GündemEkonomi

BASİAD: EKONOMİ DEPREME NE KADAR DAYANIKLI?

Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) Başkanı Abdullah Bekki, deprem gibi doğal afetlerin ekonomi üzerindeki etkisiyle ilgili basın açıklaması yaptı.

17 Ağustos depreminin yıl dönümünde Balıkesir’deki işletmelerin deprem, yangın, sel ve mülteci krizi başta olmak üzere doğal afetler ile karmaşık acil durumlara karşı durumlarını görüşmek üzere; BASİAD bir toplantı gerçekleştirdi. Balıkesir KOBİ’lerinde; dayanıklılık, yeni riskler, yeni öncelikler ele alındı. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde ülke genelinde; 30 binden fazla işletmenin zarar gördüğü ve ekonomik kaybın bugünün parasıyla 200 Milyar TL düzeyinde olduğu vurgulanırken, geçtiğimiz 20 yılda Balıkesir ekonomisindeki büyümeye paralel olarak olası bir depremin ekonomi üzerindeki vurucu etkisinin de büyüdüğüne dikkat çekildi.

Balıkesir’de doğal afet ve kriz durumlarında devletin imdada yetişeceği beklentisinin riskleri azaltma ve kendi acil durum yönetim ve toparlanma kapasitesini oluşturmada yanıltıcı bir güvence oluşturduğunun ifade edildiği toplantıda, “Küresel trendleri yakalamak adına ‘paylaşılan sorumluluk’ ilkesinin Balıkesir’de de uygulanması ve şirket yöneticilerinin kendi risklerini sahiplenmesi ve üzerine çalışması daha sağlıklı olacaktır” görüşlerine yer verildi.

“DAYANIKLILIKLA İLGİLİ YATIRIMLAR YAPILMALI”

BASİAD Başkanı Abdullah Bekki yaptığı konuşmada, “Balıkesir iş dünyasını değişen risk profiline hazırlıklı kılmak için henüz başlangıç yapılmamış pek çok faaliyet yürütülmesi gerekiyor. Deprem den sonraki 20 yıl içinde Balıkesir ekonomisiyle aynı ölçüde potansiyel risklerin de büyüdüğü vurguladı. Deprem başta olmak üzere iklim değişikliğine bağlı sel ve taşkın gibi afetler ile karmaşık acil durumlar olarak tarif edilen ve son yıllarda gündemde olan mülteci sorunu konularında genel durum tespiti ve çözüm yolunda rehberlik edecek çalışmalara ihtiyaç var. Uzun vadeli rekabet gücü ve başarı için özel sektör dayanıklılıkla ilgili yatırımlara yönelmeli” dedi.Toplantıda; özellikle KOBİ’lerin en çok etkilendiği fiziksel tesis, ekipman, iş gücü, tedarik zinciri ve altyapı hizmetleri alanlarında işletmelerin hem potansiyel risklere hazırlıklı olmasının sağlanması hem de olası etkilerde toparlanma sürelerinin hızlandırılması, doğal afetlerin Türkiye ekonomisinde yaratacağı riskin azaltılması konuları üzerinde duruldu.

“HERKES KENDİ RİSKİNİ SAHİPLENMELİ”

BASİAD Başkanı Abdullah Bekki: “Ulusal ve uluslararası tedarik zincirlerine dahil olmak için işletmelerin artık yalnızca kendi operasyonel dayanıklılıklarına odaklanmadıklarının; kentsel iklim dayanıklılığını artırma yükünü kamuyla birlikte omuzlayarak, kendi pazarlarına ve tedarik zincirlerinin dayanıklılığına yatırım yapmaya başladılar. Balıkesir’de de özel sektör başta olmak üzere tüm paydaşların kendi riskini sahiplenmesi ve üzerine çalışması daha sağlıklı olacaktır. Çünkü dayanıklılıkla ilgili yatırımlar ve stratejik ortaklıklar uzun süreli rekabet gücü ve başarının anahtarıdır. Bu kapsamda özel sektörün dayanıklılık algısının ‘paylaşılan sorumluluk’ yönünde evrilmesi en önemli önceliklerimizden biri olarak görülmelidir” dedi.

“KAPSAMLI ÇALIŞMA LAZIM”

Doğal afet sonrası toparlanmayı hızlandıran en önemli etkenlerden birinin ekonominin dayanıklılığının sağlanması olduğunu söyleyen BASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bekki, “Oysa işletmelerin afetlere dayanıklılığına yönelik çalışmaların sınırlı olduğunu biliyoruz. Mevcut KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 30’unun sigorta poliçesine sahip olduğu tahmin ediliyor. Acil durum eylem planına sahip olma oranı veya düzenli risk değerlendirmesi yapma oranı daha da düşük düzeyde. Deprem riskinin ekonomik boyutu özellikle son 20 yılda yaşanan hızlı kentleşme göz önüne alındığında artıyor. Çünkü ekonomimiz yalnızca büyümedi, aynı zamanda kentleşti. Bu konuları Balıkesir’in gündeminde tutmalı ve kapsamlı çalışmalara hep birlikte el vermeliyiz” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu