Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL kapsamında KHK ile kamuda yapılan ihraçlar ve güvenlik soruşturması uygulamasına yönelik açıklamada bulundu.
Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler 15 Temmuz darbe girişiminden sonra OHAL kapsamında KHK ile kamuda yapılan ihraçlar ve güvenlik soruşturması uygulamasına yönelik açıklamada bulundu. Başkan Kilciler açıklamasında 15 Temmuz darbe girişimini devletin fırsata dönüştürdüğünü iddia ederek, “Tek adam rejiminin kurumsallaşmasında en önemli dönemecin 15 Temmuz darbe girişiminin fırsata çevrilmesi olduğu aşikardır. Darbe girişiminin iktidarın siyasi ajandasını tamamlar nitelikte olması dikkate değerdir ve bu yüzden karanlıkta kalan yüzü halen tartışılmaya devam etmektedir. İktidarın darbeyi Allah’ın bir lütfu olarak görmesi OHAL’in kalıcı hale getirilmesi ile anlaşılır olmuştur.” dedi.
“KOMİSYON HALA KARARA BAĞLAMADI ”
Başkan Kilciler OHAL döneminde Cumhuriyet tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşanmıştır dediği açıklamasında, “ 20 Temmuz sivil darbesi sonrası 12 Eylül darbesinin tam 26 katı kamu emekçisi ihraç edilmiştir. 23 Ocak 2017’de OHAL KHK’sı ile 2 yıllık süre içinde kamudan ihraç edilen emekçilerin başvurularını üzerinden neredeyse 4 yıl geçmesine rağmen ilgili komisyon hala dosyayı karara bağlamamıştır. Oyalama diğer faşizan hukuk dışı politikalarla birleşerek işkenceye, cezalandırılmaya dönüştürülmüştür.” dedi.
“KESK’E KARŞI BİLİNÇLİ GECİKTİRME ”
Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler konuyla ilgili açıklamasının devamında şöyle kaydetti:
“ Dört bir yandan kuşatmaya dönüştürülen bu cezalandırma politikası nedeniyle insanlar yaşamlarını yitirmiş, ağır hastalıklara yakalanmış, tedavi olanağı dahi bulamamışlardır. Yurtdışında tedavi görenler pasaport nedeniyle gidememiş, hastalıkları ilerlemiş, yaşamlarının geri kalanını yatağa bağımlı halde geçirenler olmuştur. Komisyon son resmi açıklamasını bu yıl 2 Ekim’de yapmıştır. Hala karar bağlanamayan 16 bin 50 başvurunun 2 bin 441’i KESK’lilere aittir. Kalan dosyalar içerisindeki KESK’lilerin oranının yüksekliği bilinçli bir geciktirme ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
“İKTİDAR OYALIYOR ”
Karara bağlanmayı bekleyen dosyaların çoğunluğunun barış akademisyenlerinden ve haklarında istihbarat raporları, mahkeme kararları, savcılık soruşturmaları ve benzeri herhangi bir en ufak bir isnat bulunmayanlardan oluştuğu bilinmektedir. Komisyon ve iktidar oyalamayı uzatabildikçe uzatmayı, mağduriyeti işkenceye dönüştürmeyi, bu arada üniversitelerde ve kamuda kadrolaşmasını tamamlamayı düşünmektedir.
DERHAL İADE ÇAĞRISI
Bu vesile ile bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; süreç daha fazla uzatılmamalı, hukuksuzca ihraç edilenler görevlerine derhal iade edilmelidir. Hukuken aklanan yüz akımız Barış Akademisyenlerinin başvuruları kabul edilerek, işlerine kürsülerine , öğrencilerine dönmelerinin önü açılmalıdır. Kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuzca ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine dönünceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Biz kazanacağız, geri döneceğiz. “
