GündemKöşe Yazıları

Az İletişim Ve Ayrı Dünyalar

Az İletişim Ve Ayrı Dünyalar

Orta yaş gurubu ve üzerinin daha iyi hatırlayacağı ve özlem duyarak yâd ettiği bir paylaşım olan ve ne yazık ki günümüzde neredeyse yok olmaya yüz tutmuş, eşler ve özellikle de çocuklar üzerinde son derece önemli olan aile içi iletişimden bahsetmek istiyorum bu yazımda.  Her konuda olduğu gibi bu konuda da hemen hemen her gün birçok tavsiye dinliyoruz konunun uzmanlarından. Dinliyoruz dinlemesine de uygulamaya geçiyor muyuz?

Benim en yakın örneğimin, “birlikte yaşayan annem ve ablamın, yemek ve ev işleri haricinde geriye kalan tüm zamanlarını ayrı odalarda televizyon izleyerek geçirmelerinin ve aynı evin içinde neredeyse birbirlerinden haberlerinin olmamasının” sadece ben farkındayım sanırım. Çünkü onların bu durum ile ilgili herhangi bir şikâyetleri yok.

Oysa eskiden birbirimize günümüzün nasıl geçtiğini anlatır, sorunlarımız varsa paylaşır, fikrimizi beyan ederdik. “Birlikten kuvvet doğar” söyleminin hakkını verirdik kısaca. Ve bana göre bu paylaşımlar, birbirimizi önemsediğimizin ve sürekli gelişen varlıklar olarak birbirimizin güncel değişimlerinin farkına varmamızın fırsat anlarıydı.

Ne yazık ki bu fırsat anlarının yerini; televizyon, sosyal medya, daha çok gençlerin ilgi duyduğu oyunlar, ekran arkası sohbetler diye sayabileceğimiz bireysel geçirilen zamanlar aldı günümüzde. İşin tuhaf yönü ise bu duruma yeri geldiğinde olumsuz eleştiri yapılmasına rağmen, aynı zamanda o sürecin içinde var olunması. Ah bu akıllı telefonlar olmasa halimiz nice olurdu? Diye sorasım geliyor ayrı odalarda zaman geçiren ve mesaj yoluyla, ihtiyaçlar hâsıl olduğunda iletişime geçen aile bireylerini düşününce.

***

Konuşulacak konu, paylaşılacak ortak etkinlikler azalınca birbirinden uzaklaşan aile bireylerinin, ayrı yaşamlar içinde olması kaçınılmaz oluyor elbette. Birbirini dinleme, anlamaya çalışma ya da yolunda gitmeyen birliktelikleri kurtarma isteği de zamanla zayıflıyor. İlişkiler, nereden inceyse oradan kopsun durumuna geliyor tercih edilen bu olmamış olsa bile.

Çocuklarının bilgisayar bağımlısı olduğunu söyleyen ya da olmaması için çaba sarf eden ebeveynlere sormak istiyorum. Çocuklarınızı bu bağımlılığa iten nedenler hakkında düşündünüz mü hiç, onları eleştiri yağmuruna tutmadan önce?

İletişimi; aile içi temel ihtiyaçlarla sınırlı tutmakla, topluma kendini ifade edemeyen, duygusal açlığını gideremeyen ve iletişim için yeterli ilgiyi göremediğinden sosyal yaşamdan kopan çocuklar kazandırıyoruz. Ardından yetişkin bireyler olduğunda yuva kurmalarını ve aynı evin içinde eşleri ile uyum sağlamalarını bekliyoruz. Belki de ebeveynler olarak bizler o uyumu yakalayamamışken. Çocuklarımıza rol model olmanın ne denli önemli olduğunun da altını çizmek istiyorum bu vesile ile.

Geçmişte yaşanan mutsuzluklar, gün içinde yaşanan gerginlikler ve gelecek kaygısı gibi konular; aynı ortamda olup da zihinlerinde farklı konularla meşgul olan aile bireylerinin, bir müddet sonra birbirlerinin farkında olmamalarını ve zamanla sessizleşmelerini sağlıyor. Sayılabilecek birçok etken nedeniyle azalan iletişimin doğurduğu aile içi ayrı dünyalar, sizce toplumsal ve sosyal yaşamımızı ne derece etkiliyor?

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu