Balıkesirli Tuna Dedenin Tuna Nehri Hikâyesi
Bir Türk’ün Tuna Kıyısındaki Ayakkabıları…
Balıkesirli Tuna Dedenin Tuna Nehri Hikâyesi
Bir Türk’ün Tuna Kıyısındaki Ayakkabıları…
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Tuna nehrinin batı yakasına yerleştirilen şimdi paslanmış 60 demir ayakkabı bir holokost anıt olarak kayıtlara geçmiş.
Tuna Nehrine düşen ve kaybolan insanları simgeleyen bu ayakkabıların yanında dikkat çeken bir de Marş vardır. İşte 98 Yaşındaki Tuna Hamdi Kayıdor ‘un Merhaba Gazetesi için anlattıkları…
Tarihin İzinde Masalsı Anlatımlar
Balıkesir’li Tuna Hamdi
Kayıdor, Macaristanda bir Türk’ün holokost anıtı yaptığını anlattı.
Plevne Marşı olarak bilinen marşın ise bir kahramanlık marşı
olduğuna değindi. Konuları ayrı olsa da tarihte iz bırakmış bunlar
diyen Kayıdor, Tuna Nehri dendiğinde, akla gelenleri ve masal
olarak ta torunlarına anlattığını sçyledi. Her defasında torunum
Hamza “Dede demir ayakkabıyı anlat
yada Plevnede ne olmuş diye geldikleri gibi masalsı anlatımımı
dinlerler “dedi.
Plevneden Çıkmam Diyen Osman Paşa
19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ve Ruslar arasında geçen
kanlı bir savaş. Osmanlı İmparatorluğu Plevne savunması için Osman
Paşa’ya görev vermiş ve Osman Paşa Plevne’ye varır varmaz Ruslara
karşı gelmiş ve savunmayı kazanmış. Tuna Nehri akmam diyor Etrafımı
Yıkmam Diyor Şanı Büyük Osman Paşa Plevneden çıkmam diyor…
Düşman kuvvetleri olan Ruslar daha üstün olmasına rağmen Osman Paşa
ve askerleri kuvvetle günlerce direnmiş. Aradan aylar geçmiş ve
Plevne’ye destek gelmemiş. Buna rağmen Osman Paşa teslim olmamış,
direnmeye devam etmiş…
Osman Paşanın Kolunda 5 bin Topbirden
Patladı
Düşman Tuna’yı atladı Karakolları yokladı Osman Paşa’nın kolunda
Beşbin top birden patladı bu sözlerin çok dikkat çektiğini ve
torunlarının bunu hayal edebilmeye çalıştıklarını söyleyen Tuna
Hamdi Kayıdor, askerlerin yiyeceği ve cephanesi kalmadığını Osman
Paşa’nın Ruslara karşı taaruza geçtiğini ve kanlı bir savaşa imza
atıldığını tarihe yazmışlar.Burada birçok Osmanlı askeri şehit
olur. Osman Paşa ise esir düşer.1910 yılında yazıldığında sözleri
bugün bildiğimiz sözlerden biraz daha farklıdır. Plevne’nin 1877
yılında uğradığı saldırı ve şanlı savunması anlatılır.
Haber: Muhammed Can Akyürek