GündemEkonomiTürkiye Gündemi

BASİAD Covid-19 Etkisinde Eğitimi Konuştu

BASİAD Covid-19 Etkisinde Eğitimi Konuştu

BASİAD Balıkesir Sanayici ve İş İnsanları Derneği; “Eğitim insan kaynağının niteliğini belirleyen en önemli etmen, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmanın taşıyıcı gücüdür.” Teması ile 6 Kasım 2021 akşamı bir araya gelerek COVİD-19 etkisinde eğitim konusunu ele aldığı bir toplantı gerçekleştirdi.

UZAKTA,DİJİTAL, ‘‘HİBRİT’’ EĞİTİMİ SONUCU ORTAYA ÇIKAN DURUM

Eğitimin Türkiye’nin geleceği için en önemli mesele olduğunu hep vurgulayan BASİAD; COVİD-19 etkisinde eğitimin; “uzaktan” “dijital”, “hibrit” şekiller ile gerçekleştirilmesi sonucu ortaya çıkan durumu gözlemlemek amacıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda konu ile ilgili UNICEF, TEDMEM, DÜNYA BANKASI ve Dünya Ekonomik Formu veri ve raporları değerlendirdiler.

‘’TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ARASINDA YÜZ YÜZE EĞİTİM GERÇEKLEŞMEYEN 2.ÜLKE’’

Söz konusu raporların değerlendirmelerine göre; Türkiye, OECD ülkeleri arasında yüz yüze eğitimin yapılamadığı, okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke konumunda oldu. TEDMEM Raporu yüz yüze eğitime uzunca bir süre ara verilmesinin okul terki ve öğrenme kayıplarında artışa neden olduğunu, Türkiye’de temel eğitim ve ortaöğretimin toplamında yaklaşık 160 bin öğrencinin okulu terk etme riskinin olduğunu gösteriyorlar. Dünya Bankası’na göre, COVID-19 salgını nedeniyle okulların kapanmasının öğrencilerin gelecekteki gelirlerinde; düşük gelirli ülkelerde 2.833 Amerikan doları, orta gelirli ülkelerde 6.777 dolar, yüksek gelirli ülkelerde ise 21.158 dolar azalmaya neden olabilecekler. Öğrencilerin zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimi, psikolojileri, öğrenme kayıpları, beslenme ve sağlık açısından takibi, ihmal ve istismarın tespiti ve müdahalesi ile gelecekteki işgücü potansiyeli gibi pek çok etkisi dikkate alındığında; eğitim bir kriz anında dahi bir ülkenin feragat edemeyeceği en önemli konuların başında gelmeli değerlendirilmesi yaptılar.

İYİ EĞİTİM OLMADAN VERİMLİ VE YÜKSEK KATMA DEĞER YARATAN BİR EKONOMİ OLMAMIZ DA İMKANSIZDIR

Toplantıda bir konuşma yapan BASİAD Başkanı Ümit Baysal: “Eğitim insan kaynağının niteliğini belirleyen en önemli etmen, aynı zamanda ekonomi ve eğitimin ülkemizin geleceği için en önemli mesele olduğunu hep vurguluyoruz. Her bireyin erken çocukluktan yükseköğretime kadar her aşamada kaliteli eğitime erişmesi; daha sağlıklı ve sürdürülebilir yaşamlara ve daha iyi işlere kavuşmasının da anahtarıdır. Nitelikli eğitim bireylerin hem kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri hem de ülkemizin büyüme ve refah hedeflerine ulaşabilmesi için de kritik önemdedir. İyi eğitim olmadan verimli ve yüksek katma değer yaratan bir ekonomi olmamız da imkansızdır. Eğitimin nitelikli olmasının yanında kapsayıcı da olabilmesi, toplumlarda yoksulluğun önlenmesi ve eşitsizliklerin giderilmesi için son derece hayatidir. Hiç kuşkusuz COVID-19 salgınıyla beraber eğitim hayatı tüm dünyada büyük bir değişimin içinden geçiyor.

Nitekim UNICEF, salgının eğitim üzerindeki etkilerini azaltmak için hükümetlere; eğitimdeki dijital uçurumun kapatılması, beslenme ve sağlık hizmetlerine erişimin garanti altına alınması, aşıların düşük maliyetli hale getirilmesi, çocukların ruh sağlığının desteklenmesine yönelik çağrıda bulunuyorlar. Aksi durumda salgının çocukların sağlık, eğitim ve ayrıca beslenmesinde ‘geri döndürülemez zararlara’ yol açabileceği konusunda uyarıyor. Dünya Ekonomik Forumu da COVID-19’un bir sağlık krizi olmaktan çıkıp orta ve uzun vadede ekonomik kırılganlıkları ve ayrıca toplumsal dengesizlikleri körükleyebileceği uyarısı yapıyor. Temel bir insan hakkı olan eğitim hakkını zorlu salgın döneminde de çocuklara ve gençlere sunabilmek, her devletin en önemli görevlerinden biri. Kimi ülkeler salgın en kritik noktaya ulaşana kadar yüz yüze eğitime devam ederken, kimi ülkeler dijital dönüşümün sunduğu imkanlarla uzaktan eğitime yöneldi, kimi ülkeler de hibrit yöntemler geliştirdi. Bu süreçte teknolojinin tahmin edilenden büyük bir hızla eğitim sistemine entegre olduğunu hem dünyada hem de ülkemizde gözlemledik.

***

Diğer taraftan teknolojik imkanlar ancak tüm çocuklar ve gençler için fırsat eşitliğinin olduğu bir ortamda arzu edilen verimi sağlayabiliyor. Eğitime erişimde fırsat eşitliğini sunamadığımız durumda ise, sosyoekonomik açıdan mevcut eşitsizliklerin derinleşmesi ve uçurumların artması ne yazık ki kaçınılmaz hale geliyor. Salgında her çocuğun ve gencin uzaktan eğitime erişebilmesi ve içeriklerden en verimli şekilde yararlanabilmesi, önemli bir zorluk alanı olarak ortaya çıktı. Ailelerin imkanları çocukların uzaktan eğitime erişiminin niteliğini etkiledi. Sadece çocuklar ve gençler değil, bu süreçte öğretmenlerin ve velilerin de yaşadığı zorlukları ve bu zorluklara rağmen fedakarca çabalarını gözlemledik.

COVID-19 salgını bize gösterdi ki; yeni nesilleri şimdiden öngöremediğimiz bir dünyaya ve sürekli değişime hazırlamak tüm dünyanın baş etmeye çalıştığı bir meseledir. Geleceğin dünyasını dijital teknolojilerden ve iklim, enerji, insana yakışır iş ve toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere daha sürdürülebilir bir dünya için zihniyet dönüşümünden bağımsız düşünemeyiz. “ dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu