GündemSiyasetTürkiye Gündemi

Bakan Kurum CHP Ve HDP’ye Haddini Bildirdi!

Bakan Kurum CHP Ve HDP’ye Haddini Bildirdi!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Plan Bütçe Komisyonu 2022 Yılı Bütçe Görüşmesi sonrası milletvekillerinin sorularını yanıtladı. “İzmir’i mağdur ettiniz” suçlamasında bulunan CHP’li Seyit Torun’a, “Gazi Mustafa Kemal’in ‘mağrur İzmir’ini 25 yılda ‘mağdur İzmir’ yapan sizsiniz. İzmir’de 25 yıldır ne yaptınız?” sorusunu yönelten Bakan Murat Kurum, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bürokrat atamaları ile ilgili mesnetsiz iddialarına ise, “Sırtını vesayete, cuntaya, mafyaya, FETÖ’ye, PKK’ya dayayıp millete parmak sallama dönemi bitmiştir. Bu iddialarda bulunan önce kendine bakacak, şu anda iş tuttuğu kökü dışarda, kendi içeride arkadaşlarına, birlikte yol yürüdüklerine, ayrıca iş tuttukları ABD’deki FETÖ trollerine bakacak.” cevabını verdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2022 Yılı Bütçe Görüşmesi, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yapıldı. Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanan komisyona Bakanlığın 2021 yılı faaliyetlerini ve 2022 yılı bütçe teklifini sunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kapanış konuşmasında CHP’li ve ayrıca HDP’li komisyon üyesi milletvekillerinin iddialarına yanıt verdi.

“Gazi Mustafa Kemal’in ‘mağrur İzmir’ini 25 yılda ‘mağdur İzmir’ yapan sizsiniz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun’un “İzmir’i mağdur ettiniz” suçlamasına yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Gazi Mustafa Kemal’in “mağrur İzmir’ini” 25 yılda “mağdur İzmir” yapanın CHP olduğunu belirterek, “Bana İzmir’de 25 yıldır ne yaptınız söyler misiniz? Başlattığınız bir tane kentsel dönüşüm çalışması var mı, söyler misiniz?” diye sordu.

Bakan Murat Kurum, CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun’a cevabını şu şekilde sürdürdü:

“İzmir’de bir deprem oldu. Hepimiz İzmir’e koştuk. Güzel İzmir’imizde vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için devletin tüm kurumlarıyla seferber olduk. Depremin merkezi Bayraklı’da gitmediğimiz sokak, ziyaret etmediğimiz ev kalmadı.

Sadece İzmir’de değil. Elazığ’da, Malatya’da, Giresun’da, Rize’de, Antalya’da, Muğla’da, Kastamonu’da, ülkemizin neresinde bir afet olduysa orada olduk. Devletimiz tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için seferber oldu. Gelseydiniz görürdünüz. Gerçi bazıları geldi, baktı ama göremedi. Duydu ama algılayamadı. Türkiye’nin her yerinde, ateş düşmüş ocakta biz olduk. Yangında su olduk, ateşin üstüne aktık. Depremde enkaz alanlarında sabahladık. Şuna çok dikkat ettik: ‘Acı üzerinden siyaset yapmayalım. Bir olalım. Beraber olalım’ dedik. Ama biz ortak acılar üzerinden siyaset yapmaktan, polemik üretmekten kaçtıkça siz bu konuları siyasi hesaplarla istismar ettiniz.

Orada çalışanlara, emek verenlere bakınca bir an için bile yüzünüz kızarmıyor mu? Haksızlık ediyorsunuz, iftira atıyorsunuz. İzmir’de ortada mağduriyet adına herhangi bir durum yoktur. İnşallah 26 Kasım’da Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle de İzmir’de ilk konutlarımızın teslimini yapacağız. Sizin 25 yılda yapamadığınızı yine biz yapacağız.

İzmir’de vatandaşlarımız evlerini 2 yıl geri ödemesiz, 18 yıla yayılan taksitlerle, sıfır faizle alıyorlar. Kira öder gibi taksitlerini ödeyerek alıyorlar. Bunu biliyorsunuz. Ama işinize gelmediği için söylemiyorsunuz.”

“Bizi, Ankara’daki karanlık ajansların ürettiği tartışmalarda bulamazsınız”

“Dert insanı yollara düşürür.” diyen Bakan Murat Kurum, milletin derdiyle hemdert olduklarını, dertlere deva bulmak için yollara düştüklerini belirterek, “Bizi arayan Şırnak’ın, Edirne’nin, Konya’nın, Trabzon’un, Sakarya’nın, Hatay’ın yollarında bulur. Bizi arayan İzmir’de, Bayraklı’da, Antalya’da, Muğla’da, deprem ve yangın bölgelerinde bulur. Karadeniz’de sel bölgelerinde bulur. Bizi, Ankara’da o meşhur ‘karanlık ajanslar’ tarafından üretilen, millete en ufak faydası olmayan tartışmalarda bulamazsınız. Dedikoduların, söylentilerin, iftiraların, ithamların, karanlık ve kirli senaryoların peşine takılıp gidenlerin arasında bulamazsınız.” diye konuştu.

Ömer Faruk Gergerlioğlu’na: İş tuttuğunuz ABD’deki FETÖ trollerine bakın!

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bürokrat atamaları ile ilgili mesnetsiz “FETÖ iddialarına” da yanıt veren Bakan Kurum, sırtını vesayete, cuntaya, mafyaya, FETÖ’ye, PKK’ya dayayıp millete parmak sallama, millete efendilik yapma döneminin AK Parti tarafından bitirildiğini belirterek, “Kimse, arkadaşlarımız hakkında mesnedi olmayan iddialarda bulunmasın. Bunu söyleyen önce kendine bakacak. Şu anda iş tuttuğu, kökü dışarda kendi içeride olan arkadaşlarına, birlikte yol yürüdüklerine, iş tuttukları ABD’deki FETÖ trollerine bakacak. Ondan sonra karşımıza geçecek, konuşacak. Bizim için Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun söylediklerinin, iddialarının hiçbir kıymeti yoktur.”

“Kanal İstanbul’u milletimize sorduk”

“Kanal İstanbul’u kime sordunuz?” diyen CHP’li komisyon üyelerine “Milletimize sorduk.” cevabını veren Murat Kurum, Kanal İstanbul’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından milletin onayına sunulduğu ve millet tarafından onay verilen yüzyılın en büyük projesi olduğunu ifade ederek, “Kanal İstanbul, boğazımızın özgürlük projesidir. Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir.” dedi.

Kanal İstanbul’da, 200 bilim insanının çalışmalarıyla Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecinin yürütüldüğünü vurgulayan Kurum, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“ÇED Raporu’nu, 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık. Deniz araştırmaları yaptık. Dalga, taşkın, su kalitesi, yeraltı suyu, deprem ve tsunami modelleme çalışmalarını titizlikle yürüttük. ‘Kanal İstanbul çevresine 1,5 milyon nüfus gelecek’ yalanlarına hâlâ devam ediyorsunuz. Dışarıdan nüfus gelmesi söz konusu değildir. Ne yazık ki Kanal İstanbul ile gündeme gelmeye çalışanların tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Müteahhitler, devlet kurumları, kurumların başındaki yöneticiler ve vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu millet tehditlere kulak asmaz, tehdit edenleri görür ve gereken cevabı verir. Yakmakla, yıkmakla, küfretmekle, tehdit etmekle muhalefet edilmez. Siz ‘yıkmak’ dersiniz, biz ‘yapmak’ deriz. Siz yıkarsınız, biz yaparız. Yakıp yıkanlar; yapmanın mutluluğunu, eserler kazandırmanın gururunu, milleti memnun etmenin ne demek olduğunu bilmezler.”

Kurum, “İki hafta önce başkentimize, sizin ‘gereksiz, millet istemiyor, fuzuli’ diye nitelendirdiğiniz millet bahçelerinin en büyüğünü kazandırdık. Ne oldu biliyor musunuz? 15 günde 1 milyonun üzerinde vatandaşımız çoluğunun çocuğunun elinden tuttu, yavrularımız ninelerinin dedelerinin elinden tuttu, millet bahçemizde gönlünce eğlendi. Milletimizin o mutluluğuna şahit olmalıydınız, biz şahit olduk.” şeklinde konuştu.

CHP’li vekil kendi ilinden habersiz!

