Balıkesir Tabip Odası’ndan Bakan Selçuk’un Açıklamasına Yönelik Değerlendirme

Balıkesir Tabip Odası’ndan Bakan Selçuk’un Açıklamasına Yönelik Değerlendirme

Balıkesir Tabip Odası’ndan Bakan Selçuk’un Açıklamasına Yönelik Değerlendirme

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un TBMM ‘de covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak nitelendirilmesi ile ilgili açıklamasını değerlendirdi.

“BAKANIN AÇIKLAMASI ŞAŞKINLIK YARATTI”

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un TBMM ‘de covid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak nitelendirilmesi ile ilgili açıklamasını değerlendirdi. Uçan yaptığı değerlendirmelerde “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un TBMM’de yaptığı konuşmada “Sağlık çalışanları için meslek hastalığı düzenlemesine ihtiyaç yok. Vazife malulü diye bir durum var…” yönündeki ifadeleri toplumda şaşkınlık yaratmıştır. O zaman sağlıkçılar neden haftalardır “Sağlık Çalışanlarında Covid-19 Meslek Hastalığı Olarak Kabul Edilsin” diyerek mücadele veriyorlar sorusu bir kez daha akıllara gelmektedir.” ifadelerine yer verdi. Uçan konu ile ilgili “Evet, çalışma yaşamımızda 6331 ve 5510 sayılı yasalar ile 5434, 2330 ve 3713 sayılı vazife malullüğüne atıflı birçok mevzuat bulunmaktadır. Ancak bunlar pratik olarak işlevsel mi? Sağlık çalışanlarının bugünkü derdine deva olur mu? ”dedi.

VERİLERE YER VERDİ

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt’ün covid-19 hastalığının sağlık çalışanları için meslek hastalığı olur olmaması konusundaki TBMM’de yaptığı açıklamaya yönelik olarak değerlendirmelerde bulunduğu açıklamasında, çeşitli verilere de yer vererek şöyle kaydetti:

“2019 SGK İstatistik Yıllığı’nda 22 milyondan fazla aktif sigortalı çalışan nüfusumuz olduğu kayıtlı (ki bunun en az bir mislinin de kayıt dışı olduğu artık bilinen bir gerçekliktir). 2019 yılı SGK istatistiklerinde 422 bin 463 iş kazası, 1088 meslek hastalığı tanısı kayıtlıdır. Aynı yıl için resmî kayıtlarda iş kazalarından ölenlerin sayısı 1147 olarak görülürken; meslek hastalıklarından ölüm sayısının 0 (sıfır) olduğu görülmektedir. Son 10 yıla bakıldığında meslek hastalıklarından ölüm kaydı bir ikiyi aşmamakta ya da ölüm kaydına Hhiç rastlanmamaktadır!

“TÜRKİYE’DE EN AZ 88 BİN 264 BİN MESLEK HASTALIĞI OLMALI”

Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek gariplik söz konusudur: Kayıtlı meslek hastalıkları sayısı, iş kazalarının 1/400’ünden de azdır; iş kazalarından ölüm sayıları ise meslek hastalıklarından ölümlerin 1000 katından fazladır! Oysa başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) olmak üzere bu konudaki evrensel bilgi birikimi der ki:Bir ülkede beklenen meslek hastalığı sayısı aktif çalışan sayısının çalışma koşullarındaki iyilik durumuna göre binde 4 ile binde 12 kadardır; dolayısıyla kayıtlı çalışanların sayısına göre dahi Türkiye’de yılda en az 88 bin ile 264 bin meslek hastalığı kaydı olması gerekmektedir.

SORULAR YÖNELTİLDİ

Başka bir projeksiyonla bir ülkedeki meslek hastalıkları sayısı en iyi ihtimalle kayıtlı iş kazaları sayılarının yarısı kadardır. Bu verilere göre en az 200 bin meslek hastalığının kaydı olması beklenmektedir .O zaman Sayın Bakan’a bazı soruları tekrar sormak isteriz:Türkiye’de meslek hastalığı sayısı yalnızca 1088 midir?Yukarıda bahsedilen bilimsel projeksiyonların ve gerçekliklerin ışığında bu sayının doğru olma olasılığı var mı? Rakamlarla oynanarak meslek hastalıkları sorununun bu şekilde çözülebileceğine inanıyor musunuz?Sağlık çalışanları için COVID-19’u vazife malulleri kılıfına sararak meslek hastalıkları sorununun gizlenebileceğine inanıyor musunuz?

“120 BİN SAĞLIK ÇALIŞANI KAYDA ALINDI MI?”

ILO’nun 2013 raporu başta olmak üzere konuyla ilgili bilimsel verilere göre: “Bir ülkede meslek hastalıklarından ölüm sayıları, iş kazalarından ölümlerin en az 6 misli fazladır”. Bu veriler ışığında hesaplandığında, Türkiye’de yılda yaklaşık 6882 kişinin meslek hastalıklarından öldüğü öngörülebilir! Ancak kayıtlarda bir bilgi yer almamaktadır. Bu ülkede meslek hastalığından ölenler kaç kişidir? COVID-19’a yakalandığı bizzat Sağlık Bakanı tarafından açıklanan 120 bin sağlık çalışanı kayda alınmış mıdır?

“240 CANIN ÖLÜMÜ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”

Sayın Bakan, tutumunuz bugüne kadar COVID-19’dan kaybettiğimiz 89’u hekim olmak üzere 240 canımızın ölümünü görmezden gelmek ve anılarına saygı göstermemektir. Toplumda oluşan hassasiyet ve tepkiler, devlet memuru statüsündeki birkaç çalışma arkadaşımızın ölümünün “vazife malulleri” olarak “geçici olarak kabul edilmiş görünmesi” ile ortadan kaldırılamaz! Siz de biz de biliyoruz ki o geçici olarak kabul ettikleriniz dahi itirazlar sonrası üst mahkemelerce İLLİYET BAĞI tespit edilemediği gerekçesi ile silinebilecek.

“SAMİMİYETİNİZİ SORGULATACAKTIR”

Sayın Bakan, aynı konuşmanızda “illiyet bağını sağlayanlar bundan yararlanır” dediniz. Biz de diyoruz ki: en önemli “illiyet bağı delili” devletin resmi kayıtlarıdır. COVID-19’a yakalan tüm çalışma arkadaşlarımızın; COVID-19’dan kaybettiğimiz canlarımızın tüm verileri, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Yönetim Sistemi (HSYS) kayıtlarında mevcut. COVID-19’un sağlık çalışanları arasında toplum genelinden en az üç kat fazla görülmesi delil değil midir? Bunca emek ve fedakârlığa karşın COVID-19’u meslek hastalığı saymamanız sağlık çalışanları ve toplumun vicdanında samimiyetinizi sorgulatacaktır.

“BAHANELER ENGEL OLMAMALI”

Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan yasa tasarısı önerisinde de belirtildiği gibi: COVID-19’un meslek hastalığı sayılmalı ve illiyet bağı gibi toplum vicdanını yaralayan bahaneler buna engel olmamalıdır. Sağlık çalışanlarının suç işlemiş gibi mahkeme kapılarında illiyet bağını kanıtlamalarını istemek, bugün her zorluğa göğüs gererek verdikleri emeklere çok büyük bir haksızlıktır, hürmetsizliktir.

“EMEK EN BÜYÜK DELİLDİR”

Bugün ortaya konulan emek COVID-19’un meslek hastalığı sayılması için en büyük delildir, lütfen başka delil veya illiyet bağı aramayın: İpe Un Sermeyin. 4A, 4B, 4C, taşeron vs. ayırımı yapılmadan tüm sağlık çalışanları ve ailelerinin COVID-19 meslek hastalığı yasasından yararlanmasını istiyoruz. Yalnız maddi değil manevi hakların da tazminini ve bu yasanın birincil-ikincil korunma stratejilerine de katkısı olmasını; gelecekte başka çalışanların da etkilenmemesi ve çalışma ortamlarının birer hastalık üretim merkezi olmaması için istiyoruz.

“LÜTFEN DAHA FAZLA İNCİTMEYİN”

Sayın Bakan siz de biliyorsunuz ki bu ülkede çok ciddi bir meslek hastalıkları sorunu vardır ve lütfen daha fazla soyut gerekçeler üreterek sağlık çalışanlarını incitmeyin. TTB tarafından hazırlanan “Sağlık Çalışanları için COVID-19 Meslek Hastalığı” tanındığı yasanın TBMM’den bir an önce geçmesini, yayınlanmasını, uygulanmasını istiyoruz. Bu, COVID-19 ile mücadelede canlarını feda etmiş sağlık çalışanlarının anılarına çok küçük de olsa bir hürmet göstergesi olacaktır. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya, tüm sağlık emek-meslek örgütlerinden talebimize sahip çıkmaya ve TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partilerden partiler üstü bir anlayışla gerekli yasal düzenlemenin bir an önce yapılması için daha fazla çaba göstermeye çağırıyoruz.”