Balıkesir'de Gezi Direnişinin 1009. Günü İçin Ortak Açıklama
TMMOB ve Balıkesir Barosu’nun düzenlediği basın açıklamasında, Gezi davasındaki tutukluların durumu gündeme getirildi.

Balıkesir’de Gezi Direnişinin 1009. Günü İçin Ortak Açıklama
TMMOB ve Balıkesir Barosu ortak basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında, Gezi davasındaki hukuki süreç değerlendirilerek adalet çağrısı yapıldı.
Balıkesir’de TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici ile Balıkesir Baro Başkanı Hakan Topaloğlu, Gezi Direnişi’nin 1009. günü dolayısıyla ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Gezi davasında tutuklu bulunan isimlerin hukuksuz şekilde cezaevinde tutulduğu vurgulandı.
“Gezi Direnişi’nin Parçası Olan Herkes Lekesizdir”
Basın açıklamasında konuşan Betül Dikici, Gezi eylemleri nedeniyle cezaevinde bulunan isimlerin toplum vicdanında tertemiz olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Gezi Direnişi’nin parçası olmuş herkes, toplum vicdanında tertemiz ve lekesizdir. Aralarında Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız 1009 gündür tutuklu olarak cezaevindeler.”
Dikici, Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay’ın mesajını da paylaşarak şu sözleri aktardı:
“Can’a gittik, foto 15 gün önceye ait. Nisanda tutsaklık 4 yıla dönecek. İçim acıyor anne dedi Kartalkaya yangını için. Soma, Aladağ, Hendek, doğa çevre davaları ne kadar kıymetliymiş. Sen kendine lazım olmadan herkes için adalet istedin, Can oğlum. Adalet yok, ekmek, güvenlik, hayat yok, anne.”
“Yeni Yıla Ailemden, Evladımdan Uzak Giriyorum”
Cezaevinde tutuklu bulunan Tayfun Kahraman’ın sağlık sorunlarına dikkat çeken Dikici, MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne götürülen Kahraman’ın, kolluk güçleri tarafından 6,5 saat boyunca bileklerindeki kan akışını durduracak kadar sıkı kelepçelendiğini ifade etti.
Kahraman’ın cezaevinden gönderdiği mesajda ise şu ifadeler yer aldı:
“En büyük işkence, suçsuz olduğunu bile bile hapiste tutulmak. Neredeyse 3 yıl oldu. 3. defa yeni yıla ailemden, evladımdan uzak giriyorum. Yeni yıl herkes için umut demek. Benim de umudum, AYM’de bekleyen dosyamıza bir an önce bakılması ve adil yargılanmadığımız gerçeğinin karara bağlanması. Çünkü özgürlüğüm, sağlığım, çocuğumun en güzel yaşlarından her gün yeni bir gün kaybediyorum. Israrla ve inatla ‘benim somut olarak suçum ne?’ sorusunu soruyorum ve cevap alamıyorum. ‘İsnat edilen suçu, yani hükümeti cebir ve şiddet yoluyla devirmeye teşebbüs ettiğimi gösteren deliller ne?’ diye soruyorum ve cevap alamıyorum. ‘Ben hangi gerekçeyle 18 yıl hapis cezasına mahkum edildim?’ diye soruyorum ve cevap alamıyorum. Çünkü bu soruların cevabı yok. Ne yaptığımı, yapmadığımı gayet iyi biliyorum. Dosyayı inceleyen herkes uğradığım haksızlığı, hukuksuzluğu görecektir. Bu bir hata ya da yanlışlık olmayı geçti, zulme dönüştü. Umuyorum ki 2025, masumların hapiste olmadığı bir yıl olur. Herkesin yeni yılını kutluyor, herkese gösterdikleri destek için teşekkür ediyorum. Emin olun, bu destekler beni yalnız kapatıldığım bu hücrede daha güçlü kılıyor, onur veriyor.”
“TMMOB ve Bağlı Odalar Kamu Yararını Savunmaya Devam Edecek”
Betül Dikici, TMMOB ve bağlı odaların temel amacının kamusal alanları savunmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Gezi Direnişi beşli çetelere verilen ihalelerin, derelerimizi, ormanlarımızı, kıyılarımızı sermayeye satanların karşısında; emeğin, emekçilerin, gençlerin, emeklilerin, kadınların yani tüm halk kesimlerinin sesi olmuştur. Gezi Direnişi ve bu direnişin parçası olmuş herkes, tarih karşısında ve toplum vicdanında tertemiz ve lekesizdir. Siyasi iktidarın asıl cezalandırmak istediği, Gezi Direnişi olduğu kadar, parkına, şehrine, doğasına, tarihine sahip çıkan mühendis, mimar ve şehir plancılarıdır. Mesleki bilgisini halktan yana kullanan kamucu mühendis, mimar ve şehir plancılarının mücadelesidir.”
Baro Başkanı: “Anayasa Mahkemesi Kararları Yok Sayıldı”
Balıkesir Baro Başkanı Hakan Topaloğlu da basın açıklamasında, Gezi eylemlerinin çıkış noktası ve hukuki süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Topaloğlu, Gezi Parkı’ndaki yapılaşma girişimlerinin hukuksuz olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Taksim’e kaçak bir AVM-Otel-Müze-Kışla yapılacağına yönelik çalışmaları durdurmayı amaçlayan girişimler Gezi Parkı eylemlerini başlatmıştır. Gezi eylemlerine katılanlar, kent hakkı üzerinden kentsel karar mekanizmalarının içinde yer alma isteklerini dile getirmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi; kamusal, herkese ait ve açık olan alanları kimseye sormadan, önceden istişare etmeden, anlık, keyfi, şaibeye açık kararlarla kullanmak istemiştir. Gezi eylemleri de buna bir tepki olarak doğmuştur.”
Topaloğlu, Gezi eylemlerine katılan isimlere yönelik yargı sürecine de değinerek, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararlarının uygulanmadığını vurguladı:
“Anayasa Mahkemesi’nin meslektaşımız Avukat Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararları tanınmazlıktan gelinmiş, cezaevinde bulunduğu sırada milletvekili seçilen Avukat Can Atalay’ın vekillik hak ve görevine de son verilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması, anayasal ve hukuksal bir zorunluluk iken, sırf Avukat Can Atalay’ı haksız yere cezaevinde tutmak adına ülkemizin en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararları yerine getirilmemiştir. Biz avukatlar hak savunucusu olarak, hak ihlaline uğrayan ve haksız yere özgürlüğünden ve vekillik görevinden yoksun bırakılan meslektaşımız Avukat Can Atalay’ın hak mücadelesinde yanında olduğumuzu yineliyoruz.”
“Arkadaşlarımızı Serbest Bırakın”
TMMOB ve Balıkesir Barosu, basın açıklamasında hukukun siyasi çıkarlar doğrultusunda kullanılmasına tepki göstererek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etti. Açıklamanın sonunda ise ortak çağrı yapıldı:
“1009 gün sonra inatla ve ısrarla bir kez daha haykırıyoruz: Halkın vicdanını derinden yaralayan bu kararların hiçbir hükmü yoktur. Bu siyasi zorbalıktan derhal vazgeçin ve arkadaşlarımızı serbest bırakın.”
Haber Merkezi
Betül Dikici’den Kartalkaya Yangınına Sert Tepki