CHP Milletvekili Hasan Baltacı’nın, kendi seçim bölgesi olan Kastamonu ile ilgili “Abana ve Bozkurt ilçelerinde sanayi siteleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı, bütün esnaf mağdur” iddiasına “Dünyadan haberiniz yok. Memleketiniz Kastamonu’dan hiç haberiniz yok. Öyle zannediyorum ki, Kastamonu’ya da uzun süredir gitmiyorsunuz.” karşılığını veren Murat Kurum, “Kastamonu’da sanayi sitelerimizin sözleşmelerini yaptık. İnşaatlarını başlattık. Yüzde 25’ini tamamladık. 4 ay sonra teslim edeceğiz.” bilgisini vererek, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’yı da sitenin açılışına davet etti.

HDP’nin “Salda Gölü” yalanı!

HDP’li komisyon üyelerinin Salda Gölü’nün korunmadığı iddialarına tepki gösteren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, sunum öncesi tüm komisyon üyelerine dağıtılan kitapçıklardaki Salda Gölü’nün eski ve yeni fotoğraflarına bakıldığında korunup korunmadığının görüleceğini belirterek, “Salda’yı biz tertemiz yaptık. Peki siz, Salda bu hâldeyken neredeydiniz? Kumsal alana araç girişini tamamen durdurduk. Siz o araçlar kıyıya kadar inerken neredeydiniz? Biz kıyıdaki ve çevredeki çöp tepelerini temizledik, bir sıfır atık göl uygulamasını hayata geçirdik. O çöp dağları varken neredeydiniz?” diye sordu.

Bakan Kurum, HDP’li milletvekillerine hitaben şunları söyledi:

“Özelikle HDP! Millete faydası olan, doğamıza faydası olan, çevremizi koruyucu hiçbir adımın içerisinde olmadı, olamaz. Biz en azından icraat anlamında, belediyeleri yönettikleri dönemde tek bir doğru, güzel, çevreci adımın atıldığını görmedik. Diyarbakır’a döktükleri betonu gördük, belediye kasasında olması gerekirken, milletin cebinde olması gerekirken, belediye kaynaklarının terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini gördük. Milletimize de açıkladık. Siz de o süreci çok iyi bilirsiniz.

O rantçı ifadelerini de aynen iade ediyorum. Kimin rantçı, kimin yağmacı, kimin talancı, kimin tahribatçı olduğunu milletimiz çok iyi biliyor. Güneydoğu Anadolu’nun bütün sokaklarını, caddelerini, evlerini talan ettiniz. Camilerimizi yakıp yıktınız. Rantçı da sizsiniz, talancı da sizsiniz, tahribatçı da sizsiniz. Biz Diyarbakır Sur’da, sizin yıktığınız yerleri, harabeye, viraneye çevirdiğiniz, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararıyla, aslına uygun bir şekilde yeniden inşa ettik, ihya ettik. Bahçeden, yeşil alandan, çocukların oyun oynadığı alanların kurulmasından, şehirlerin en değerli alanlarının yeşile ayrılmasından rahatsız olan bir anlayışı büyük bir şaşkınlıkla izledim.”

“Marmara Denizi’ni korumak için gençlerimize söz verdik!”

Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin Marmara Denizinin ekolojisini, biyolojik çeşitliliğini korumak ve daha uzun soluklu bir strateji yürütmek için ortaya konulan bir çalışma olduğunun altını çizen Murat Kurum, projenin bilim insanlarının hazırladığı raporlar neticesinde yapılan çok kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirterek, “Bu çalışmamız, Marmara Denizi’nde ve İstanbul Boğazı’nda ve hatta dolaylı olarak Ege ve Karadeniz’de çevre kirliliğini engellemek için, bölgenin doğal yapısını korumak içindir.” diye konuştu.

Planlama ve yetki açısından bakıldığında Adalar ilçesinde hâlihazırda doğal koruma alanlarının bulunduğunu, bu alanlarda planlama ve onay yetkisinin de geçmişten bu tarafa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına ait olduğunu hatırlatan Murat Kurum, Boğaziçi Kanunu kapsamındaki sahil şeridi ve öngörünüm alanlarında sekretarya görevinin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında olduğunu, plan onayının ise Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulunda bulunduğunu anımsattı.

Kurum sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Biz İstanbul’umuza, ülkemize, ülkemizin geleceği gençlerimize bir söz verdik. Şu an bu sözümüzü tutuyoruz. İnşallah, Marmara Denizi Strateji Planımızla yaptığımız çalışmaların, aldığımız kararların ne kadar değerli olduğunu göreceksiniz. Siz teşekkür eder misiniz bilmiyorum ama milletimizin mutlu olacağından eminiz. Bu da bize yeter.”

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu