Balıkesir Merhaba Gazetesi

Balıkesir’de Veterinerlerden Ciddi Uyarı: “Arı Varsa Hayat Var”

Balıkesir’de Veterinerlerden Ciddi Uyarı: “Arı Varsa Hayat Var”
19 Mayıs 2022 - 17:24

Balıkesir’de Veterinerlerden Ciddi Uyarı: “Arı Varsa Hayat Var”

 

Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, arıların insanlık ve dünya için önemine dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Tanrıkulu, “Arılar yaşam demek, arı varsa hayat var. Hepimizin yaşamı, onların yaşamına bağlıdır. Onlarsız, yemeye alışkın olduğumuz ürünlerin çoğu tehlikeye girmektedir. ” dedi.

 

Zirai Mücadele Maalesef Arıların Ölümüne Yol Açıyor

Arıcılığa dair eleştiri ve önerilerde bulunan Hüdayi Tanrıkulu, “Bu çağda gelişmiş teknolojik imkanlara sahip olduğumuz halde, halen zirai mücadele ile arıların ölümüne sebep olmak büyük bir eksikliktir. Ayrıca, arıcılık sektörüne dair düzenli olarak verilerin kayıt altına alınması ve ilgili Bakanlıkta koordinasyon odaklı bir daire başkanlığı kurulması önem arz etmektedir” dedi.

 ‘Dünya Arı Günü’ Arının Hayati Önemine Dikkat Çekiyor

Hüdai Tanrıkulu, arıların önemine değindiği açıklamasında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Aralık 2017 tarihinde 20 Mayıs “Dünya Arı Günü” olarak ilan ettiğini hatırlattı. Ardından, alınan kararın, arıların ve diğer tozlayıcıların (bitkisel tozlaşma sağlayıcıların) insanlık ve dünyamız için taşıdıkları önem ve bu konuda bir farkındalık oluşturulması amaçlandığını belirtti.

Arılar Kaybolursa İnsanların Sadece Dört Yıl Ömrü Kalır

Tanrıkulu, tozlayıcıların ekosistemin korunmasında oynadığı role dikkat çekti. Ayrıca, yükselen dünya nüfusunun sürdürülebilir bir şekilde beslenmesinde ki rolünü de özellikle vurguladı. Tanrıkulu, “Albert Einstein’nın ‘Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır.’ Değerlendirmesi, bu önemin çok çarpıcı şekilde ifade edilmiş halidir. ” dedi.

100 Bitki Türünün Dörtte Üçü Tozlaşma Sayesinde

Tozlaşmanın, bitkiler dünyasında, türlerin devamlılığını sağladığını belirten Tanrıkulu,  insanların besinlerinin % 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçünün arıların tozlaşması (polinasyon) sayesinde elde edilmekte olduğunu ifade etti Ayrıca, hastalıkların korunma ve tedavisinde bal, Polen, arı sütü ve propolis gibi arı ürünlerinin kullanıldığını hatırlattı.

 

 

Kovan Varlığında Dünya İkincisiyiz Ama!..

Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu, açıklamasında ülkemizin kovan varlığına dair istatistik bilgiler de paylaştı. Türkiye’nin, yaklaşık 8.128.000 kovan varlığı ile dünyada 2. Sırada yer aldığını belirtti. Ayrıca, 110-120 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada 6. sıralarda yer aldığını ifade etti. Tanrıkulu, “Ülkemiz, hem kovan varlığı, hem de bal üretimi bakımından dünyanın en önemli ülkeleri arasındadır” dedi.

Tanrıkulu’nun açılamasında yer alan diğer ifadeler ise Şunlar Oldu;

İklimsel değişiklikler, artan orman yangınları, doğal yaşamı tehdit eden unsurlar arıcılık sektörünü de olumsuz etkilemekte ve geçici-kalıcı verim kayıpları meydana gelebilmektedir. Yukarında belirtilen istatistiki veriler bize şu mesajı veriyor. Bu kadar büyük üretim potansiyeline sahip Ülkemizde neden istenilen verimi elde edemiyoruz. Kovan başı üretimi neden artıramadık.

Zirai Mücadele Maalesef Arıların Ölümüne Yol Açıyor

Arı yetiştiriciliği ve zirai mücadelede koordinasyon sağlanmalıdır. Bu çağda gelişmiş teknolojik imkanlara sahip olduğumuz halde, halen zirai mücadele ile arıların ölümüne sebep olmak büyük bir eksikliktir. Bunun vebali de vardır. Hem arı sağlığı, hem de bitki sağlığı için olası hastalık veya zararlılarla mücadelede bireysel uygulama terk edilmelidir. Toplu mücadele uygulamasına geçilmelidir ve zorunlu olmalıdır.

Giderek zorlaşan iklimsel ve coğrafi şartlar arıların yaşam döngüsünü etkilemektedir. Hızla azalan doğal bitkisel alanlar, ormanlık alanlar, bilinçsiz ağaçlandırmalar, arıları yok oluşa doğru sürüklemektedir. Kamu, STK’lar ve özel sektör işbirliği ile arıların sağlığını tehdit eden onlarca hastalığı tehdit olmaktan çıkarıp minimize etmek üzere ulusal bir proje uygulanmalıdır.

Arıcılık faaliyetleri eğitim çalışmalarıyla bilinçli olarak yürütülmeli, planlı, programlı bir yetiştiricilik sistemiyle, yüksek verimli ana hatlar elde edilmelidir. Arıların geleceği insanların geleceği demektir. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün bu mucizevi varlıklar için bir farkındalığa vesile olmasını temenni ederken, ülkemiz, mesleğimiz, sektörümüz ve yetiştiricilerimiz için önemli katkılarının olmasını diliyor, bu anlamlı günü kutluyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.