üstler değişken olabilirler, aslarda öyle.

Herkesin eşit seviyede bilgi sahibi olması mümkün değildir hele ki günümüzde yetenekle birleştirilen bilgi ve etrafımızdaki nitelikli insan sayısı ile davranış ve verdiğimiz yönerge doğrultusunda çalıştırdığımız insanlar bize yarın yada yarından sonraki işin durumunu başarısını yansıtırlar.O halde mesele akıllı bir  çalışan olabilmekten geçer.

Örneğin şu öyküye bir bakalım;  Parlamacı, şef sekretr ve personel müdürü bir öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler. Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de lambadan cin çıkar.”Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini gerçek yapacağım” der cin. Şef sekreter arsızca atılarak “önce ben” diyerek sıranın önüne yerleşir. “Bahamalarda, muhteşem bir sahilde tatil yapmak istiyorum. Tatilim hiç bitmesin ve hiçbir dert hayatıma girmesin” diye dileğini ifade eder. Ve hoop, ortadan kaybolur. Şimdi de pazarlamacı atılır ve “şimdi sıra bende” der. “Hayallerimdeki kadınla Tahiti sahillerinde Pina Colada içmek istiyorum” der ve hoop, o da ortadan kaybolur. “Şimdi sıra sende” der cin Personel Müdürüne. “bu ik salağı öğleden sonra işlerinin başında görmek istiyorum” der personel müdürü.Kısacası buradan şunu iyi anlamak kazım.Üstünüz olan birinin her zaman için önce konuşmasına izin verin. Sonuçlar sizin eseriniz olabilir…

Kalın sağlıcakla.