Balıkesir İlginç Bir Tanıtıma İmza Atıyor; Antandros Sikkesi Bastırılarak Hatıra Olarak Dağıtılacak

Balıkesir’de Asar-I Atika Sohbeti

Balıkesir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü “Asar-ı Atika Sohbetleri” programı gerçekleştirecek. Ayrıca, bu program Periyodik  olarak sürecek. Programın ilki ise 20 Ekim Perşembe günü saat 18:00 de Salih Tozan Kültür Merkezi gerçekleşecek.

Âsâr-I Atîka sohbetleri, aynı zamanda kültür mirasını tanımlamak için Türkiye’de kullanılan ilk özgün terim. Ayrıca, bu sohbetler Kültür mirasını koruma tarihinde özel bir öneme sahip. Âsâr-I Atîka sohbetlerinden biride Balıkesir’de gerçekleşecek. ‘Asar-ı Atika’ Sohbetlerinin ilk konuğu, Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümünden Profesör Doktor Gürcan Polat olacak. Polat’ın başkanlığında yürütülen Antandros Antik Kenti arkeolojik kazıları sohbeti Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ana sponsorluğunda yapılıyor.

Antik Çağlardan Kazılara Yolculuk

Program kapsamında kazı başkanı Prof Dr Gürcan Polat, bir sunum yapacak. Sunumun konusu ise “Balıkesir’in Antik Çağlarına Kazılarla Yolculuk” olacak. Ayrıca, il müdürlüğü programın kapsamında, Firdevs Sayılan’ın kazı çalışmalarını anlatan fotoğraf sergisi de var.

Tüm konuklara Hatıra Olarak Vermek Üzere Antandros Sikkesi bastırılıyor

Programda ilginç bir tanıtımda yer alıyor. Tüm konuklara hatıra olarak vermek için Antandros Sikkesi bastırılıyor. Böylelikle, İl Müdürlüğü mali ve tarihi değeri olmayan temsili sikkelerle Antandros’a dikkat çekecek. Ayrıca, İl Müdürlüğü konuklarla “Bir Taş da Sen Koy” projesini yaşama geçirecek. İl Kültür Turizm Müdürlüğü bunun içinde Antandros Mozaiklerinden özel bir motif hazırladı. Dahası, Programda teatral gösteriler de var. Bu bölümde de Antandros Drama Ekibi, İda dağının (Kazdağı) mitolojik öyküsünü sergileyecek. Ayrıca, Dünyanın İlk Güzellik Yarışmasını ve “Paris’in Seçimi’ni” konuklara teatral olarak sunacak. Program sonunda ise protokol kazı çalışmalarına destek olan sponsorlara teşekkür plaketleri takdim edecek.

Kültür Mirasını Koruma Tarihinde Özel Bir öneme Sahip

Âsâr-ı atîka terimi, Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sinde, tarihi ve sanatsal öneme sahip nesneleri ve yapıları tanımlamak için kullanılan ilk özgün terim ve dolayısıyla kültür mirasını koruma tarihinde özel bir öneme sahip. Tanzimat döneminde koruma ile ilgili ilk uygulamalar, kültür mirası Avrupa ülkeleri tarafından yağmalanan Osmanlı İmparatorluğu için devlet malını korumaya yönelik bir gereksinim olarak ortaya çıkmış. Bu durum değerli nesnelerin ve yapıların ortak bir terim ile ifade edilmesini gerekli kılmış, ve bu süreçte âsâr-ı atika terimi kullanılmaya başlanmış.

İlk Kanuni Düzenleme İle Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi’ne Adını Vermiş

Terimin anlamı bağlamında tarihi ve estetik değerlere yapılan vurgu döneminin koruma anlayışını yansıtıyor. Âsâr-ı atîka terimi, metninin içerisinde terimin örnekleriyle açıklandığı, Türkiye’nin kültür mirasının korunması ile ilgili ilk kanuni düzenlemesi olan Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi’ne de adını vermiş. Bu nizamname üç defa güncellenmiş olup, bu güncellemeler ve geliştirme çalışmaları, Osmanlı hükümetinin koruma alanındaki eylemlerinin bir göstergesi niteliğinde.

Cumhuriyet Döneminde Eski Eser terimi Kullanılmış

Cumhuriyet döneminde âsâr-ı atîka terimi yerine “eski eser” terimi kullanılmış ve bu terimin kullanımı, Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan 1906 tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi’nin günümüz Türkçe’sine uyarlanmış versiyonu ile birlikte 1970’li yıllara kadar yoğun olarak sürmüş.

Haber: Muhammed Can Akyürek