GündemKöşe Yazıları

ASAYİŞ-İ ZABITA VE NATO

Osmanlıda polis hizmetleri büyük şehirlerde Serasker, taşrada ise zaptiyeler tarafından yürütülüyormuş. Osmanlı İmparatorluğunda halkın güvenliğini “Asayiş-i Zabıta” denen bu birlikler sağlıyormuş.

10 Nisan 1845 tarihinde ıslahat çalışmaları kapsamında Polis teşkilatı kurulmuş. İlk kurulan polis teşkilatı o zamanın başkenti İstanbul’un güvenliğini sağlamak üzere kurulmuş ve daha sonra teşkilat diğer bölgelerde de örgütlenmiş. 10 Nisan 1845 tarihi ise Türk Emniyet Teşkilatı için önemli bir doğuş noktası olmuştur. Bunun nedeni bu tarih ile birlikte “Polis” kavramı ilk defa kayıtlara geçmiş ve faaliyetlere başlanmış.

Polis; kelimesinin kökeni Latinceden geliyor. Latince politika kelimesinden türetilmiş. Eski Yunanlılar şehir devletlerine polis adını vermişler. Anaokuluna gittiğim dönemde okuduğum okula polisler gelip bize trafik lambalarını ve tarfik kuralalrını anlatırlardı.

O dönemde sanırım bundan çok etkilenmiş olacağım ki ilkokulun sonuna kadar ,bana soranlara hep polis olacağımı söylemişimdir. Polislerimiz, toplumda yardıma ihtiyacı olan herkese yardım eder, muhtaçlara, düşkünlere elini uzatır ve sorunlarını çözmeye çalışırlar. Sanırım daha o yaşlarda bunun bilincinde olarak herkese yardımcı olmak ve insanları kurtarmak istediğim için polis olmak istedim.

Polislerimiz, vatandaşlarımızın canını, malını korumak için fazla sayıda kavga, çatışma ve suçla karşı karşıya geliyorlar. Polislik mesleğini seçen vatandaşlarımızın; halkı korkutan varlıklar değil, suçlulara karşı devletimizin güvenliğini sağlayan bireyler olduğu küçük yaştan itibaren çocuklarımıza vurgulatılması gereken önemli bir detaydır.Normal bir insanın müdahale edemeyeceği durumlarda  polislerimiz hemen olaya müdahale ederek güvenliği sağlaması aynı zamanda polislerimizin kendi can güvenliğinide bizler için riske atması anlamına geliyor. Hepimizin güvenliği için kendi güvenliklerini ikinci plana atan Türkiye Cumhuriyeti’nin Polis Teşkilatının bu hafta sorunlarını ve sıkıntılarını dinleme zamanı.

10 Nisan 1845 yılında kurulan polis teşkilatı kurulduğu yıldan bu yana 4-10 Nisan günleri haftası Polis Haftası adı altında sıkıntılarını ve sorunlarını bir araya gelerek dile getiriyor ve çözüm yolları arıyorlar. Bu köşe yazımda en azından Polis Teşkilatımızın böyle bir haftasının olduğunu vatandaşlarımıza bilgilendirmek adına görevimi yapmış olmanın vicdani rahatlığı içinde bugüne özel kılan başka bir konu ile yazıma devam etmek istiyorum.

******************************

  1. Dünya Savaşı, 1 Eylül 1939 tarihinde Almanların Polonya’yı işgali ile başlamış. Beş yıl gibi uzun süren bu savaşa, 50’ye yakın ülke katılmış. Karada, havada ve denizlerde yapılan bu savaş, tüm dünya ülkelerini olumsuz yönde etkilemiş. Bu süre içinde uluslar, askeri, ekonomik, ticari ve endüstriyel alanlarda çok büyük kayıp ve zarar uğramışlar.
  2. Dünya Savaşı’nın her alanda büyük zararlarını gören birçok devlet, aralarında daha sıkı bir işbirliğine karar vermişler. Ulusların uygarlıklarını, hak ve özgürlüklerini korumaya kararlı olduklarını bütün dünyaya bildirmek için birleşmişler. Böylece kısaca NATO denilen bir örgüt meydana gelmiş. NATO, barışı koruyabilmek için, güçlü olmak amacıyla kurulmuş. NATO’ya üye devletlerden birine yapılmış olan her türlü saldırganlık, bütün NATO devletlerinden her birine yapılmış kabul edilecekmiş.Çünkü NATO devletleri, birbirlerinin koruyucusu olmaya ant içmişler.

NATO; Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü anlamına gelen “North Athlantic Traty Organization” olarak yazılan İngilizce aslında ki sözcüklerin kısaltılmış şeklidir. Uluslararasında sık kullanılan bu kısaltılmış biçim artık bir kısaltma olmaktan çıkmış, kendine özgün anlamı olan bir sözcük gibi kullanılmaya başlanmış. Şimdi diyeceksiniz ki “İyi de,bunu bize neden anlatıyorsun?” Çünkü bugün 4 Nisan Nato Günü.

4 Nisan 1949 yılında Kuzey Atlantik Antlaşmasını imzalayan ülkeler Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İzlanda, İngiltere, Fransa, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Danimarka, italya ve Portekiz bugünü “NATO Günü” ilan etmiş. Daha sonra bu ülkelere 1951 yılındaTürkiye ile Yunanistan, 1954 yılında ise Federal Almanya katılarak üye sayısı 15’e çıkan bir devletler topluluğu olmuş. NATO’ya bağlı devletler, aralarında bir “NATO Avrupa Ordusu” kurmuşlar. Üye devletler, savunma kuvvetlerinin bir kısmını ayırarak bu ordunun emrine vermişler. Kurulan bu “NATO Avrupa Ordusu”nun genel karargâhı Belçika’da kurulmuş.

Üye devletlerin her birinde ise, birer NATO karargâhı kurulmuş.Bildiğiniz üzere ülkemizdeki NATO karargâhı İzmir’de. Özellikle bugün okullarda ve yayın organlarında “4 Nisan Nato Günü” olarak Nato’nun amaçları ve çalışmaları hakkında bilgi verilip Nato tanıtılıyor. Barışın sağlanması, ülkelerin birbirlerine karşı saygılı olması, yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanması bakımından Nato’nun önemli bir kuruluş olarak görev yaptığı anlatılıyor. Ben de kendime ait olan bu ufak köşemden sizi bugünü özel kılan iki farklı durum için bilgilendirmek istedim.Bugünlük bu kadar hadi kalın sağlıcakla…

 

********************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.

İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu