Balıkesir’de Çobanların Bir Günü Nasıl Geçiyor?

Balıkesir’de Çobanların Bir Günü Nasıl Geçiyor?

İşte Çobanlığın Gizli Yüzü…

Sabahın İlk Işıklarıyla Başlayan Mesai. Çakmak çifti, her gün koyunlarının bakımına gün doğmadan başlıyor ve geceye kadar çalışıyor.

Balıkesir’in Gökçeyazı Ergama Kırsal Mahallesi’nde küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan İsa ve Nurgül Çakmak çifti, sabahın ilk ışıklarıyla başlayan ve geceye kadar süren yoğun bir çalışma temposuna sahip. Geleneksel yöntemlerle yürüttükleri çobanlık mesleğini anlatan çift, bir günlerini şu şekilde özetledi:

Sabah Güneş Doğmadan Başlayan Mesai

İsa Çakmak, sabahın erken saatlerinde işlerine başladıklarını belirterek şu sözleri dile getirdi: “Her sabah güneş doğmadan traktörle ağıla giderim. Koyunlar bizden önce uyanır. Onlara domates küspesi ve saman karıştırıp yem hazırlıyoruz. Kahvaltımızı yaptıktan sonra işe koyuluyoruz. Sobada pişirdiğimiz yumurtanın tadı başka yerde yok.”

“İşlerin Bir Düzende Olması Şart”

Nurgül Çakmak ise sabah işlerinin önemini vurgulayarak, “Evdeki işleri tamamladıktan sonra İsa’yla birlikte ağıla geliriz. Yemleri karıştırır, el arabasıyla koyunların önüne sereriz. İşlerin bir düzende olması şart, yoksa yetişemezsin. Yemlerden sonra, koyunların su kaplarını doldururuz, hepsinin suyu taze olmalı” dedi. Aynı zamanda ağılı temizlemek, gübreyi dışarı çıkarmak gibi işlerin de sabahın erken saatlerinde yapıldığını ekledi.

Koyunların Süt Sağımı ve Bakımı

Nurgül Çakmak, “Koyunlar yaylıma çıkmadan önce sağım işlemleri başlar. Süt veren koyunların sabah sağımı yapılır. Bu işlem de zaman alır, ama çok önemli. Sütü topladıktan sonra evde peynir ya da yoğurt yaparım. Bu ürünler hem bizim tüketimimiz için hem de satmak için kullanılır,”dedi. İsa Çakmak ise koyunların bakımlarına dikkat ettiklerini belirterek, “Her sabah koyunları kontrol ederiz. Tırnakları uzamışsa keseriz, hastalık belirtisi olanlara ilaç verilir. Parazitler için ilaçlama yapmamız gerekebiliyor”ifadelerini kullandı.

Yaylıma Çıkarken Molanın Keyfi

Koyunlar yemlerini yedikten ve sağım işlemleri tamamlandıktan sonra, İsa Çakmak “hayvanları otlatmak için Hambartepe’ye doğru yola çıkıyoruz. Yanımda köpeklerimiz Çakır ve Umay her zaman olur. Mola, koyunları yaylıma götürmek günlük işimizin en keyifli kısmı. Tepede yayılmalarını izlerken oturur, ateş yakar ve çay demlerim. Dağda içilen çayın tadı başka oluyor”dedi.

Akşamüzeri Sürü Kontrolü ve Ağıla Dönüş

Koyunlar yaylımda yeterince otladıktan sonra, İsa Çakmak, “Gün sonuna doğru koyunları tekrar toparlar, ağıla doğru yürütürüz. O sırada köpeklerimiz de sürüyü kontrol eder, özellikle yeni doğmuş kuzulara dikkat etmek gerekir, onlar annelerinden uzaklaşmasın diye gözümüz hep üzerlerinde olur”dedi.

Ağıla dönen koyunların su ihtiyacını tekrar kontrol ettiklerini söyleyen Nurgül Çakmak, “Ağıla döndükten sonra yine yemleri kontrol ederiz, akşam yemlerini veririz. Eğer hasta olan koyunlar varsa, iğnelerini yaparız. Koyunların yanında kalmak zorundayız, çünkü gece güvenlik de önemli” dedi.

Süt Ürünleri Üretimi ve Günün Sonu

İsa ve Nurgül Çakmak çifti, süt sağımından elde ettikleri sütü işleyip peynir, yoğurt gibi ürünler üretir. Nurgül Çakmak bu süreci şu şekilde anlattı: “Sağdığımız sütle peynir yaparız, yoğurt mayalarız. Bu işler akşam saatlerinde yapılır, çünkü gün içinde başka işlere yetişemeyiz. Peynirlerimizi satışa sunar ya da kendimiz tüketiriz.”

Günün sonunda hayvanları kontrol ederek günü tamamladıklarını söyleyen İsa Çakmak, “Akşam işimizi bitirdiğimizde artık rahat ederiz. Ağıldaki her şey yolunda mı, koyunlar rahat mı diye bir tur daha atarız. İşimiz bitince evimize çekiliriz” dedi.

Çobanlık Bir Aile Mirası

Çakmak ailesi için çobanlık sadece bir meslek değil, bir miras. İsa Çakmak bu mesleğin köklü bir geçmişi olduğunu vurguladı ve şu sözleri ekledi: “Biz bu işi dedelerimizden öğrendik. Para için değil, zevk için yapıyoruz. Doğayla ve hayvanlarla iç içe olmak bize huzur veriyor.”

Nurgül Çakmak ise çobanlığın kendileri için bir yaşam tarzı olduğunu belirtti: “Çobanlık bizim aile geleneğimiz. Yoruluyoruz ama işimizi severek yapıyoruz. Her günün sonunda o huzuru hissetmek tarif edilemez.” İsa ve Nurgül Çakmak çifti, dedelerinden devraldıkları çobanlık mesleğini aşkla sürdürmeye devam ediyor.

Haber: Buse Tuncay