Balıkesir Tabip Odası: “Hekimlerin Medyaya Para Ödeyerek Çıkmaları Etikolegal İhlaldir”

Balıkesir Tabip Odası: “Hekimlerin Medyaya Para Ödeyerek Çıkmaları Etikolegal İhlaldir”

Balıkesir Tabip Odası: “Hekimlerin Medyaya Para Ödeyerek Çıkmaları Etikolegal İhlaldir”

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, Türk Tabipler Odası tarafından bazı hekimlerin görsel ve yazılı medya organlarına para ödeyerek programlara katılmasına yönelik yapılan açıklamaya destek verdiklerini dile getirdi.

Türk Tabip Odası Açıklaması Değerlendirildi

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, Türk Tabipler Odası tarafından bazı hekimlerin görsel ve yazılı medya organlarına para ödeyerek programlara katılmasına yönelik yapılan açıklamaya destek verdiklerini dile getirdi. Konuyla ilgili olarak Türk Tabip Odası tarafından, “Sağlıkla ilgili konuların da paylaşıldığı çeşitli magazin veya sağlık programlarına hekimlerin para ödeyerek çıkmaları için tekliflerin iletildiği, medyaya yansıdığı gibi üyelerimiz tarafından da tarafımıza iletilmektedir. Gelen tekliflerin programın izlenirliğine göre değişen fiyatları içerdiğini görmekteyiz. Maalesef etik ve bilimsel kaygılardan uzak bu şekilde yapılan TV programları için para ödeyen özel hastaneler ile tıp merkezleri olduğu ve bazı doktorların da ödeme yaparak bu programlara katıldığı bilgileri tarafımıza iletilmektedir.” açıklamasında bulunuldu.

“Sağlık’ta reklam yasaktır “

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan Türk Tabipler Birliği tarafından yapılan açıklamayı değerlendirerek şöyle kaydetti:

“Reklam, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmeye veya ikna etmeye, bir ürünün ya da hizmetin tüketimini artırmaya yönelik olarak yapılan bir pazarlama faaliyetidir. İlgili tüm hukuksal düzenlemeler ve meslek etiği ilkeleri gereğince sağlık alanında reklam yapmak kesinlikle yasaktır. Verilebilecek ilanlar ve yapılabilecek bilgilendirmeler için de sınırlılıklar getirilmiştir.

“Örtülü reklama yönelim var

Örtülü veya gizli reklamların, açık reklamlara göre bireyler üzerindeki etkisinin daha fazla olmasından hareket eden; reklam yasağı olan mal ve hizmet arzı yapan kurum veya kuruluşların, son zamanlarda açık reklamlar yerine örtülü/gizli reklamları tercih ettiği de görülmektedir. Yasal düzenlemelerle açıkça belirtilmiş olan sağlık alanında reklam yasağı nedeniyle, özellikle örtülü reklamlara yönelimin çok yoğun olduğu anlaşılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, sağlık hizmetlerinde açık ya da örtülü/gizli her türlü reklam yasaklanmıştır.

“Anayasa’ya aykırılık söz konusu ”

Sağlığın ticarileşmesi, sağlık hizmetinin kamusal niteliğini ve toplumsallığını yok sayıp, Anayasa’da düzenlenen “devletin temel amaç ve görevleri” ne de açıkça aykırı düşmesi anlamına gelmektedir. Anayasa’da kamusal bir hak olarak tanınan sağlık hizmetleri, sosyal adalete uygun bir şekilde ifa edilmelidir. Sağlık hakkı, klasik ve bilinen anlamıyla sınırlı bir tüketici hakkı olarak görülemez. Bu hak, insan haklarının bir parçasıdır. Kişinin diğer hak ve özgürlüklerini kullanabilmesi, yaşama hakkının varlığına, dolayısıyla sağlığının korunmasına bağlıdır.

“Reklamlardan etkilenme olasılıkları çok yüksektir ”

Sağlığın korunması için ihtiyacın saptanması konusunda tek belirleyici kişi hasta değildir. Sağlık hizmetine gereksinim duyanlar, hastalık olgusunun kişide yarattığı etkiler sebebiyle uyaranlara büyük ölçüde açıktır. Bir başka anlatımla hastaların sağlık hizmetleri ile ilgili reklamlardan etkilenme olasılıkları çok yüksektir. Bu nedenle, sağlık alanında ya­pılacak olan reklamlar, hasta ve hasta yakınlarının sağlıklı karar verebilme­lerini engelleyici, çelişkilere yol açan bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Bilgilenme hak ve talebi önemlidir”

Halkın sağlık alanında bilgilenme hakkı ve talebi önemlidir. Anayasa’da kamusal bir hak olarak tanımlanan sağlık hizmetleri hakkında bilgilendirmenin de kamusal bir görev olduğunu unutulmamalıdır. Tıp fakülteleri, Sağlık Bakanlığı ve TTB/tabip odaları olarak halkın sağlık alanında bilgilendirilme görevini yerine getirmek üzere daha fazla emek verilmesi gerektiği açıktır. Halkın sağlık alanında bilgilenme hakkı, tek gayesi para kazanmak olan sağlık simsarlarının istismar alanı olamaz.

“Hekimlik meslek sanatının icrası ile bağdaşmaz ”

Sonuç olarak para karşılığı çıkılan programlardaki öncelikli amacın halkın bilgilendirilmesi olmadığı kuşkusuzdur. Bu programlarda yapılan, ticari amaçlı itibar kazanma, hasta yönlendirme, hatta bilime uygun olmayan bilgilendirmeler, hekimlik meslek sanatının icrası ile bağdaşmaz. Para ödeyerek bu programlara katılmaya tevessül eden hastaneleri, doktorları ve bu programları yapanları/aracıları, etik ve hukukî olarak yasak bu uygulamadan vazgeçmeleri konusunda ivedilikle uyarıyoruz.

“ İlkelere uymak basının ödevidir“

Halkın tıbbi konular konusunda bilgilendirilmesine dair kamusal yayıncılık ilkelerine uymak mecra farkı olmaksızın tüm basının ödevidir. Dolayısıyla halkın bilgilendirilmesinin esas olduğu yerde, konuk veya haber kaynağı olarak görüşü sorulan kişiye ödeme yapılamaz, konuk veya kaynak da ödeme yapamaz. Bilgilendirmeler deontolojik ve etik çerçevelerde; bilimsel içerikli ve toplumun taleplerine yönelik olmak zorundadır. Hekimlik ve basın meslek ilkelerinin birlikte çiğnendiği bu tür uygulamalar karşısında ilgili meslek örgütlerinin işbirliğiyle çalışması; konuya ilişkin başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Reklam Kurulu ve diğer ilgili kurumların da görevlerini yapması gerekir.

“Denetleyici rolümüzü daha hassas yürüteceğiz”

Türk Tabipleri Birliği ve biz bağlı odaları olarak, bu alanda denetleyici rolümüzü daha hassas yürüteceğimizi ve ortaya çıkan usulsüzlüklerin durdurulması için idari, hukuki ve mesleki deontolojik kurallar gereği her türlü girişimde bulanacağımızı; ayrıca uyarılarımıza karşın etik dışı davranışlara devam ettiklerini belgelediğimiz programları topluma karşı sorumluluğumuz gereği kamuoyuyla paylaşacağımızı duyururuz. ”