Başkan Albayrak "Vergide Adaleti Sadece Vatan Partisi Sağlayabilir"
Vatan Partisi İl Başkanı Emre Albayrak, Balıkesir’deki ve Türkiye’deki güncel siyasi gelişmeleri ve partilerinin vaatlerini Merhaba gazetesine değerlendirdi.

Başkan Albayrak “Vergide Adaleti Sadece Vatan Partisi Sağlayabilir”
Balıkesir Vatan Partisi İl Başkanı Emre Albayrak güncel yaptıkları çalışmalara ilişkin Merhaba gazetesine konuştu. Başkan Albayrak Balıkesir’deki ve Türkiye’deki güncel siyasi yapılardan ve Vatan Partisinin vaatlerinden bahsetti.
Vatan Partisi İl Başkanı Emre Albayrak yapılan çalışmalara ilişkin : ‘’ Vatan Partisi köklü bir parti 1969’lardan bu yana Türkiye’de mücadele eden partilerden bir tanesi. Balıkesir’deki Vatan Partisi’nin de tarihte epey uzun bir zamanı kapsıyor. Bu 5 sene içerisinde ise yaptıklarımızı ben anlatayım; özellikle Türkiye bölücülüğe karşı ciddi mücadeleler verdi, Türk ordusu sınır ötesi harekâtlar ve Türkiye içerisinde çeşitli harekâtlar yaptı ve PKK belasıyla Türkiye savaştı. Onun siyasi uzantısı olan eski ismi HDP bugünkü ismi DEM Parti olan bugün kapatılması ile ilgili çeşitli basın açıklamaları yaptık. Balıkesir merkezde ve ilçelerimizde çok uzun süren imza kampanyaları başlattık ve yaptık, DEM parti kapatılsın diye. Buradan toplanan imzaları da genel meclise gönderdik ve imzalar gönderildi.‘’
‘’Balıkesir İstiklal madalyasına kavuşsun diye 2019-2020 yıllarında imza kampanyaları düzenledik. Bu dönem tabi ki ekonomi Türkiye’nin de önemli bir gündem maddesiydi Türkiye için ve hala kesin bir çare bulunulabilmiş değil iktidar tarafından. Biz bu açıdan Türkiye çapında üretim devrimi kurultayları düzenledik. Bunların önemli bir kısmına Doğu Perinçek de katıldı, biz Balıkesir’de 9 farklı üreticinin katıldığı konuşmacıların olduğu kurultayları düzenledik. Hangi ilçelerde düzenledik? Merkezde başladık en büyük kurultay buradaydı. Daha sonra Pamukçu köyünde yaptık Altıeylül, Bigadiç’te, Balya’da Havran’da, Ayvalık’ta iki farklı köyde, Kepsut Eşeler’de yaptık. Özellikle tarım ağırlıklıydı. Tabi sanayicilerle de buluşmalarımız oldu. Esas olarak ekonomik anlamda üretici devrimimizi üreticilerle buluşturduk.
Son dönemde yapılan çalışmalar neler?
Son dönemlerde yapılanlara ilişkin ise ; ‘’Milli Devlet Bildirgesi çalışmalarını yaptık bu da Türkiye’nin çıkış yolunu gösteren bir çalışmaydı, çeşitli demokratik kitle örgütleriyle sendikalarla, kooperatiflerle bir araya geldik. Bu fikirlerimiz de hep olumlu karşılandı, farklı fikirleri de aldık ve genel merkezimizle paylaştık. Uluslararası bir mesele olan Filistin, Suriye buralarla ilgili yaşanan olaylara ilişkin de Türkiye devletinin ne yapması gerektiği hakkında basın açıklamaları ve imza kampanyaları da düzenledik. NATO’dan çıkalım, NATO yine Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden bir tanesi’’.
‘’Türkiye son dönemde istikrarsızlaştırıldı hatta daha geriye gidelim 24 Ocak kararları ve akabinde 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana Türkiye serbest piyasa sistemini benimseyerek dünya ekonomisi ile bütünleşme adı altında milli pazarını uluslararası tekellere açarak bir istikrarsızlığa sürüklendi. Turgut Özal’dan bu yana, Mesut Yılmaz, Çiller ve en son 2002’de Tayyip Erdoğan’ın başa gelmesi ile birlikte siyasi ve ekonomik konularda Türkiye istikrarsız bir hale geldi ve seçimlerde çok sık yapılıyor. Bir istatistik okudum ve istatistiğe göre Türkiye’de 6-7 ayda 1 hükümetin değiştiğine şahit oluyoruz dolayısı ile de bu durumun ceremesini Türk toplumu olarak biz çekiyoruz. Erken seçimin esas olarak konuşulmasının nedeni de bu. Bir çare aranıyor o çare de daha çok sistem politikacılığı tarafından seçim işaret edilerek yapılıyor Türkiye’nin sorunları seçimle çözülemez. Çünkü bakın AK Parti bugüne kadar birçok Bakan değişti belki iki kere üç kere Sağlık Bakanı, Tarım Bakanı değişti. Fakat hiçbiri oluşan sorunlara köklü bir çözüm bulamadı o yüzden seçimde bunu çözemeyecek.
Vatan Partisi gibi köklü çözümlere sahip sistemi değiştirmek üzere politika tasarlayan bir parti ile o seçimler anlamlı hale gelebilir yoksa demokrasi dediğimiz insanların 5 yılda bir sandığa oy attıkları bir sistem olmamalı. Demokrasi dediğimiz şey nedir? İnsanların hakça geçinebildiği ekonomik zorluklar yaşamadığı barınma ve karnını doyurma özgürlüğüne sahip olduğu ki bu ay Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı asgari ücretin üstüne çıktı. Asgari ücretle 4 kişilik bir aile gıda harcamalarını bile yapamaz hale geldi bu Türkiye’de artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini gösteren bir istatistik. O yüzden önümüzdeki günlerde sistem değişikliğinin gündeme gelebileceğini biz ön görüyoruz, ama o seçimle beraber mi olur onu hep beraber yaşayıp göreceğiz’’.
‘’ Vatan partisi bağımsız bir Türkiye vaat ediyor insanlarımıza, Türkiye özellikle NATO’ya üye olduktan sonra ve Avrupa Birliği süreçleri ile beraber dış merkezlere özellikle Batılı merkezlere bağımlı hale getirildi, siyasi olarak ekonomik olarak dış politikalarla dışa bağımlı hale getirildi. Bugün Amerika’da bile tartışılan LGBT meselesi küresel meselelerden Türkiye muzdarip durumda yine bunları çözmek için de köklü ve devrimci çözümlere ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Bir kere Vatan Partisi üretenlerin önünü açacak bir sistem kuracak. Üretim devrimi dediğimiz şey; Devlet tasarruf yapacak planlama yapacak yatırımlarını arttıracak kamu özel ortaklığı ile bir karma ekonomik modeli benimseyeceğiz ve böylece işsize iş vereceğiz. İnsanların hakça geçinebileceği ücretleri insanlara vermemiz gerekiyor.
Vergide Adalet sistemi
Bu konularda çeşitli düzenlemeler yapacağız, vergide adalet sistemi gerekiyor. Bu konu da çok tartışılan bir konu, gelir adaleti dağılımının çok makasın ağzının açık olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Zenginin çok zengin yoksulun da daha da yoksullaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Ama tabi burada da sorumlu olan mercek hükümettir. Görüyoruz ki Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in getirilmesi ile beraber çok ciddi hatalar yapılıyor, yoksulların üzerine ya da dar gelirlilerin üzerine çok büyük bir vergi yükü yükleniliyor. Bu konuda da bankalar devasa 500 milyar gibi bir rakamla karlar yapıyorlar fakat kurumlar vergisinin arttırılmasına ilişkin devlet bir adım atmıyor.
Biz hemen geldiğimizde çok ciddi fahiş birimden daha yüksek vergiler alarak Türkiye’de adaletli bir vergi sistemini kurabiliriz bu mümkündür bir diğeri ise şuan Türkiye’de üretilmiş Türkiye’nin emeği ile kazanılmış sermaye kıyı bankalarında ve batılı bankalarda bekliyor. Yani Türkiye’de çeşitli insanlar bu parayı kazanmışlar ve bunu yurtdışında yüksek faizli bankalara yatırmışlar biz diyoruz ki bu 500 milyar parayı Türkiye’ye getirelim yine tabi özel mülk yasal haklarını koruyarak. Yine sahiplerinde kalsın ama Türkiye’de yatırım yapsınlar, zaman içerisinde yapılabilecek bu yatırımlarla artı değerlerle o dış borcunuzu bile ödeyebileceğiniz çevirebileceğiniz bir noktaya çok rahat gelirsiniz. Bunları yapmak için Avrupa’dan korkmayan onlarla eşit ilişkiler geliştirmeyi hedefleyen bir partiyiz. Milli hedef Milli hükümet Vatan Partisi bunu kurabilecek tek hükümet Türkiye’de. Bu meseleleri halledersek Türkiye’nin siyasi ve ekonomik meselelerini de çözmüş oluruz ve burada milleti seferber edebiliriz Vatan Partisi geçmişte bu tecrübeleri yaşadı ve tecrübeli de oldu.
2024’ten önce Belediye’yi yönetenler bir master plan üzerinde çalıştıklarını ifade etmişlerdi fakat nedense böyle bir plan ortaya çıkmış değil böyle bir hazırlık vardı ama bu plan henüz gerçekleşmedi. Ahmet Bey’in yaptığı çalışmaları da takip ediyorum sadece bir kurulun kurulacağı ile ilgili bir açıklamasını gördüm onun haricinde bir plan proje gözükmüyor. Bu sadece yerel yöneticilerin üstesinden gelebileceği bir mesele değil deprem büyük ölçekli hazırlık isteyen bir konu bu konuda daha çok hükümete iş düşüyor ki hükümetin de bu konuda hazırlıklı olmadığını iyi planlamalar yapmadığını Kahramanmaraşlı depremde gördük. Dolayısı ile hem hükümetlerin hem yerel yönetimlerin bir planlama yapmadıklarını görüyoruz en önemlisi de bence bu bunun nedeni hem belediyelerin hem de Türkiye’deki sistemin özelleştirilmesi liberalleştirilmesi. Belediyeler şirket ve taşeron şirketlerle yönetim yaptıkları için kar odaklı olmayan işler geri planda kalıyor. Deprem hazırlığı karlı bir iş değil biriktirdiğiniz bir işi yapmak zorundasınız, ekipmanlar ekipler, kentsel dönüşüme sokulması gereken alanlar var. Balıkesir’in çoğu yeri de öyle ki zemini sağlam olmayan binalar da var. Olumlu bir tablo bu konuda çizemiyoruz ama planlı bir anlayışla uzun vadeli planlarla bir tablo çizebiliriz ama AK Partili ya da CHP’li belediyeler kesinlikle bu konulara bir çözüm getiremezler kar anlayışlı siyasetlerinden dolayı’’.
‘’Türkiye özellikle Suriye’de Esad hükümetini devirmesinin olumsuz rolü ile Türkiye’yi sıkıntılı bir sürece soktu, Biz Vatan Partisi olarak hep şunu söylüyorduk; Suriye’nin birliği Türkiye’nin birliğidir. Şimdi oradaki bir karışıklık ve olası bölünme mutlaka Türkiye’de kaçınılmaz sorunlara yol açacaktı. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde bir PKK yapılanması Amerika’nın oradaki 50 bin kişiye ağır silahlar vermesi onları eğitmesi donatması önümüze çeşitli sorunlar getirecek ve bu süreç Bahçeli’nin önderliği ile başladı.
Öcalan’ın umut hakkı verilerek konuşma yapması ve AK Parti, CHP, MHP ve DEM Parti olarak 4 partinin birleşip bu konuda bir anayasa taslağı üzerinde çalışmaları Türkiye’ye yapılmış bir ihanettir. Bu 4 parti eğer Suriye’den kısmi bir toprak kopararak böyle bir anayasa hazırlığı yaparlarsa buna bir defa 1.Türk milleti izin vermez 2. Türk ordusu izin vermez 3.sü de Vatan Partisi izin vermez ki 2010’lu yılların başında bu sürecin benzerini yaşadık. Türkiye’de bir açılım söz konusuydu Türk ordusunun içinden bazı generaller içeri atılmıştı ve o operasyonun odak noktası Vatan Partisiydi ve o zaman mücadelemizle o süreci yok ettik. Çünkü burası Kuvayi Milliye Şehri bu şehirde böyle Öcalan’ın meclise getirilmesi çıkıp konuşma yapması buna en başta Balıkesirli hemşerilerimizin olumlu karşılamayacağını biliyoruz milletimize güveniyoruz. Milletimizin Vatan Partisi var, devletin içinde milli kadroların da çoğunluğun öyle olduğunu düşünüyoruz iyimser bakıyoruz ve vatandaşlarımızı Vatan Partisinde birleşmeye davet ediyoruz.
Nursima Akyürek
CHP Lideri Özgür Özel, İmamoğlu ve Yavaş ile Bir Araya Geldi